15 entry daha
  • her kafadan bir ses çıktığı için bu ekstrem metal konularında bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak lazım.
    - venom, mercyful fate ve celtic frost tarzı gruplar kendilerinden sonra hem death, hem black metal gruplarını, hem de düz heavy camiasını etkilemiştir. bu yüzden onları belli bir kategorizasyona sokmak oldukça zordur.
    - cannibal corpse, six feet under, suffocation, cryptopsy, malevolent creation, gorguts gibi gruplar şu anki halleriyle saf death değil, sonradan kurulmuş ve death'in biraz evrim geçirmiş, hızlanmış ve iyice agresifleşmiş halidirler. o yüzden türün %100 gerçek yaratıcıları olarak sayılmamalıdırlar.
    - napalm death tamamen farklı bir olaydır, nitekim grubun türü de rahatlıkla "napalm death tarzı müzik" olarak kabul edilebilir. grup resmen benzersiz kalmıştır. nitekim bugün ekstrem metal yapıyoruz diye geçinen birçok grup da napalm death'in sound'una ulaşamamaktadır.
    - atheist, pestilence, lethargy, cynic tarzı progressive tabir edilen gruplar death metal'e çok şey katmış ve çeşitlilik yaratmış olsalar da türün öncüleri arasında sayılamazlar. onların yaptığı, at the gates ve meshuggah gibi grupları etkileyerek kendilerinden sonra gelenlerin yolunu açmak olmuştur.
    - swedish death ise tamamen yeni bir olaydır, düz death metal'e isveç'den etnik öğeler katılmış halidir, dinlemesi zevklidir ve old school'un torunu gibi bir şeydir. nitekim biz death metal'in ne olduğunu öğrenmeye başladığımız zamanlarda ne in flames vardı ne dark tranquillity ne de opeth. bir tek entombed bilinir ve sevilirdi. bathory ve candlemass'ın türleri biraz daha farklıydı, at the gates ise sanırım daha yeni çıkmıştı. sonuçta death metal isveç'in ata müziği falan değildir, bildiğiniz devşirmedir. bu olayın dünya üzerinde tek bir merkezi ve çıkış yeri varsa o da florida'dır.
    - bir de türün gerçek yaratıcıları vardır. ancak bunların çoğunun ortalıkta ancak külleri kalmıştır. ilk gerçek death metal grubu olarak kabul edilen possessed, death ve carcass dağıldığı için, morbid angel ve deicide giderek tarzlarında oynamalar yaptıkları için eski havayı yakalayacaklarına inanmak doğru olmaz; slayer, sepultura, forbidden, kreator, coroner gibi death metalin yolunu açmış ve pantera gibi bu geleneği sonradan sürdürmüş gruplar da tam olarak death metal sayılmamaktadır (gerçi 1994-95 civarında sepultura ve pantera'ya death metal de sayılır diyen oldukça büyük bir kitle olduğunu da belirteyim), sonuç olarak bu türün gerçek anlamda dünyada kalan tek büyük örneği kısa bir süre önce yeniden toplanmış ve bizi sevince boğmuştur, önlerinde saygıyla eğiliyor ve yol gösteriyoruz. (bkz: obituary)
121 entry daha
hesabın var mı? giriş yap