8 entry daha
  • mehmet ördekçi'ye

    özgürlük kaldırımlardan başlar.
    yolları ve hakları keskin çizgileriyle temelli ikiye ayıran,
    bütün kaldırımlar yıkılsa önce bir.
    kafalarımızda en yükseklerinden yürüyenlerin de boyunun küçüldüğü
    muhacirliğin kapı önlerimizden başlayıp
    hayatlarımızın her fasılasına dağılan sızısı

    özgürlük kaldırımlardan başlar.
    çünkü her sabah okula giden çocuklar gibi zaten azarlanmaya pek hazırdık,
    yürüdüğümüz her kaldırımda sınırları çizilmiş çocukluğumuz büyümedi elbet.
    ondan mıdır nedir büyüyünce de hiçbirşey değişmedi
    hep azarladık, hep azarlandık.

    ya yukarıda olurduk ya aşağıdakiler öldürürdü kardeşlerimizi.
    evlerimizin etrafında dolanan kolluk kuvveti
    belki sen olmasan insanlığımızın seyri değişirdi.
    kaldırımlar zorla tıkıldığımız mahpus

    aslında hürriyet dediğin
    belki de yalnızca tozdu topraktı
    kasaba halkının yürüdüğü
    yani hürriyetin engebeden ibaret değilse tanımı
    yani bir engebeden medet ummak değilse adam gibi yaşamı
    bütün kaldırımlar yıkılsın önce bir
    ya çıkarsın ya ezer gücün dayattıkları diye
    başımıza dayanan süngüler gibi çaresiz kaldırımlara çıktık
    annemizin şevkati, babamızın kolladığı kucak sandığımız.
    öyle değilmiş!
    ne zaman sokaklara meylettiysek,
    kaldırımlarda bulduk kendimizi
    ağzımızın payı hemzeminlere takıldı katarlarımız,
    kırmızı yandı, çanlar çaldı
    biz durduk, biz sustuk ve geçmedik tam da öğretildiği gibi
    özgürlük nedense hep haddini bilecek sözden anlamaz çocuk
    kaldırımların kaldırdığı kaşlarla öğrenirse beklemeyi.
    atlar bile canı istemeyince itiraz etti, biz durduk.
    yüksek kaldırımlar oyuncaklar gibi değiştirildi bir taraftan
    bir yeşile boyandı, bir taşları söküldü, yenilendi
    ve biz zannettik ki sorun onların eskimesiydi.
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap