1 entry daha
  • yönetmen william wyler'in her sahneyi mükemmel hale getirene dek tekrar tekrar yazdirdigi bilinir; bu özen bogart'in basrolünü oynadigi the desperate hours'un her saniyesinde görülür. her sahne, görsel bir sekilde seyirciye aktarilan binbir nüans ile doludur. karakterler arasi iliskiler, kelimelere ve diyaloglara minimum basvurarak ve tüm derinligiyle sunulur izleyenlere.

    bogart, esasen kendi kalemi olmayan bir rolü, otorite kurmayi beceremeyen yasli suclu rolünü oynarken, daha evvelden oynadigi, her belanin icinden tereyagindan bal (bal ne yahu? kıl) ceker gibi kurtulur suclularin, ölüme kücümseyerek gülen seytana pabucunu ters giydirir adamlarin madalyondaki öbür yüzünü canlandirirmis gibi duruyor; ve acikcasi, müthis derinlikli, ayrintili bir performans gösteriyor, ezikligi, laf gecirememenin verdigi öfkeyi hissettiriyor insana tümüyle.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap