7 entry daha
  • dekalog jeden, çok özel bir kaynakdan almakta özlerini. insanlık tarihi boyunca yarattığımız onca yaratıcı hiçbir sorunumuzu temelli olarak çözemedi. insanlık hayatımızın süregeldiği bugüne kadar, çağlar boyunca hayatımızın gidişatı üzerine kararlar verdik, bu kararlarmızı bağdaştıracak özellikleri yaratıcımıza atfettik, bizi kararımızdan döndürecek her türlü davranışı lanetleyen bir tanrıydı bu ve cezası hep ağırdı.
    ama dönüp en başa baktığımızda, evet fırlatıp atılmıştık bu dünyaya ve ne yapacağımız, yapıyor olduğumuz ve yatığımız hakkında fazla bir fikrimiz yoktu ve yok.
    kieslowski jeden'de yaratıcı ile yaratıcıyı yaratan zihnin, yarattığı bilimi karşı karşıya getiriyor. karşı karşıya getirip, öylece bırakıyor. sadece ikisini aynı kadraja alıyor. herhangi net bir amacı yok, tarafı yok.
    bilim'in aydınlık yolunun yolcusu rolünde bir baba var, evlerinin yakınında bir göl var, mevsim kış, evladı var, katolik olan halası ile babasının arasında kalmış bir evlat bu.
    göl üzerindeki oluşmuş buzda kayılır mı diye, bilime başvuruyorlar. bilim onlardan aldığı gayet sınırlı birkaç veri ile, evet diyor kayılabilir. baba, o yüzden bilimin aydınlık yolunun yolcusu, gidip buzu kendisi kontrol ediyor. sonra geliyor bir daha hesaplıyor, sonuç aynı : kayılabilir.
    burada bana göre en önemli kırılma, baba'nın buzu kontrol etmek için çıktığında, gölün başında, filmde daha önceki karelerde de gördüğüz, mavi gözlü, mistik bir tad veren bir adam var. bu adam gölün kenarında ateş yakıyor, baba buzun üzerinde zıplayıp sopayla vurup kontrol ederken, adamı görüyor, belli ki kendisini pek rahat hissetmiyor biraz bakıyor ve sonra evine dönüyor.

    burada iki yönlü bir okuma yapabiliriz.
    1) mistik öğeleri hesaba katmayan baba, hiçe sayan baba, (gölde aşikar şekilde ateş yakmış adam) bilimi kendi tanrısı ilan etmiştir(ki bu okumanın temeli yanlıştır zira baba hesaplamaları iki kez yapmış gidip kendisi de buzu kontrol etmiştir) ve açıkca karşımda başka ilahların olmayacak emrine karşı gelmiştir. yaratıcı da onu acımasızca cezalandırmıştır. bu yolla okumada, yaratıcı hakkında izleyici ne düşünebilir ki ?
    2)bilimsel gözlemini iyi yapamayan baba, küçücük bir gölün kenarında yanan ateşin buzun mukavemetini etkileyebileceğini düşünememiştir. verileri tam olarak toparlayamamıştır. zira, önceki sahnede, verileri iyi bir şekilde analiz eden baba-oğul santracda galip gelmiştir. yani sorun tamamen, bilimin bilimsel analizlerle yapılamamış olmasıdır. ancak bundan sonra babanın gidip kilisede, bir masayı devirmesi, çok enteresandır. amaç nedir, suçlu bilimsel gözlemini iyi yapamayan baba iken, tanrı insanı kusurlu yarattığı için mi suçlanmaktadır ?
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap