kays
-
mecnun.
gövdesinden sararak sarı içkiler... ya habip, tıbbının tababetinin elindeyim işle.
beni.
sonra bir zeybek havası koyarım gönlümce. baktım ki denizden pembe solungaçlarınla geliyorsun. hürriyetinden geçiyorsun, biliyorsun değil mi? seviyorum şimdi usul usul, tozunu alır gibi öpüşünün, alnımdaki. belki ya, belki...
palamarını çözerek salıyorsun gençliğini ellerimin orta yerine. sevimli mi? değil. kim bilir, kimin uykusundan uyandın, kim bilir kimler yanağının ısısını aldı da mor bir gezegen bıraktı avcuma.
"kays, uçurumun eşiğinde durmuş; bir fidanın gülümsemesini seyrediyor.
gece;
ışıksız bir gezginin heybesi
almış sırtına algısını
kolluyor sürekli puştu/ puştunu
peşsiz, ilersiz, tutarsız, netameli."
kays; kavis. uzuyor ömrü, yılankavi bir yürüyüşle.
"gözlerim bir buzul deryasında şimdi."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap