91 entry daha
  • adalet heykelinin gözünün niye bağlı olduğunu bilir.

    hani red kit'te kasaba halkı coşar bazen. suçluyu coşkuyla asmaya götürürler. red kit "durun! önce yargılanması lazım!" dediğinde homurdanmalar olur. kasabadan biri de "önce asalım sonra yargılarız!" der.
    adam mahkemeye giderken de kasabanın cenaze levazımatçısı mezurasıyla adamın tabut ölçülerini almaktadır.

    velhasılkelam adalet heykelinin gözü önyargısız olsun diye bağlıdır. önyargılı adalet komedyadır:

    msk: "devlet de bu süreci olabilecek en sorumsuz şekilde geçirmiştir"
    s: "vay! devletin resmi tezini savunuyor!"

    msk: "arşivler açılmadı, olguların ayrıntıları ele alınmadı"
    s: "türkler öldürmedi ermeniler öldürdü diyorsun yani!"

    msk: "yüzbinlerce türk..."
    s: "1,5 milyon türk öldürüldü diyorsun öyle mi?"

    ezber, önyargı sadece yanlışlıklar komedyası içindir. önyargıyla, ezberle hiçbir şey aklıbaşında sorgulamaz. hele gerekçelendirilmemiş "faşist kusmuk", "paranoyak" gibi sıfatları saçarak hiç sorgulanamaz. "devlet şu konuda yanıldı. o zaman bu konuda da yanılıyor. sen de devleti savunuyorsun. demek sen de yanılıyorsun" gibi dördüncü dereceden üç bilinmeyenli denklemlere hiç girmiyorum. sadece acıyorum.

    insanın hiç olmazsa itiraz ettiği entry'nin cevabını o konunun işlendiği başlıkta, o entry'nin altında işleyecek kadar saygısı olur. ama madem meseleyi benim şahsımla özdeşleştirenler var dilim döndüğünce kendi bakış açımı vermeye çalıştım.

    entry'de 1915'te ne olduğunu değil ne olmadığını söyledim. hatta ne olmadığını bile değil sadece ve sadece bunun nitelemesinin şu halde yapılamayacağını anlattım. normalde "tamam soykırım demeyin" diyen bir insanla benim bir hiçbir fikri ihtilafım olmaz ama havada hakaretler, önyargılar, gerekçesiz yaftalar uçuşurken bunu kime ne derece anlatabilirim ben de bilmiyorum. olduğu kadar.
63 entry daha
hesabın var mı? giriş yap