aynı isimde "yağmur (bülent ortaçgil şarkısı)" başlığı da var
1641 entry daha
  • anneanne evi ikinci evimdi o zamanlar. evin güneybatı cephesindeki odada uyurdum. evin odunluğunun eski çinko saclarla yapılmış çatısı ise uyuduğum odanın penceresine bitişikti. çatı kabaca böyleydi. köyümde gece yağmuru pek yağardı ve her zaman yağmurdan önce fırtına sahne alırdı. özellikle lodos estiğinde rüzgar, çinko sacların arasına girerek muhteşem bir uğultuya sebep olurdu. saclar kalkar kalkar inerdi. yazarken zihnim o sesi kulağıma çalıyor şu anda. çok geçmeden ilk yağmur damlası düşer ve arkası da gelirdi. yağmur çinko saca vurdukça çıkan sesler, uykuya dalmadan önce dinlediğim son şarkıya dönüşürdü sanki. yağmur hızlandıkça hızlanırdı. bense yatağımın içinde hiç kıpırdamadan o işitsel şöleni dinlerdim. yağmur sesi ve karanlık bir araya geldiğinde oluşan bileşim gerçekten iyi hissettiriyordu. yağmurun sakinleştirici bir muhtevası var, özellikle gece yağmurlarının. öyle gecelerdeki gibi huzurlu bir uykuya dalışın kıymetini insan çok sonradan anlıyor.
213 entry daha
hesabın var mı? giriş yap