sürücü

• bir taşıtı kullanma becerisine sahip kişi. modern dönemin bineklerini yani..
  
  ömründe olabildiğin şeyler arasında hangisi seni çok mutlu etti deseler, hani öyle pek bir şey olamadım ama saymaya başlasam rahatlıkla aralarına bunu da eklerim. bu nasıl bir keyif bu nasıl bir zevk bu nasıl bir var olma hali hala kaynağını tam çözebilmiş değilim. pek çok mekanik alet kullandım, ki kendilerine epey ilgiliyim, ama bunun keyfi bambaşka. o kadar mutluyum ki bineğimin sürücü koltuğunda, ufacık mesafeler bile öyle keyifli ki sanki amaç gidilecek yere varmak değil de yolda olmak..
  
  insanların trafikte çıldırmasını anlayamıyorum mesela. benim için günün en tatlı saatlerinden çünkü direksiyon başında olduğum zamanlar. hatalı araç kullananları görünce bile öfkelenmiyorum. biri üzerime kırıyor, biri anlamsızca arkadan selektör yapıyor, biri şeridimi daraltıyor vs ama ben hep sakinim. o kadar sakinim ki aracımda benden başka biri varsa olanları görmediğimi düşünebiliyor. bir de benim yerime sövebiliyor. iki kere kornama basmaya kalkan oldu önümde beni fark etmemiş ağır aksak yürüyen yayadan dolayı, abim sayılacak yaşta olmalarına rağmen fena fırçaladım. kimse benim bineğimde, benim kullandığım esnada, benim kornama el uzatamaz, önümdeki yayayı taciz edemez! fakat düşünün ki bende tık yok öyle sakin bekliyorum ki yanımdaki deliriyor.
  
  yani işte çok keyifli. bir çeşit var olma biçimi. ve aynı zamanda sürücü koltuğuna oturunca bütünleşip, transformers gibi dönüşüp birlikte hareket etme hali..