ergun babahan

• ertugrul özkök nasıl liberal, hassas konularda devletin (hükümetin değil) yanında yer alan bir gazete yöneticiyse, ergun babahan da, sol dünya görüşüne sahip, hassas konularda devletin tam karşısında yer alan bir gazete yöneticisiydi. üstelik bu konularda sadece muhalif olmakla kalmıyor; aksine oldukça aktif ve neredeyse ayrılıkçıların yanında taraf tutan bir konum da belirliyordu.
  
  yazıları okunduğu zaman görülecektir ki savunduğu keskin görüşler nedeniyle, bir denge mekanizması olan büyük gazete yöneticiliği, kendisinin doğasına uygun değildir. iyi niyetli bir kişi olarak sabah gibi bir gazeteyi kişisel fikirleri doğrultusunda özellikle güneydoğu ve kürt sorunu için radikal fikirleri duyurma mecrası olarak kullanmak istemiştir diye düşünüyorum.
  
  ancak herhalde kendisi, ülkenin büyük medya organlarının özellikle güneydoğu ve kürt sorunu konusunda devletin temel siyasetine ve halkın büyük çoğunluğunun kanaatine aykırı bir yayın politikası izlemesinin mümkün olmadığını bilmiyordu.
  
  netice itibariyle, bu büyük ve önemli görevin gereklerini yerine getiremedi ve pozisyonunun ağırlığı altında ezildi. kendi yerine geçmek üzere, aynı medya grubu içerisinden değil de rakip grup içerisinden bir kimsenin seçilmesi kendisine edilebilecek en ağır küfürden daha ağır bir davranıştır kanımca.
  
  bir insan tenzili rütbeden sonra nasıl aynı yerde çalışmaya devam edebilir; o da bir başka incelenmesi gereken husustur.
  
  ayrıca (bkz: #9753428)