14 entry daha
  • kurgu olma ihtimaline rağmen anlatılanlar yazılanlar insanı derinden etkiliyor.

    bir yerden sonra diyorsun ki niye bu saçma sapan hayat içerisinde bir şeylerin kaygısıyla yaşıyoruz ki ? çok doğru güzel tespitler var.

    bir alıntı da ben yapayım:

    pagalagi'nin içi zaman korkusuyla dolu olduğu içim, hepsi, hem yalnız erkekler değil, kadınlar ve çocuklar da büyük ışığı kendi gözleriyle ilk kez gördüklerinden beri ayın kaç kere yükseldiğini, güneşin kaç kez battığını kesin olarak bilirler. bu o kadar önemlidir ki, belirli ve değişmez aralıklarda çiçekler ve şölenlerle kutlanır. bana "kaç yaşındasın" diye sorduklarında, benim gülüp de bunun önemi olmadığını söylemem üstüne utanmam gerektiğini düşünüyorlardı. hissediyordum bunu hep. "kaç yaşında olduğunu bilmelisin!" diyorlardı. bense susup "bilmemek daha iyi" diye düşünüyordum

    kaç yaşındasın demek kaç dolunay boyunca yaşadığın anlamına gelir. oysa dolunayları saymak, bunun hesabının peşine düşmek pek tehlikelidir, çünkü böylece insanların genellikle kaç dolunay yaşadığı ortaya çıkar. kişi buna çok dikkat ederse ve yeterince çok dolunay geçmişse, "artık yakında öleceğim" demeye başlar. ondan sonra ne keyfi kalır ne de başka bir şeyi ve kısa süre sonra da gerçekten ölür gider.
72 entry daha
hesabın var mı? giriş yap