70'li yıllar
-
caddebostan'dan aksamustu sandalla capariye cikmak, maksim gazinosu'nda komsularla ve cocuklariyla beraber gunduz kadinlar matinesinde erkut tackin'dan rock dinlemek, light my fire'i ilk kez mavi isiklar'dan duymak, bagdat caddesi'nden hem gitmek hem gelmek, hatta bazen bagdat caddesi'nde fayton'a binmek, sahilyolunun oldugu yerdeki plajlardan denize girmek, yazin acik hava sinemalarina gitmek, (budak sinemasi'nda sevgili ogretmenim*, cicek sinemasi'nda 42 yazi*, ozan sinemasi'nda sarmasik gulleri'ni izlemek, kisin simdiki marks and spencer'in yerindeki suadiye atlantik sinemasi'nda 11 matinesinde ve kiziltoprak kent sinemasi'nda 3 matinesinde film izlemek, borsa pastanesi'nde ve klup 33'te arkadaslariyla bulusan buyuklere ozenmek, unkapani dersanesi'nde universite kursuna gitmek, il radyosu'nda david essex'ten rock on'u duyunca cok sevinmek, secilen sarkilardan liste yapip oyku'de kaset doldurtmak, 45lik plak almak ve plaklari perisan eden portatif pikapta sabahtan aksama une belle histoire dinlemek, long play alma hayalleri kurmak, dual pikap alma hayali gerceklesince hemen bir cem karaca albumu almak, fenerbahce lisesi'nde uc hurel konseri izlemek, sabahlara kadar ne olacak bu memleketin hali diye dusunmek, kibris baris harekati sirasinda karartma gecelerinde karbon kagidiyla isigi azaltilmis ampul isiginda kitap okuyup radyoda hasan mutlucan ve ayten alpman dinlemek, kolera salgini sirasinda eve gelince elleri permanganatli suya batirmak ve ekmekleri ocakta palazlamak, teneffuslerde tupten sokella yemek ve sonra neden gecmiyor bu sivilceler diye uzulmek, converse ayakkabi hayali kurup yerli kedslerle yatinmek, wrangler pantalon hayali kurup kot pantalonla yetinmek, sobada kestane kebap yapmak, popcorn'un girisini duyar duymaz (#41805) en yakin televizyonlu komsuya kosmak ve munih olimpiyatlari'nda mark spitz'in aldigi altin madalyalara sevinmek, apollo 11'den inen neil armstrong'un aya inisini radyodan naklen dinleyip heyecanlanmak*, artik sonunda telesafirlikten kurtulup eve bir televizyon geldiginde bir george of the jungle'i bulunca sevincten deliye donmek, kucuk seylerden mutlu olmak, kucuk seylere uzulmek, birseylerin bir yerlerde buyudugunun ufak ufak farkina varmak, hicbir sey yapamamak, yine de gelecege inanmak ve umutlu olmak.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap