• hıncal uluç'un 90 dakika'da yaptığı açıklama, tamam evet biraz ben abartı kattım ama şimdi dediklerini yazıyorum federer hakkında, ben susayım hıcal konuşsun:

    "ben hayatımda federer kadar adına layık olmayan büyük bir tenisçi görmedim"
    "bugüne kadar ki büyük tenisçilerin hepsi, gelseler federer'i paçavra ederler"
    "tamamen pasif oynayan bir tenisçi federer"
    "sayıları kazanmak için değil kaybetmemek için oynuyor, topu sadece rakip sahaya atıyor rakibin hatasını bekliyor"
    "zar zor kazanan, rakiplerinin hatalarıyla kazanan bir tenisçi"
    "tek iyiliği istikrarlı bir vasatın üstünde oyuna sahip olması, istikrarı var hep aynı oynuyor o kadar, özel birşeyi yok"

    bir de bunların üstüne şu dediğini ekliyorum: "baghdatis maçında da topu karşı tarafa attı, attı, rakibinin hatalarını bekledi. normalde baghdatis de bu kadar hata yapmazdı ama çok koşuyor, ondan yoruldu. bakın maçta federer'in 3 katı mesafe koştu."

    bu da benim cevabım kendisine:
    şimdi hıncal'cım, az önce sayıları kazanmak için oynamıyor, topu sadece rakip sahaya öylesine atıyor dedin. bunların üstüne de baghdatis'in maçta federer'in 3 katı koştuğunu söyledin.
    eğer baghdatis maçta federer'in 3 katı koştuysa, bunun sebebi baghdatis'in deli olması değil, adam manyak değil, durduk yere ortalıkta deli gibi koşmuyor heralde, federer'in köşelere attığı toplara koşuyor. hani federer pasif, sayı kazanmak için oynamayan bir tenisçiydi.

    ah hıncal ah.

    edit: hıncal uluç düpedüz "federer adam değil" dememiştir, entry'nin ilk cümlesinde belirttim abartı kullandığımı, bazı arkadaşlar gerçekten öyle dediğini düşünmüş de, ondan editleme ihtiyacı hissettim.
  • hincal bey'in kronik rahatsizligi "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma"nin nuksettigi konusma.. detayli inceler isek..

    "ben hayatımda federer kadar adına layık olmayan büyük bir tenisçi görmedim"
    - adina layik olmayan buyuk tenisci.. ilginc bir tespit.. bir insan adina nasil layik olmaz?.. ismini her dakka duyuyoruz da, aslinda bi atraksiyonu yoktur adamin.. misal anna kournikova.. en meshur tenisciydi bu ablamiz bi donem.. ama 1 tane bile turnuva kazanmisligi yoktur.. medya balon gibi sisirmistir kendisini.. sonra balon patlayip manken olmustur.. federer'de durum tersine islemistir.. bu kardes once turnuvalari kazanmaya baslamis.. sonra ismini duymusuzdur.. yani kendi adini kendi olusturmustur, basin ya da bir baska gucun yardimini almamistir.. federer'in adinin altinda 24 yasinda 7 grand slam yazar.. dunyada hic bir metabolizmanin da "haketmedi" demeye hakki yoktur..

    "bugüne kadar ki büyük tenisçilerin hepsi, gelseler federer'i paçavra ederler"
    - aha.. tam hincallik bir laf.. neden?.. cunku boyle bir laf salladigin zaman kimse sana aksini kanitlayamaz.. ha sen bu lafi kanitlayabilir misin?.. hayir.. ama hincal'in kanitlama diye bir derdi yok yumurtlama diye bir derdi var.. ama gazetecilik bir yumurtlama meslegi degildir.. belge isterler adamdan, kanit isterler(di).. "sampras, federer'i paramparca eder", "senna gelse schumi'yi ezer olm", "jordan olsa kobe'nin eline verir".. bunlar gazeteden cok kahvehaneye yakisiyorlar..

    "tamamen pasif oynayan bir tenisçi federer"
    - "pasif tenis".. boyle bir terim duyan oldu mu hayatinda?.. herhalde defansif demek istiyor.. federer'in defansif oynamayi sevdigi dogrudur.. ha bu kotu bisey midir? tersine defansif oynamak daha yuksek teknik gerektirir.. defansif oynayacaksaniz baseline'dan oynayacaksiniz demektir.. baseline ise sayi almanin en zor oldugu yerdir.. uzun rallileri kazanmayi gerektirir.. dolayisiyla celik gibi sinir sahibi olmaniz, acele etmemeniz gerekir.. simdi tum bunlari yapiyor diye federer'e "pasif" mi diyelim.. ben kariyeti boyunca servis-vole oyunu oynamis ve bir suru turnuva kazanmis bir suru oyuncu biliyorum.. hepsi pek bi "aktif" gorunuyorlardi.. ama federer'deki teknigin yarisi yoktu onlarda..

    "sayıları kazanmak için değil kaybetmemek için oynuyor, topu sadece rakip sahaya atıyor rakibin hatasını bekliyor"
    - "anneeee! tenise basliyorummm!" evet basliyorum.. hahah.. madem topu rakip sahaya atabilen grand slam kazaniyor, benim elim armut mu topluyo lan.. atarim ben de karsi sahaya topu.. beklerim rakip hata yapsin.. rakipler komple gerizekali cunku.. gelen toplarla ne yapcaklarini pek bilmiyorlar salaklar.. fileye felan atiyolar.. yani bu lafa dicek pek bisiy bulamiyorum.. bir onceki defansif oyun hadisesi acikliyor bunu zaten..

    "zar zor kazanan, rakiplerinin hatalarıyla kazanan bir tenisçi"
    - dedim ya bu rakipler komple gerzek.. hata yapiyor dallamalar.. nerde o eski hata yapmayan tenisciler.. hincal bey tenis denen oyundan zerre anlasa "bu rakipler neden hata yapiyor" diye bi dusunur.. daha once dedigim gibi.. federer baselinedan neredeyse mukemmel oynuyor.. hele ki savunmasini oturttuysa.. karsi tarafi savunmasini asmak icin ozel bir seyler yapmaya zorluyor.. uzun rallilerde rakibe, "sabaha kadar oynasak sikimde degil" diyor.. eh hal boyle olunca saglam sinirleri olmayan rakipleri "simdi siktim" diyerek yeteneklerinin sinirlarini zorluyorlar.. sinirlar zorlanmaya baslayinca da hatalar basliyor.. baghdatis macina bakin.. ilk sette insanustu oynadi bagdatis.. tum sinirlarini asti, yirtti daglari, enginlere sigmadi tasti.. 1 set aldi.. bitti adam.. hem fiziksel hem zihinsel olarak coktu cunku boyle bir oyunu 5 set surdurecek kapasitesi olmadigini biliyordu.. mecburen sazi federer'e verip kaderine teslim oldu.. tum federer maclarinda ayni senaryo oluyor.. sonra bu senaryoya bakan muhtesem insanlar "zar zor kazandi", "obur cocuk haketti" diyor.. desinler bakalim...

    "tek iyiliği istikrarlı bir vasatın üstünde oyuna sahip olması, istikrarı var hep aynı oynuyor o kadar, özel birşeyi yok"
    - vasatin ustunde evet.. vasatin ustunde mukemmelin hemen altinda bir oyunu var federer'in.. ve bu oyunu hep oynuyor.. sartlar ne olursa olsun.. ne kadar kotu bir ozellik.. yakismiyor hic bir tenisciye.. dunya tenisi bagdatis gibi cok adam gormustur.. yeteneklidir.. bir turnuva patlar.. yari final-final oynar.. herkese oha dedirtir.. bir daha da adini duyan olmaz.. ancak "buyuk tenisci" olmak, tam da hincal beyin dedigi yerden geciyor.. "hep ayni oyun"dan.. turnuvanin supriz yetenegi olarak cikmiyor maclara federer.. adam maca cikarken rakipleri neyle karsilacaklarini biliyorlar.. ama buna ragmen adami deviremiyorlar.. federer'i buyuk yapan da bu zaten.. dersine calismis, ona karsi bilenmis rakiplerin karsisina cikiyor.. ama bu "hep ayni oyun"a bir care bulunamiyor.. cunku cok defa dedigim gibi.. mukemmele yakin..

    "baghdatis maçında da topu karşı tarafa attı, attı, rakibinin hatalarını bekledi. normalde baghdatis de bu kadar hata yapmazdı ama çok koşuyor, ondan yoruldu. bakın maçta federer'in 3 katı mesafe koştu."
    - hobaaaaaa.. iste budur ya.. tamam herkes bu lafin komik oldugunun farkinda da 2 sey soyliycem..
    birincisi, ben maci izlememis olsam.. biri gelip bana dese ki "baghdatis, federer'in 3 kati mesafa kostu abi".. ben ona "aha federer rezil etmis adami" derim.. ama hincal bey bunu bagdatisin hanesine olumlu bisiy gibi yazmis.. super olan da bu.. "adam kostu, pres yapti.. sahada basmadik yer birakmadi, canini disine takti".. bunlar baska bir spora ait gibi sanki.. hincal'in bir sonraki yorumu da soyle olacak "kasparov cok kostu bugun, rakibi paso sandalyede oturdu, kasparov salonda basmadik yer birakmadi, muhtesem oynadi".. ilgiyle izliyoruz..
    ikincisi de su ki, "baghdatis bu kadar hata yapmazdi".. ilahi hincal uluc.. goren de cocuklugunu biliyorsun sanir.. ulan adami 2 mactir izliyoruz.. hangisinin normal, hangisinin anormal olduguna nerden karar verdin be.. helal olsun valla..
  • tanim : hincal uluc'un fi tarihinde yazdigi makale.. makaleden bir paragrafi asagida okuyabilirsiniz..

    biz molly ile amerika'da yasarken ben arthur ashe'de mc enroe'nin maclarina giderdim o zamanlar tenis bambaska idi simdiki gibi boyle yeni yetmeler pasif oynamazlardi o zamanlar tenis ofansif oynanan bir oyundu topu karsi tarafa atmak degildi amac, amac sayi kazanmak icin topu oteki korta atmakti oyuncu kosar oteki korta yetisir kan ter icinde kalirdi.. o zamanlar boyleydi, manhattan'da 5. caddede bizim dostumuz rafael'in actigi muazzam bir restorana gittik gene o gunlerden birinde filet mignon'u tam agziniza layik muhtesem bir yemek herkesin tatmasi ve herkese tattirmasi lazim.. bu arada fatih terim iyi bir hoca degil, lucescu daha iyi idi ama bu lucescu'yu iyi yapar mi ? hayir yapmaz o da kotudur.. icimizde irlandalilar var, faslilar da var.. 34 thp 27 serefsiz neden kirmizida gectin.. uyuyor mu bu devlet.. hebele hobolo gulu gulu vak vak vak..
  • - federer çok pasif bir tenisçi.. hep savunmada. insan bi iki takla atar yerlere zıplar.. yok hep iki ayak üstünde.. rezalet
    - sağolun hıncal bey.. peki alonso hakkındaki düşünceleriniz?
    - yeteneksiz bir pilot.. hep liderin arkasından gidip onun kaza yapmasını bekliyor. başkalarının kazalarıyla kazanan bir pilot. sevmem..
    - anlıyorum.. peki ya armstrong?
    - ben böyle bisikletçi görmedim arkadaş. insan biraz ellerini bisikletten çeker artistlik yapar olaya şov katar.. kafasında kask, korkak korkak dümdüz yolda gidiyo.. geç onu da geç...
    - anlamlı yorumlarınızla programımıza renk kattınız.. teşekkürler..
    - sizin programınızı da... azıcık programınızı değiştirin ulan. azıcık risk alın. hep düzgün konuklar, hep prime time dasınız. allah belanızı versin!
  • özne öğesinde gerekli değişiklikler yapıldığında

    "tamamen pasif oynayan bir hoca luçesku"
    "maçı kazanmak için değil kaybetmemek için oynuyor, topu sadece rakip sahaya atıyor rakibin hatasını bekliyor"
    "zar zor kazanan, rakiplerinin hatalarıyla kazanan bir hoca"
    "tek iyiliği istikrarlı bir vasatın üstünde oyuna sahip olması, istikrarı var hep aynı oynuyor o kadar, özel birşeyi yok"

    ile tanıdık gelen 'kalıplar' bunlar.

    hıncal bildiğin hıncal dediğim adam değillik. ama kiminkisi seçemiyorum.
  • federer yerine hincal konarak düzeltilebilecek önermedir.
  • ilk bakışta ahmet çakar vecizesi gibi duran cümle. "federer adam değil. eğer adamsa çıkar götünün kılı ağarmış boris becker'ide yener, öyle konuşur." gibi devamını aratıyor insana.
  • aslında ahmet cakar 'a daha cok yakısacak bir beyanattı ama nedense hıncal tarafından sarfedilmistir.

    -eger o federer adamsa baglanır, derdini anlatır. bakın adam degil demiyorum.
  • - ben mustafa denizli gibi hücum tenisi oynayan bir federer istiyorum, oyunu maç boyunca kendi sahasında kabullenen, orta sahanın ötesine geçmeyip filenin arkasına saklanan bu sıkıcı tenisten bıktık kardeşim. yeri geldiğinde topa basan rakibe kendi geri çizgisinde pres yapan dalga dalga hücum eden, yeri geldiğinde kanatları kullanmasını bilen bir tenis bu feredererle olacak iş değil.
hesabın var mı? giriş yap