17 entry daha
  • 8 günlük tatilin yuvasıdır.
    thy'nin bari uçuşuyla ferzan özpetek setine düşmek 1.5 saat.
    sorduğumuz kimsenin ferzan özpetek'i tanımaması paha biçilemez.

    evet lecce şehir, lakin güneyde bir kasaba kıvamında aynı zamanda. şahsen eski tarafından çıkıp da yeni şehrinde pek dolaşmadık. o yüzden o kısmı atlıyorum.

    dikkat noktaları;

    konaklama:
    kalacak yeri eski şehir tarafında seçmeye gayret gösterin. air bnb'de seçenekler mevcut.

    araba:
    mutlaka denize gitmek isteyeceksiniz ya da civar illeri gezmek isteyeceksiniz çünkü birbirine epey yakın ve arabaya ihtiyacınız olacak. internetten kiralayınca çok daha ucuz. mümkünse burdan gitmeden arabanızı kiralayın. yarı fiyatından aza gelecek. havaalanından teslim alın hatta arabayı. diğer türlü şehir merkezinde ofisleri baya uzak. gitmesi, dönmesi zor.

    park:

    mavi çizgiler paralı, geceleri ücretsiz. akşam 20:00'den sonra park ediyorsanız ve sabah erkenden çıkacaksanız ödeme yapmanıza gerek yok. biz mal olduğumuz için geceleri ne olur ne olmaz korkusuyla paso ödedik, uyarmaya çalışan otoparktaki adama da deli muamelesi yaptık. adamın eller kollar oynayıp, bişeler anlatmaya çırpınınca "e tabi her mahallenin delisi var, buranın da bu" dedik, "he anam he" dedik.

    insanlar:

    ingilizce bilmiyorlar. yine de vücut diliyle soyunuzu sopunuzu öğrenme kabiliyetine sahipler. güneyin rahatlığı ve yardımseverliği evrensel galiba. çok tatlı ve sıcakkanlılar. tam kasaba kafası.

    insanlar demişken ortada dolaşan ve bir şeyler satmaya çalışan çok fazla senagalli satıcı var."ıyyş yhaaa" demeyin, adamların epey kabul görmüşlüğü var. no deyin geçin ve unutmayın tek ingilizce bilenler onlar...

    yemek:

    hiç mutsuz olmadık. lecce eski şehirde, evi kiraladığımız giovanni sağolsun bütün gidilmesi gereken ucuz ama yerel restoranları bize işaretledi. pek öyle turistlik ve şişirilmiş mekanlar değil. öncelikli tavsiye tabii ki apertivonun anasını ağlatmanız. peynir, şarküteri tabakları çok başarılı. house vine'dan şaşmayın. özellikle frizanteleri çok çok iyi ve herşey lezzetine göre ucuz.

    gidilecek yerler;

    arberobello'daki künik evler, ostuni'nin labirentleri arasnda kaybolma, leuca'da iyonya'da denize girme keyfi. leuca'da dünya haritasında nerede olduğunuz çok belli. porto cesaro, gallipoli'de gün batımı kaçırılmaması gerekenlerden...

    yoldayken burda da kimse yok, yemekleri berbattır demeyin, dalın içeri. o bişeye benzetemediğiniz sinekli bakkal tipi yerler 12'den sonra rezervasyon alıp tıklım tıkış doluyor ve gözlerinize inanamıyorsunuz. gözünüze kestirdiğiniz yerlerde serin havlunuzu yatın plaja. hiçbir yerde öyle tesis olmaması sahil şeridinin kamuya iat olması insanın gözlerini dolduruyor. her yer zeytinlik, her yer bağ. bi tane güzel bi ağaç kestirin gözünüze gidin sarılın ona. bol bol market alışverişi yapın ordan. 1 euro'luk zeytinyağını burda asla bulamayacağınızı anlayacaksınız. puglia bölgesinin meşhur makarnası orecchiette'yi macro'da 20 tl'ye görünce ne dediğimi anlayacaksınız. heralde macro siparişini tek tek veriyo ve her defasında kargo parası ödüyor diye düşünüyorum, çünkü kendisi 50 cent.
    peyniri, 2 euroluk şarapları istifleyin. o yüzden boş bavul gidin. güzel bir playlist yapın kendinize, sessiz durmanız gereken zamanlar olacak, uzaklara bakıp ne kadar iyi hissettiğinizi düşüneceksiniz. ve deniz ürünlerine dalın. menüde di mare gördüğünüz yere parmağınızı koyun. garson sizi anlayacaktır...
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap