4 entry daha
  • sorulduğunda sanki bir meslekmişçesine anılan evde sabahtan akşama kadar zaman tüketme kendini tüketme işi. küçük kampanyalar vasıtasıyla kadınımızın -yoksa kızlarımız mı demeliydim- eğitilmesi destekleniyormuş gibi gösterilse de kadın kısmı cahil bırakılmakta ve eve kapatılmakta ısrar edilmektedir.

    türk kadınını da pek masum görmüyorum. "kocam eve yeteri kadar para getiriyorsa ben de evde oturayım" mantığı da çok kadınımızda hakimdir. kocalarda maço-maskülen tavırla "benim karım çalışmaz, çalışamaz" deyip masaya yumruğunu vurdumu büyük memeli, anaç türk kızı kendisini fasid dairenin içinde bulacaktır. tabi önce maço aşıklığını tedavi etmek lazım.
    yani bu iş al gülüm ver gülüm, alan memnun veren memnun şeklinde gelişen bir alışkanlıktır.

    sonra hiçbir ev kadını çıkıp da vay ben sosyal olamadım, kocaya bağımlı kaldım, psikolojim bozuldu, bu evlilik beni yıprattı, gül gibi kızdım onbin kilo oldum, ekonomik özgürlük kıl tüy demesin. üretime katkıda bulunsun. üretimi sadece çocuk üretmek olarak algılamasın, çalışsın.

    ha benim kadınım çalışamaz o ayrı.
81 entry daha
hesabın var mı? giriş yap