15 entry daha
  • topragi bol olsun, fuko, benim gozumde, kendine ozgu bir yontembilim anlayisi cercevesinde, verili paradigma ve dusunsel kategorilerce tanimlanmis akademik hareket alanin mumkun oldugunca kiyisinda durmaya calisarak, yine mumkun oldugunca az sayida kapsayici onkabulden hareket etme gayretiyle, kendisinden oncekilere hic benzemeyen ve askin gondermelere meyletmeyen bir tarih yaziminin pesine dusmus, bunu yaparken disiplinlerarasi bir anlayistan feyz almis, buyuk harflerle basladigi muddetce (postmodernizm de dahil olmak uzere) her turlu askin referans noktasina, her turlu evrensel onermeye nanik yapmaya calismis ve kendi amaclari dogrultusunda da istedigini herhangi bir guc odagina alet olmadan, maymun olmadan, kivirmadan basarabilmis, kendisinden sonrakilere ilham verebilmis sevimli bir alimdir..

    kendisinin de siklikla kullandigi bir deyimle aciklayacak olursak hikmetini, alana cikmis bir arkeologtur o ve bizim, oturdugumuz yerden, tek basina ‘politik pozisyon alma’ isleminin butun bir anlayis haritasini iktidar sahipliginin yararina yerle yeksan edeceginden endiselenen bir faniyi, seytani kahkahalarla onun bunun ekmegine yag suren bir adam olarak gormemiz ya da gostermeye calismamiz yalnizca o adama yapilmis bir saygisizlik olmaz, butun bir arkeoloji bilimine dil cikarmak olur, ki arkeolog dedigin adam guclu kuvvetli olur, koydu muydu ossurtur vallaha..

    tamamiyla 'neutral / tarafsiz' bir pozisyondan fuko veya herhangi birisi hakkinda konusmanin mumkun olamayacagini bize ogretenlerden birisi bizzat fuko'nun kendisi zaten.. pozisyon almak, biz istemesek bile, kendiliginden gerceklesecek ya da okuyan/izleyen tarafindan bizim icin bir pozisyon kurgulanacak, bundan kacis yok, anliyoruz bu meseleyi ama rahmetliyi ‘kacis felsefesinin teorisyeni’ olarak sunmak da hafiften kemiklerini sizlatiyor olsa gerek, oyle olmadigi icin degil (o baska mesele), yontembilimsel olarak sadece..

    benim bildigim fuko hicbir yazisinda, ‘gencler birakin bu politika islerini, gidin broker felan olup paranin amina koyun, aksamlari da popstar, televole felan seyredersiniz’ dememistir.. bunlari gectim, fuko yine hicbir yerde, ‘politik cozum’den soz edenleri entelektuel yetersizlikle de suclamamistir.. fazlaca basite indirgemek pahasina, o yalnizca, ‘arkadas ben yol gostermem, yol gostermek iktidar ve tahakkumden bagimsiz olamayacak girift bir iliskiler aginin icine girmekle esdegerdir, o bakimdan ben soylerim, dinleyen dinler’ demistir.. eh ben de bunu dinlerim ve gerekirse politik cozum doktrinime dayanak yaparim.. oteki de dinler, alir bunu allayip pullayip, ‘tarihin sonu geldi, hadi bakiyim dagilin’ diye propaganda yapar, bir baskasi da alir ustune besamel sosu dokup yer mesela.. ne zaman ki birisi kalkip fuko’nun anahtarina sahip oldugunu ve butun meselenin bu oldugunu aciklamaya kalkisir, iste tam da o zaman fuko amca’nin iktidar iliskileri devreye girer.. hayatin guzelligi ‘tenevvu’de degil midir, ben mi yanlis biliyorum?..

    son bir sey, edward said kulliyatinin fuko’yla paralel yeni bir okumasini deneyelim, kim nelerden nasil faydalanmis yeniden dusunelim.. sapkamiz hep onumuzde olsun.. rahmetli de oyle isterdi, bir gun bana, 'genc arkadasim bilir misin, kara koyun etli olur, kavurmasi tatli olur' demisti..
494 entry daha
hesabın var mı? giriş yap