7 entry daha
  • ibm'in deeper bluesu gibi, derinin de derini. abdullah öcalan'ın esas kimliğinden mumcu suikastine kadar birçok gizi aydınlatacak malumata sahip olduğunu düşünüyorum.

    deniz gezmişlerin asılmasında olağanüstü bir efor gösteren ve bağnaz bir anti-komünist olarak nam salan bu bir zamanların askeri savcısı vatandaş, nedense iş o zamanlar sbf'de öğrenci olan abdullah öcalan'ın tahkikatına geldi mi, önceden hiç kendinden görülmedik bir biçimde tahliyesini istiyor. kısa süre sonra da abdullah öcalan, 1999'da yakalanışından önceki o kısa süreli ilk ve son mahkumiyetinden yırtıyor. disiplin cezası almış bu geleceği parlak öğrenciye tahliyesinin hemen ardından devlet tarafından burs bağlanması da ayrı bir mevzuu.

    gazeteci uğur mumcu, öldürülmesinden az evvel giriştiği "kürt dosyası"nın odak noktasına, abdullah öcalan'ın bu 12 mart döneminde herhangi bir şekilde el altından "kayırılmış" olması ihtimalini koymuştu. araştırmasını derinleştiren uğur mumcu, baki tuğ'dan kendisine o dönemle ilgili bazı belgeleri sağlamasını istemiş, karşılığında da olumlu yanıt almıştı. ama bu beklediği belgelere ulaşamadan...

    mumcu'nun ölümünden üç gün sonra ise sabah gazetesinden nezih tavlaş, baki tuğ'u arar ve aralarında şu diyalog geçer; (bay pipo, sf.223-224)

    - baki bey saygılar sunuyorum, nezih tavlaş ben.
    - buyur canım sağolasın. saygı benden canım.
    - şimdi bilmiyorum arkadaşlar şey yaptı mı? benim uğur ağabey ile çok yakın ve özel bir ilişkim vardı.
    - söyledi arkadaşlar, söyledi, söyledi..
    - şimdi baki bey, ben, bundan yaklaşık 10 gün önce uğur ağabey ile yaptığımız konuşmada sizinle görüştüğünü söylemişti bana.
    - görüştü benle konuştuk. biz altı aydan beri konuşuyoruz.
    - öyleymiş.
    - ben şimdi üç akşamdan beri uyuyamıyorum.
    - evet efendim. şimdi uğur ağabey'in bana aktardığı bir şey vardı. size de bir ileteyim istedim. sizinle yaptığı konuşmada, kendisinin bu apo'yla ilgili, apo'nun tutuklanmasıyla ilgili şeyi araştırdığını, siz eksik olmayın yardımcı olmuşsunuz kendisine, o, apo'nun gözaltına alındıktan sonra salıverilmesi için size bir telkinde bulunulduğu ve yukardan bir şey geldiğini söyledi bana.
    - şimdi şöyle nezih. ben öyle bir olay hatırlıyorum ancak apo'yla mı ilgili, başka bir mensupla mı ilgili onu çözemedik. sayın mumcu'ya da söylediğim oydu. bana böyle bir şey gelmişti. ancak onla ilgili mi, değil mi bende resmi yazı olacak dedim. ben o yazıyı ararken o olay oldu.
    - yani size bu şahsı bırakın ya da bu şahsa dokunmayın gibisinden bir şey mi geldi?
    - o dokunmayın mealinde değil, bizim mensubumuzdur şeklindeydi. yalnız o mu değil mi çözemedik, o belgeyi arıyordum ben.
    - anladım yani belgeyle..-
    - aradığım belge oydu, bulsaydım onu verecektim.

    baki tuğ halen o belgeyi arıyor..."

    mevzuuya halen uyanamayan arkadaşlar varsa, şu cümleye yoğunlaşmalarını isterim;

    "ben öyle bir olay hatırlıyorum ancak apo'yla mı ilgili, başka bir mensupla mı ilgili onu çözemedik"

    başka bir mensup!!!!!!!!!!!

    o belgeye artık ne kadar ihtiyaç var tartışılır.
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap