9 entry daha
  • filmekimi kapsamında izlediğim ödüllü film. yer yer fazla durgun ancak bütünüyle beni etkilemeyi başarmış bir film. sanırım bazı aydınlanmaları da sayesinde yaşadım.

    ciddi anlamda acıdan, hüzünden beslenen, başkalarının kendisine duyduğu acıma ve merhamet hisleriyle hayata tutunan insanlar var. sürekli hayatın onlara adil olmadığını, tüm aksiliklerin onları bulduğunu, en büyük aşk acısını kendilerinin yaşadıklarını, en karışık psikolojinin kendilerinde olduğunu iddia ederler. ve adlarına şanssız densin isterler. oysa ki hayatlarının bu şekilde şekilleniyor olmasının tek sebebi kendi alt bilinçlerinin bu sıkıntıyı arayıp buluyor olması. evet hakikaten öyle. karşılarına bir yol ayrımı geldiğinde zavallı olmaya duydukları çekim kuvveti hep en olmayacak yola yönlendiriyor onları. sonrası perişanlık, aciziyet ve bitmek bilmeyen bir kafa sikiş. dert anlatamazsın mesela onlara. hep yalnızdır çünkü, hep yanlış insanlar çıkar karşılarına, maddi durumları hiçbir zaman oturmamıştır. emeğini, ilgini sonsuz sömürürler.

    --- spoiler ---

    filmdeki psikopat da acıyı öyle sevmiştir ki. insanların ona acizliği yüzünden değer verişinin kaymağı öyle lezzetli gelmiştir ki bu uğurda daha fazla mağdur olabilmek, geberene kadar ağladığı geceler geçirmek uğruna gidip karısını, çocuğunu, babasını doğramıştır.

    --- spoiler ---

    hayatta en uzak durulması gereken, en kan emici insanların hayatlarında hiçbir şey yolunda gitmeyen, asosyal ve 'olmamış' insanlar olduğunu hatırladım film sayesinde bir kez daha. o antidepresanın kulu kölesi olurum yine de zayıf yönlerimi kullanarak insanların hayatlarında yer edinmiş biri olamam.

    film yukarıda anlattıklarımı maksimum yaşayan bir adam üzerinden mükemmel anlatmıştır.
    iz bıraktı.
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap