6 entry daha
  • fakir bir ailenin üç çocuğundan biri olarak 1950 yılında kasımpaşa’da dünyaya gelen erdal kızılçay, müzikle tanışmasını şöyle anlatıyor: “babam, ben çok küçükken vefat etti. annem de rahatsızdı ve beni yedi yaşinda eğitim yurduna verdiler. oradaki müzik hocası beni keşfetti ve mahzende bulduğu eski bir kemanı tamir ettirerek çalmam için bana verdi. kemanı elime aldığım anda “üsküdara giderken”i çalmaya başladım. herkes çok şaşırdı.”

    sekiz yaşında keman çalmaya başlayan kızılçay, ilkokulu bitirdikten sonra -kendisi de bir viyolonsel sanatçısı olan ağabeyinin zoruyla- 1962 senesinde konservatuar sınavlarına girdi ve 1967’de mezun oldu. ondört yaşında turhan eteke orkestrası’nda çalmaya başlayarak profesyonel müzik yaşantısına adım attı. konservatuar eğitiminin ardından 19 yaşında avrupa’ya gitti. atilla şereftuğ gibi isimlerden oluşan bir orkestrayla çeşitli avrupa ülkelerini dolaştılar. yetmişli yılların başlarinda ise türkiye’ye dönerek istanbul gelişim orkestrası ile birlikte çalıştı bir süre ve sonra tekrar yurtdışına gitti. bir dönem almanya’da yaşadıktan sonra 1977’de isviçre’ye yerleşti. orada önemli bir müzik okulu olan swiss jazz school’u bitirdi ve kendi stüdyosunu kurdu.

    1982 yılına kadar isviçre, almanya, fransa ve ingiltere gibi çeşitli avrupa ülkelerinde müzisyenlik yapan kızılçay, aynı yıl david bowie ile tanıştı. bowie’nin “let’s dance” adlı çalışmasından başlayarak sırasıyla “never let me down”, “budha of suburbia”, “when the wind blows” ve “outside” adlı albümlerinde müzisyen, besteci ve aranjör olarak yer aldı. bowie’nin 107 konserden oluşan dünya turnesinde çaldı. iggy pop’un “blah blah blah” adlı albümünde hemen hemen tüm enstrümanları erdal kızılçay çaldı. david bowie ve iggy pop’un yanı sıra dünyaca ünlü birçok sanatçıyla birlikte çalıştı.

    tina turner’ın “girls” isimli parçasının bestesini yaptı; freddie mercury’nin “all god’s people” ve “this could be heaven”; roger taylor’ın “the cross” ve jane siberry’nin “when i was a boy” adlı çalışmalarına besteci, aranjör ve müzisyen kimliğiyle katıldı. catrine lara, bernard lavillier, brian eno, jaques durtonc ve françoise hardy, birlikte çalıştığı dünyaca ünlü isimler arasında yer aldı. kızılçay, 1983 yılında isviçre’de ‘yılın en iyi basçısı’ ödülünü aldı.

    uluslararası projelerde yer alarak ün kazanan erdal kızılçay, zaman zaman türkiye’ye de gelerek yüksek satış rakamlarına ulaşan kayahan’ın “son şarkılarım” ve “canımın yaprakları”; mfö’nün de “mazeretim var asabiyim ben” adlı albümlerinin kayıtlarında yer aldı.

    erdal kızılçay, yıllar boyu dünyaca ünlü müzisyenlerle çalıştıktan sonra ilk solo albümünü 1996 yılında çıkarmaya karar verdi. yetenekli müzisyen, yıllar boyu edindiği tecrübe ve gözlemleri, annesine ithaf ettiği “fahrünisa” adlı ilk albümünde özetledi. kızılçay, ilk solo çalışmasının neden bu kadar uzun zaman aldığı sorusuna; “ben çok çabuk etkilenen bir insanım. yıllardır müzik yapıyorum. ve bir zaman sonra yaptığım şarkıları başka şarkılara benzetmeye başladım. on seneden beri plak almıyorum etkilenmemek için. yaptıklarımdan emin olmak için bu kadar bekledim” sözleriyle cevap veriyor bir söyleşisinde.

    on şarkının yer aldığı albüm tamamıyla kızılçay’ın marifetli ellerinden çıkmış. şarkıların söz ve müziklerini, vokallerini, düzenlemelerini yapmakla birlikte tüm enstrümanları da kendi çalmış. doğu enstrümanlarının kullanıldığı pop-rock tarzında bir albüm olarak nitelendirilen “fahrünisa”nın çıkış parçası, kızılçay’ın kasımpaşalı ve hacıhüsrevli eski komşularına ithaf ettiği “yallah” olmuş. toplumsal sorunlara referans veren sözleriyle de dikkat çeken albümden, “gel” adlı şarkıyı ise mevlevi felsefesine ithaf etmiş. annesine ithaf ettiği “fahrünisa” adlı enstrümantal şarkıda ise ağabeyi ali arslan kızılçay, viyolonseliyle eşlik etmiş. albümde yer alan bir diğer enstrümantal parça ise “anadolu” ismini taşıdı. bunlardan başka albümde şu şarkılar yer aldı: “köprüaltı”, “şişli durağı”, “bugün”, “çok zor”, “kazım”, “kolye”.

    dünyanın en iyi bas gitaristleri arasında gösterilen erdal kızılçay; keman, viyola, piyano, trombon, trompet, flüt, saksafon gibi birçok aleti de başarıyla icra ediyor.

    kızılçay, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında müzik çalışmalarını faal olarak sürdürüyor.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap