• fragmanında "hasan karacadag's dabbe" yazan film. bi de david lynch's dabbe var çünkü.*
  • sitesini kapatıp çıkmama rağmen arka fonda çalan gerilim müziğinin hala devam ettiği film. işte şimdi gerilmeye başladım..biri daha deneyip bana mantıklı bir açıklamada bulunur umarım..

    edit: linke tekrar tıkladığımda explorerin hata vermesi neticesinde sesten kurtuldum. hareketi tekrarladığımda ise bu kez herşey normaldi. siteyi yapanlar arasında filmin konusuna gerçeklik katmak isteyen muziplerin varlığına hükmettim. tırsmadım olm..
  • arkadaşım filmi izleyip etkisinde kalmıştır ve bu durumu babasıyla paylaşır.

    arkadaş: baba, dabbe ilk başlarda bayağı tedirgin etmişti beni ama artık korkum yavaş yavaş geçiyor.

    babası: tabi oğlum sen asıl insanlardan kork, dabbe'nin götüne çomak sokarlar.
  • dabbe türkiye'de yapılmış en iyi korku filmi. tabi birtakım sahneleri yüzünden "ne alaka" "dessittir lan sen de" veya "apfhakuhuahuahahudkasduahahuha" gibi tepkiler verdirtiyor insana hatta öyle ki filmin bütün geriliminin, korku öğelerinin önüne geçiyor bu sahneler. bunları şıpoyler* ibaresi altında inceleyecek olursak:

    --- spoiler ---
    -efendim öncelikle ilk sahnede kumsalda kız kendi kendine birşeyler saçmalıyor ve kız gittikten hemen sonra denizden bir silüet çıkıyor. size de tanıdık gelmiyor mu?* o kız orda biraz daha beklese film bambaşka boyutlar kazanabilirdi gibi geldi bana.

    -"uyaaaaan uyaaaaaan" nidalarıyla 2 adet tarığın (biri ayakta biri yerde baygın şekilde olmak üzere) bulunduğu sahnedeki kareografi (en sonunda yerdeki tarığın doğrulup uyağağağağağağağğaaaaaaannn diye bağırması) bana muppet show'dan arak gibi geldi.

    -bir diğer alakasız unsur da minibüsteki teyze idi. hayır o teyze orda ölmüş de kaldırmaya mı üşenmişler veya muavin falan mı ben çıkartamadım.

    -koskoca başkomserin pamela anderson gibi köpük banyosu yapması, hadi onu da geçtim, böyle küvetin dibine dalmalar falan gayet abuk geldi.

    -komser yardımcısının sürekli cak cak sakız çiğnemesi sanırım bilerek yapılmış birşey, bence gereksiz.

    -tv sahnelerinin birindeki -sonradan yaratığa dönüşen- muhabir kız hakkında da söyleyecek bir iki lafım olacak. hiç yaratığa dönüştürmeseydiniz normal hali daha korkunç valla. hayır bu kadar mı suratsız olunur arkadaş, bir bezmişlik sarmış kadını. muhabir dediğinin yüzünde bir heyecan olur bir cevvallik olur. "valla işte bu intihar vakaları amerikada falan da oluyor... 2000 civarında genç öldü falan işte... öyle yani... sakızı olan?" bu nedir.

    -kaan girgin'in olduğu sahneye gelince, sanki o adam o açıklamaları o an yapmıyorda önceden çekmişler banttan veriyorlarmış gibi bir izlenim oluşturdu sahne bende*** hayır yani bu adam tribe girdi diyelim, dünyayı kurtaracağını falan sanıyor da, sen niye adamın bağdemciklerine kadar zoom yapıyorsun...

    -filmdeki bütün bağlantılar 56k, bütün bilgisayarlar da 2mb ram falan ki mouse bile hareket edemiyor doğru düzgün.

    -bu dabbe nasıl bir şeydir ki telefonun falan wallpaperını değiştiriyor... hayret yahu...

    -tarığın, yolladığı fotoğraftaki konumu leonardo di caprio olmadan çok eksik durmuş.*

    -karakoldaki lambaların tesla coil* gibi ses çıkarmalarına bir anlam veremedim.

    -"damarlarım çatlıyooooooooooooooooooooo" olayına girmek bile istemiyorum. damar çatlar mı mına koim*... neyse...

    -cemin tarığın evine gitmesi, akabinde tarığın ruhunun (ya da herneyse işte) cem e bıçakla saldırmasının ardından bu cem 2 sn önce olanları unutmuş gibi kapıya yaslanıp beklemesi gayet saçma. hadi orda bekledin 2.sinde kaçtın gittin de, eve neden bir daha giriyorsun... polat alemdar mısın ulan sen... damarın da çatlar, tecavüz de ederler... hayret bir şey ya...

    -komserin öldükten sonra takım elbiseyle küvetin içinde stand by modda beklemesi, akabinde ardı ardına çalan telefonlarla konuşması miğdeme gramplar sokan sahnelerdendi.

    -deyinmeden edemiycem, bu 388@0 arıyor diyelim, ulan neden açıyorsun manyak mısın... töbe estafurullah ya...

    -tünelde komser yardımcısının "kim var orda" derken feneri kendi yüzüne tutması sadece beni değil tüm salonu yerlere yuvarladı.

    -ve işte hafızamda derin iz bırakan olay sahne... son sahnede ölen başrol oyuncuları halay pozisyonunda arkaları dönük bir şekilde, en önde canımızdan çok sevdiğimiz sevgili tarık... bu sahne gönül isterdi ki şöyle devam etsin "en sağdaki elemanın sağ el yavaş yavaş kalkar ve elindeki mendili sallamaya başlar, oralardan biryerden zılgıtlar eşliğinde davul zurna ve alakasız bir şekilde önde kolları indirmeden zeybeğe başlayan tarık."
    --- spoiler ---

    benim aklıma gelen sahneler bunlar... konu güzeldir, senaryo güzeldir fakat bunu işleyiş kötüdür. insanların "bööööö!!!" diyerek ödlerini koparan sahnelerle doludur. çoğu klişe ötesidir, ne olacağı bellidir. fakat, hakkını yemeyelim bu sahnelerin çoğu sağlamdır. özellikle ses efektlerine fazla abanılmış gibi geldi bana. özet olarak insanları germek için yapılan çok fazla anlamsız , abartı ve başarısız sahnelerle dolu filmdir. buna rağmen başta da söylediğim gibi türkiye'de yapılan en iyi korku filmidir. tekbaşına izlenirse uykuları kaçırır, paranoyalara sürükler insanı.
  • an itibari ile canli canli adli programda kendini pazarlamaya calisan filmdir. soyle ki ;

    "şok şok şok ! dabbe filmi gercek oldu! oyuncularin basina gelen şok olaylar!"

    hasan karacadag adli yonetmen arkadasimiz birkac kamera arkasi resimlerde garip nesneler var demis. resimleri gosteriyolar , isiktan kaynaklanan olaylar , sarsilmadan kaynaklanan olaylar. hadi onu gectim su yorum ile daha yardi ; "sanki bazi karanlik gucler filmin cikmasini istemiyor!". ulan simdi karanlik guclerin isi yok gucu yok , sizin filminizle mi gurasicak , allah peygamber askina bana bunu soyle bi ya... ben karanlik guc olsam bu kadar kotu filmi ben de istemem.

    oyuncular cikmis bi de onlarda konusuyolar. komik biyikli komiser yardimcisi soyle demis ;

    "sanki bir el uzaniyo , boyle debelenme diye."

    abi kac ! niyeti bozmus o el , sen farkinda degilsin !

    aslinda daha yazardim ben ama ayip olmasin diye yazmiyorum. yanliz soyle ki ; ulan bi film cekmissiniz , onyargisiz bir insan olarak gelip izledim , begenmedim ayri ; ama baktiniz insanlar tasak geciyo , niye boyle olaylara basvurursunuz bana onu soyleyin... cikin delikanli gibi "arkadasim yaptik , begenmediniz." diyin , ama insanlar olumsuz elestirince ne iççün cikip da "abi gercek oldu , bak resimde karanlik el var!" dersiniz bi onu soyleyin ya. ha hayir illa ki boyle bi patlama yapsin istiyoduysaniz benim tavsiyem büyü filmindeki gibin yakaydiniz sinemayi , karanlik gucler yapti deseydiniz...

    yani super saygiliydim emege , super onyargisizdim , ama su dakkadan , su olaydan sonra anladim ki insanlar bazen saygiyi haketmiyor , ne kadar emek vermis de olsalar sike sürülecek bir eser ortaya cikartamiyorlar. diyin bakalim "lanetli bu film" diye , belki o sekilde seyirci gelir... ha hadi geldi , gelir de filmi begenir mi ; ya da ne degisir ?

    (bkz: filmi tutmayinca lanetlendik diyen yonetmen)
    (bkz: film ilgi ceksin diye oyuncularin sacmalamasi)
    (bkz: la havle)
  • fragmaniyla etkilemeyi basarmis filmdir.
    merakla bekliyoruz...

    edit:fragmani sadece beni diil winamp i da etkilemeyi basarmistir.zira fragmani izledikten sonra tekrar acilmayi reddetti.

    tirsiyorum...
  • --- spoiler ---
    gun itibariyle izlemis bulundugum "korku" filmi. walla kimse kusura bakmasın da acayip ucuz hilelerin kullanılması insanı korkutmak yerine guldurebiliyor ancak. bizim salondan film boyunca bol bol kahkahalar yukseldi. tarık ın evine giden dolmustaki teyzenin fix yerinde devamlı oturması, polis abimizin merhum esi gorunumundeki metamorfoza ugramıs cinin seksi olmaya calısarak 3 beyazı sayması, 3 arkadasın buldugu her tepeye cıkıp durum analizi yapması acayip guldurur sizi garanti ederim. filmin sonunda olen arkadasların hepsi ne amacla toplasıp halay ceker vaziyette dururlar onu da anlamıs degilim.sanki esas kızdan intikam almak ister gibi...niyeyse...komiser yardımcısının da tunelde ne var ne yok anlamak icin feneri ileri tutmak yerine yuzune yuzune tutması insanın korku anında zeka seviyesinin yerlerde surunebilecegini gosteriyor galiba...sonuc olarak uzun zamandır boyle eglenmemistim.
    (bkz: korkuturken gulduren filmler)
    --- spoiler ---
  • bodozlama stildeki değişik fragmanıyla beni benden almış ve büyük merak uyandırmış türk korku filmi..ayrıca bu coğrafyanın korku unsurlarını da taşıyorsa eğer, filmin korkutuculuğu en az 3 kat artıcaktır seyirci üzerinde...çünkü hayalet, ruh diyince pek de tepki vermeyen bu bedenler, "cin" diyince birden irkilmekte, bismila bismila olmaktadır...
  • afisini gordugumde kendimi tutmus, bir seyler yazmamistim. fragmani izleyince bir seyler yazmadan duramayacagima karar verdim. bir de oturup izlersem vay hallerine dedigim film olmus bu.
    simdi oncelikle surda oturup fotosapla yarim saat ugrassam daha guzel bir afis yaparim bu bir. gormez olaydim o rezil afisi. bu mu senin tanitimini yapacak afis?
    ikincisi, bu filmde oynayan oyunculardan bir iki tanesini -malesef- taniyorum(isim vermem ayip olur artik oha), sahne hallerini de oyunculuklarini da yakinen gordum. acikca soyleyebilirim ki bir elektrik diregi daha iyi oyun verir, mimik yapar, tepki gosterir.

    elimizde cin peri kulturu var. anadolunun herhangi bir koyunde bir gecede dinleyebilecegin bin tane hikaye var. ben dinledim ordan biliyorum. yine anadoluda daha yaygin olan bir korkutma/hikaye anlatma kulturu var. yani konu sikintimiz yok sukur allaha. bugune kadar da cikip bu malzemeyi dogru duzgun isleyebilen bir allahin kulu olmadi ona yanarim. hala maskedeyiz, makyajdayiz, efektteyiz.. olmuyor iste kardesim. yapmayin plastik makyaj falan, kullanmayin efekt.
    "elimizde teknolojik imkan yok, maddi kaynaklarimiz sinirli" bahanelerini de kabul etmiyorum. kafa yok kafa, sorun orda. illa milyonlarca dolar harcamaniz gerekmiyor korku filmi yapabilmek icin. illa o boktan efektleri, maskeleri, makyajlari kullanmaniz da gerekmiyor. sadece isik ve golge oyunlariyla da bir mekan super tirstirici hale getirilebilir. canavar/yaratik/cin/peri gostermeden de sadece atmosfer saglanarak izleyici etkilenebilir. cekecegin tek bir plan, kullanacagin kamera acisi bile "ulan sktir?" dedirtebilir. ama is bunlari dusunebilmek.

    sanirim bu filmi izlememeye karar verdim.
  • ilkokuldan beri izlediğim korku filmlerinden "esinlenerek"* yazacağım bir senaryoyu eşe dosta verip sesli olarak okutsam (dikkat oynamak değil direkt okumak vurgusuz tonlamasız) bundan daha iyi iş çıkar.

    yalnız intihar eden arkadaşından e-mail alan adamın konuyla ilgili yorumunu aktaran bir replik var ki iddia ediyorum sinema tarihine geçecek: (kelimesi kelimesine hatırlamasam da üç aşağı beş yukarı böyleydi) "ölmüş birinin e-mail göndermesi hiç hoş bir durum değil sonuçta."

    şimdi, bu film festivallere falan gönderilirse, rica ediyorum ingilizce çevirisinde "hiç hoş bir durum değil" repliği, "not cool man...not cool..." olarak geçsin.

    ek: bu entry'i kötüleyenler korku türüyle her türlü ilişiklerini derhal kessinler.
hesabın var mı? giriş yap