428 entry daha
  • genellikle her insanın pearl jam ile tanışması black adlı nadide parça ile olur. dinledikçe büyüleyen, iç acıtan bu ses kimin acep derken bir bakarsınız ki eddie vedder ile tanışmışsınız. akabinde jeremy, alive, once, why go, porch derken ten albümünü hatmetmetmişsiniz.

    ten'i kurcalarken unutulmaz pinkpop* ve mtv* performanslarıyla karşılaşırsınız ve bir süre de onların etkisinde kalırsınız. özellikle pinkpop performansını izledikçe orada olamamış olmanın verdiği acıyla kıvranırsınız.

    ten'den sonra vs, vitalogy, no code, yield derken iyice pearl jam'in içine girersiniz. ilgi alanınızı biraz daha genişleterek diğer grunge gruplarına da göz atarsınız. akabinde alice in chains, soundgarden, nirvana ile tanışırsınız. tüm bunlardan sonra açıp ebleh bir suratla singles izlersiniz.

    diğerlerini tanıdıkça pearl jam sevginiz biraz daha kabarır. çünkü ilktir, biriciktir. bu gazla açıp bir pearl jam twenty* izlersiniz. tüm grup üyelerinin düşüncelerini ve tavırlarını gördükçe gözünüzdeki değeri üçe, dörde katlanır.

    pearl jam bir müzik grubundan çok daha ötedir. bir yaşam tarzının yansımasıdır. samimiyettir. eddie'nin dinleyicilerle paylaştığı şaraptır. yellow ledbetter gibidir pearl jam, nasıl anlamak, hissetmek istiyorsan onu alırsın.
224 entry daha
hesabın var mı? giriş yap