36 entry daha
  • bir millet uyanıyor filminin düzmece mahkeme sahnesinde yüzbaşı “bekleyin, mustafa kemal geliyor!” diye haykırırken
    veya yüzbaşı, biga’lı, kara bilal, kolsuz, dilsiz, tilki çavuş hep bir ağızdan, tek bir yürekten “ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak” diyerek darağacına giderken, göğsünüzü gere gere gururdan ağlamadıysanız;

    hababam sınıfı serisinin herhangi birini bilmem kaçıncı seyredişinizde dahi hala kahkahalar atmaya devam etmiyorsanız, badi ekrem’in “ben bu yaz nerdeydim çekirgelerim” sorusunun cevabının montreal olduğunu bile bile hala merakla cevabı beklemiyorsanız, teyzesi defterdar olanlarınız faytonla damda dolaşmıyorsa, ineğin yahnisi değil de külbastısının daha güzel olduğunu bilmiyorsanız, alçaklara kar yağarken o işin sonunu düşünmüyorsanız, kel mahmut “ben tüccar değilim, eğitimciyim” diyerek kalp krizi geçirirken siz de elinizi gayrı ihtiyari yüreğinizin üstüne koymuyorsanız;

    canım kardeşim’i izlerken, tarık akan’a “hadi be, git uyandır artık kahraman’ı” diye seslenmiyorsanız,
    sadece cahit oben’in o muhteşem bestesini dinlerken bile gözleriniz yaşarmıyorsa, “ölünce misketlerini bana verir misin” diyen çocuğun saflığına, “olur, abimden alırsın” diyen kahraman’ın kabullenmişliğine ve olgunluğuna buruk bir gülümsemeyle bakmıyorsanız, kancı mehmet’i gırtlaklamak içinizden gelmiyorsa, murat’ın “kahraman!” diye bağırışı kulaklarınızda yankılanmıyorsa;

    ömürleri oldukça her sene o gün orda o saatte, senede bir gün buluşabilmeyi iple çeken sevgililerin vermiş oldukları sözlerine duydukları sadakate ve hissettikleri sevgiye saygı duymuyorsanız;

    aile şerefi’ne çomak sokmaya çalışan oktay’a ve zengin babasına kıl olmadıysanız;

    siz de süt oğlanı hiç sevmediyseniz, babasını da sevip sevmemekte kararsızsanız, çocukken bile olsa gulyabani’den korkmadıysanız;

    köyden şehre inen himmet ağa’nın altınları sayışına eşlik etmediyseniz, her seferinde siz de baştan başlamadıysanız;

    emel sayın’ın mavi boncuk şarkısını kemal sunal’dan dinlemediyseniz;

    pilot vecihi’nin fikret’i o gülen gözler’iyle ve iskender doğan’ın bestesiyle yaşar usta’dan istediği sahnede fikret’i vecihi’ye veresiniz gelmediyse, başınız sıkıştığında, “sen mi büyüksün? hayır ben, yaşar usta!” demediyseniz;

    “allah’ım kör et beni, aksın gözümün nuru aksın bundan böyle kör baksın” sözleri size çok arabesk geliyorsa;

    çapkınlığın nasıl yapılmaması gerektiğinin derslerini aşık oldum filminden almıyorsanız;

    her hangi bir suçunuzda “yaptım ama bir sor niye” diye savunmaya başlamıyorsanız;

    ingiliz kemal’in, kenan imirzalıoğlu’ndan ibaret olmadığının farkında değilseniz;

    sadece yönetmenliğini yaptığı filmlerden bahsedip yapımcılığına değinmediğim için “yaşlı gözler”le bana bakmıyorsanız;

    hayatınızın bir yerlerinde bir ertem eğilmez filmi eksiktir demektir. gidin hemen seyredin bence.
58 entry daha
hesabın var mı? giriş yap