118 entry daha
  • edebiyat ve sinemada insana yaşadığını hissettiren tek tür. yaşar kemal, kazancakis, marquez, mario puzo gibi adamları okurken aslında sıradan hatta berbat, rezil görünen yaşamların ne kadar kayda değer olabileceğini fark edip adeta yaşamıyla barışıyor insan.
  • pek anlamam roman işlerinden seks hikayeleri dışında ama bu konuda bir şey söylemem lazım: ben buna bayılıyorum. kullanıyorum da yazarken. seviyorum da. sözlük algısına hitap eden ve bir berkecan'ın bile anlayacağı şekilde örnek verebileceğim ikinci yaklaşımım da şu olacak:

    (bkz: coco)
    (bkz: big fish)
    (bkz: kurosawa's dreams)

    gibi filmlerde de görülür bu akımın örneğe bürünmüş halleri. öyle böyle bi şey değildir bu. şu an gökten dev bir am düşebilir mesela. abazan bir hormonal tutsaklık yaşadığım şu anlarda, böyle izah edebilirim kısaca. bir sabah bulaltıcı düşlerden uyandığında kendini bir böcek olarak bulan samsa eziğinde de bundan vardır. samsa bir böcüktür ama romanın devamında, uçarak herkese korku vereyim, ipnelik üstüne ipnelik yaparak suratıma terliği yiyene kadar milleti bezdireyim demez.. romanın kalan kısımlarında, gider insan gibi, efendi bir birey gibi, tıpkı bir cemşit gibi ailesine yardım etmeye uğraşır. selena mı lan bu? koca kafka. karıştırmamak lazım o açıdan. selena büyüdür sadece gerçekçiliği yoktur. bildiğin maldır ama çok tatlıdır gerçi o da kendi çapında. allah kenan abimize bağışlasın yengemi. yaşlandı o da. zaman yıpratıyor be herkesi.

    amelie, tüm dünyaya ve balkan devletlerine yardım etmeye uğraşır. orada da görülür bu akımın, bu tekniğin, bu tarzın izleri. benim gözümden bu konu ile ilgili forrest gump anıları bunlar. bir ara kafayı toplayıp uzun ve bir salon beyefendi piçisi gibi yazmayı istediğim konulardan birisi aslında. değer verdiğim, bilerek değil ister istemez içimde olan, ben doğduğumdan beri saklı olan bir şey. sırf bu nedenle bile ters doğmaya çalıştığımı düşünürüm sık sık. marquez olmasaydı da, ben bu olurdum. gonçarov olmasaydı da ben oblomov olurdum. buna benziyor bu karışık noktaların açıklaması. entry'mi , dönem ödevi olarak verilebilirsiniz bu arada bence. hazır integral de kalkmışken ve ex bir kaç öğretmen sevgilimin zeka bütünlüğünden yola çıkarak konuşursam, bu dönem ödevi ile 10 alabilir, dersi geçebilir ve diploma alabilirsiniz. buraya doğru gidiyor eğitim sistemimiz, bu da ayrı bir mesele ama pek sikimde değil, hatta hiç değil. ben göremeyeceğim çünkü bu eğitim sistemi ile gelinen noktayı. çok temiz zamanda öleceğim oh be. ayrıca, bu entry'm de uzun gelebilir kimisine. bunun da özeti uçan bir siktir. küçük bir sikin kelebek gibi uçması ve omzunuza konmasıdır mesela. sonra sizi tokat manyağı yapması ve tekrar pencereden uçarak çıkmasıdır. bu da bir örnek oldu bak ister istemez. işte böyle de güzeldir büyülü gerçekçilik. tapıyorum be sana. ben kalp büyülü gerçekçilik.
hesabın var mı? giriş yap