9 entry daha
  • içinde yazarlığına dokunan yazıların olduğu sarı ciltli eski bir defter elinde, öylece duruyordu sokak ortasında. baharın şarkısını fısıldayan meyva çiçeklerinin dökülüşü kendine güven duymasını sağlıyordu... sarı ciltli defteri açtı rastgele ve bir cümle okudu.
    “hiç bir deprem hiç bir kuleyi sanmam ki debelenen kendim gibi sallamış olsun”
    oysaki kulelerin arasında çırpınan bir bahçedeydi şimdi... kulelere arkası dönüktü ve yok olduklarını düşünmek istiyordu.. hışımla defteri kapadı... deprem dedikoduları bütün şehri sarmıştı... bilir kişisinden bilmeyenine herkes ya deprem olursa hesapları yapıyordu... ama onun için deprem yıllar önce olmuştu... dudağının kenarını hafifçe kıvırıp arkasına döndü. kulelerden birine bakıyordu... onun ne düşündüğünü ortak dil katilleri hissedemezdi... babil kulesinin ihtişamı firak getirmişti... düşünmek istemedi bunu. önüne döndü, defteri tekrar açtı..
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap