7 entry daha
  • biraz iddialı bir ifade olacak ama:*

    muhteremin şu cümlesinin anlaşılması, kitabının tamamının anlaşılması için elzemdir:

    "laissez-faire was planned; planning was not." (tasarlanan laissez-faire idi; planlama değil.) (polanyi, "the great transformation", s.147)

    bu cümle önemlidir, zira klasik politik iktisatçilar, laissez-faire'in dogal, laissez-faire'e karsit düzenlemelerin ise liberalizm karsitlarinin maksatli edimleri oldugunu düsünürler. fakat polanyi, laissez-faire'in nasil da devlet eliyle, devletin bilinçli ve kasitli müdahalesiyle geçerlik kazandigini mamafih 1860'lardan itibaren gelisen koruyucu hareketlerin nasil da kendiliginden, idaresiz ve salt pragmatik bir ruhla ortaya çiktigini göstermistir.

    (bkz: liberalizm/@zifir)
    (bkz: laissez-faire/@zifir)

    .......................................

    gereksiz bir bilgi verelim: "büyük dönüşüm" esâsını, polanyi'nin ingiltere'ye yerleştiği ilk yıllarda (1933'ten sonra yani) işçiler için tasarlanmış bir eğitim seminerleri dizisi esnasında anlattığı derslerden almıştır.

    .......................................

    sanki bu adamcağız yalnız büyük dönüşüm'ü yazmış başka hiçbir şey yazmamış gibi konuşuyoruz. öyle değil tabi ki. columbia university'de alanlararası bir araştırma projesinde görevliyken yazıp çizdiklerini derlediği bir kitabı daha vardır: "trade and market in early empires" (ilk imparatorluklarda ticaret ve piyasa). hatta bu kitapta "economy as instituted process" (kurumlaşmış bir süreç olarak iktisat) adında bir makale vardır ki şukela-ül muazzamadır, referanslar verilesidir.. bu makalede ekonominin, anaakım iktisatçıların savladığı üzre kârlarını azamîleştirmeye çalışan oyuncuların hüner gösterdiği piyasalardan müteşekkil bir kurum [bu 'formal economy' (resmî, biçimsel iktisat) oluyor] olmadığını bilâkis, toplumun geçimini tedarik etme yol ve yöntemlerinden müteşekkil bir kurum [bu ise 'substantive economy' (asıl, esas iktisat) oluyor] olduğunu savlamıştır. hatta o makalede gerçek birer meta olmayan fakat kendilerine sanki birer meta imişler gibi davranılan üç unsurun (emek, toprak -doğa- ve para) tarihselliklerini falan harika anlatıyor bir ara fırsat bulursam buraya naklederim.
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap