• benzinciye her girişte arabaya çeyrek altın takmak , arabası olan her faninin, kullanım alışkanlığına göre neredeyse haftada bir yerine getirmekle yükümlü olduğu ve bu sayede satın aldığı ürünün değerinin 2 katı kadar vergi vererek devletine, milletine ve vatanına olan asli görevini, "vergi vermek" eylemini ifa ettiği ulvi zorunluluk..

    benzinliğe uğradığımız zamanlarda görevli arkadaşlarla olan diyaloğumuz; "fulleyelim lütfen" gibi egosal tavan cümleleri olabildiği gibi, yokluk zamanlarında ise yine karizmaya zeval vermemek adına "hocam bi 10 liralık atıver de geç kaldım" gibi gereksiz bahaneler üretmek zorunda hissettirir kendisini.. ve genelde de bunlarla sınırlıdır.. çoğu zaman 95 oktan, 97 oktan, euro dizel gibi ayrıntılar vermekten bile kaçınırız hatta.. çünkü ne de olsa görevli arkadaş arabalara aşinadır ve arkadaki harflerden ne tür bir yakıt koyması gerektiğini bilir.. diyelimki harflere bir anlam veremedi, araç sahiplerinin bile çoğu zaman farkında olmadığı ancak depo kapağını açan herkesin rahatlıkla gözüne çarpan, kullanılması gereken yakıt cinsini belirten ibareleri dikkate alması yeterlidir..

    diyelimki dalgınlık ve dikkatsizlik sonucu tüm bu hatırlatıcılar gözardı edildi; işini garantiye almak isteyen akaryakıt şirketleri ve otomotiv firmalarının ortak çalışmaları sonucunda akaryakıt pompaları, kendi türü olmayan bir yakıt deposuna zorlamadan giremeyecek şekilde dizayn edilmektedir..yani aslen dizel arabaya benzin koyabilmek için dalgınlığın yanısıra normalden fazla efor sarfedilmesi gerekmektedir..

    beni bütün bunları düşünmeye/öğrenmeye zorlayan ise "fulleyelim lütfen" cümlesiyle ben arabadan inerken, görevli arkadaşın işleme başlaması ve gayriihtiyari "97 oktan dolduruyorum" bilgisini vermesinin ardından "dizel olduğunu farketmişsindir umarım" karşılığını vermem ve görevlinin işlemi sonlandırana kadar "dizel aracımın deposuna dolan 10 litre benzin" gerçeğiyle yüzleşmem sürecini kapsayan birkaç saniyelik dumur anıdır..

    diyaloglar, karamsarlıklar, çıkabilecek olası tartışmaları bir kenara bırakıp durumla ilgili bazı bilgiler vermek gerekirse..

    - durumu ilettiğimiz şef korkulacak bir durum olmadığını, ancak arabayı çalıştırmadan kenara itmemizi söyleyip hemen anlaşmalı tamircisini çağırdı..
    - bir adet boru ve bir damacanayla gelen tamircimiz opel corsa'larda arka koltuğun altında bulunan yakıt deposunu ulaşmak için arka koltuğu söküp işe koyuldu..
    - önce deponun ilk bölümü boşaltıldı..(merak edenlere ek bilgi, öyle boruyu ağzına alıp çekerek başlamadı olay.. boruyu takmak yeterli oldu)
    - buradaki sıvının tamamen bittiği kanısına varılmasının ardından 2. çıkışa boru takıldı ve 1'er dakikalık aralıklarla marşı çevirerek buradaki tüm sıvının da tahliyesi sağlandı..
    - doldurulan 10 litre benzin ve depomda kalmış olması olası 5 litre yakıttan oluşan toplam 15 litreye yakın sıvı karışım yaklaşık 1 saat gibi bir sürede boru vasıtasıyla damacanaya aktarıldı..

    bu işlemlerle geçen 1,5 saatlik bir zaman kaybı ve biraz can sıkıntısının ardından aracım 2 aydır herhangi bir sorun çıkarmadan çalışmakta.. özetle, usta bir tamirci sizi bu dertten kurtarabilecek yegane insandır..

    bu olayda şanslıydım.. çünkü bir şekilde işlem tamamlanmadan olayın farkına varabildim.. ancak başınıza böyle bir durum geldiğini farkederseniz sakın ola arabanızı çalıştırmayın.. zira yakıt deponuzda ve bu yakıtın ulaştığı yerlerdeki hasarın maliyeti yaklaşık 9.000 tl yi bulmaktadır..

    edit : dizel aracın deposuna benzin deposu demek anlamsızlığından beni kurtaran (bkz: d k a)'ya teşekkür..
  • dün akşam başıma gelen boktan durum. her zaman girdiğim petrol istasyonuna girdim. pompaya çektim. eleman sordu "ne kadar?" diye, doldur dedim, içeri girdim. muhasebedeki arkadaşla konuşmaya başladık. işlem bitti ödedim çıktım. ne fiyat ne fiş ne tutar... dikkat etmedim.

    istasyondan çıktım 500 metre gitmeden araç teklemeye başladı. ışıklarda durdum. yeşil yandı zar zor ilerledim kavşakta kaldı araba. bir kaç kez marşa bastım almadı. hemen yol yardımını aradım. durumu anlattım zaten anlamışlar. geldiler aracın yakıt türünü sordular, dizel dedim. fişi istedi bir baktık 54 litre kurşunsuz koymuşlar. beynimden aşağı kaynar sular döküldü. hemen çektik servise, arkadaşımı da aradım bu arada. ne gerekiyorsa yaptır masrafların bize ait dedi. servis beni eve bıraktı.

    bugün sabah aradım, yakıtı boşaltıp 5-6 litre eurodizel koymuşlar. araç çalışmış ama muhtemelen enjektörlerde hala benzin kalıntısı olduğu için çalışırken tekliyormuş. temizlik yapıyorlar. büyük bir sıkıntı bulunmadığını söyledi servis. bakalım, öğlen saatlerinde göreceğiz durumu...

    edit:
    araç: 2012 model 1.3 cdti dizel astra
    istasyon: bp

    edit2: ayda bir depo rutin olarak tam dolduruyorum, istatistik tutma adına daha faydalı oluyor. 250 lira civarı yakıt giderim var aylık. depoyu fulleyecek parayı nereden buluyorsun diye soran olmuş da... çok mu lan 250 lira?

    edit3: cumartesi günü arabamı teslim aldım. en büyük şansım sadece 400-500 mt gidebilmiş olmam. enjektörlerde hiç bir hasar yok. motor ve enjektörler tamamen temizlendi. aracım sorunsuz çalışıyor. servisimin söylediğine göre olağan dışı bir durum yok.

    edit4: bütün masraflarım petrol istasyonu tarafından ödendi. servis ile aralarında hallettiler ben karışmadım. depomu tekrar doldurdular. benzin/dizel arasından kaynaklanan fiyat farkını da bana ödeyecekler.

    edit5: yakıt alırken yanına girdiğim arkadaş petrol istasyonunun sahibinin kayınbiladeri. yolda kalınca da ilk onu aradım. araçla cumartesi gün sürekli o ilgilendi. masrafları da onlar karşıladılar. büyük bir hasar çıksaydı da petrol istasyonunun sigortası karşılayacaktı.

    edit6: üzerinden günler geçti, arabada en ufak bir sıkıntı yok. ilk bir kaç gün burnumdan benzin kokusu gitmedi. psikolojik midir bilmiyorum? ama araba şu an gayet normal. internette acayip yorumlar okudum, çok korkmuştum başta. o arabadan hayır gelmez diyenler, motorun anasını bellemişsin bir daha düzen tutmaz diyenler, neler neler... çok şükür kazasız belasız atlattık.

    istek üzerine yıllar sonra editi: olay anında araç 23.000 km idi. şimdi 50.000'e geldim. sorun yok, memnun bir şekilde aracımı halen kullanıyorum.
  • yangin cikmasina sebep olacak durum.
  • birkaç sene önce galeride dizel araba bakarken bu durumu sormuşluğum vardır. yanıt, pompa ağızlarının ona göre yapıldığı, diğerine uymadığı yönündeydi. demek ki her arabada geçerli değil. ilginç. bu arada baktığım araba ford idi galiba.
  • koskoca petrol ofisinde başımıza gelen bir durumdur. pro dizel dememize rağmen adamlar dayamış kurşunsuz benzini.
    cüzdanımdan parayı çıkarıp, parayı vereceğim an farkına vardım. pompacı depodan kurşunsuz benzini çıkarıp, yerine takarken bunu görünce kan beynime sıçramıştı. ya durumu farketmeden motoru çalıştırsaydık? sanırım benzinliği de havaya uçururduk.

    oranın çalışanları durumu düzelttikten sonra hemen petrol ofisini arayıp şikayet ettik. neyseki duyarlı bir firmaymış da bizi arayıp defalarca özür dilediler, ev adresimi de isteyip, 100 tl lik çek gönderdiler.

    bu da böyle bir anımdır.*
  • aracı yürütmeden fark edilirse çok sorun değildir. yürütüldüğünde de zaten usta bir şoför olmaya gerek yok arabasını dinleyen insan birkaç km sonra (tabi bunda depoda benzin almadan önce kalan yakıtla karışım oranı falan da etkilidir.) motordan gelen sesin anormal olduğunu anlar, kenara çekip asistan çağırır. sakın bu durumu fark ettiğinizde araçla servise gitmeye falan kalkışmayın. motor ne kadar çalışırsa o kadar çok masraf çıkar.

    ayrıca bu tür bir olayla karşılaştığınızda çekinmeden akaryakıt istasyonuna yakıt alım fişiniz ve aracın onarım faturası ile birlikte gidin. pompalar farklılaştırılsa da bu tür olaylar o kadar çok yaşanıyor ki, firmaların bunu kapsayan poliçeleri var.
  • sanırım bu tip hatalarla daha az karşılaşmak için bir depo kapağına, bir de pompa ağzına koca koca yazmak lazım. nasıl fikir?
  • italya'da tek kelime italyanca bilmeden kiraladığınız araca koyarlarsa fantastik bir maceranın içinde bulabilirsiniz kendinizi.
  • önlemek için sürekli gittiğim yere bile gitsem o dizel pompası arabaya girene kadar arabanın başında duruyorum. insanımız bazen biraz mal olabiliyor zira. insanlık hali...
hesabın var mı? giriş yap