7 entry daha
  • bazen bir hayal geçiyor gözümün önünden. zavallı beynim ve yüzlerdeki acımasızlığa sıçrayan kan ve et, beynimin yorgun parçaları. duyduğum son şeyse fokurdayan düşüncelerin yanında kızgınlığı soğuk kalan barutun kafatasımdaki patlayışı. bu yankılanmanın içinde winamp'ın beynimle kurduğu telepati bir an için sıyırsa da beni vücudumu terk etme isteğinden, şarkının devamı içimi burkmaya yetiyor; "doğduğum şehirden uzakta uyandım. sabah soğuk, aynalarım boş. kapıcı ekmeği getirmemiş bu sabah, vazodaki çiçek gel diyor kurtar beni. hayatım yıkılmış sarayım benim. iki kedim olsa iki de diş fırçası banyoda, anahtarı almadan çıksam dışarı. yağmur yağsa, camı açsam, ıslansam lapa lapa. hayatım yıkılmış sarayım benim. ayağımın altında cam kırıkları, neden gittin sen? yaralarım kadar gözlerin olsaydı, kanım kadar çabuk akardı yaşın. hayatım yıkılmış sarayım benim. hayatım nerdesin?"
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap