kaktus

• kendini sevdirtmeyen, öyle silinmeye, toprak değiştirtmeye pek gelmeyen asabi bitki.
• beceriksiz çobanın tekidir. ne keçilerine ne koyunlarına sahip çıkabilmeyi başarmaktadır. neyse ki uzağa değil bana kaçıyorlar; toplayıp toplayıp getiriyoruzz.
• zıtlıkların en hoş, en uyumlu, en kararında birliğidir o. dışı sert içi yumuşacık olan; dışarda sert rüzgarla estirirken içerde sımsıcak tutan; kaygan zeminlerde koşmayı kendine iş edinirken arkanızda güvenle dikilendir.
• bu kaktüs çok, çok başka bi şeydir. bir şey söyler ve durdurur, evet durursunuz. bir daha bir daha düşünürsünüz, sonra ne hoş bir ayrıntıda sizi yakaladığını görür gülümsersiniz. ve bunu öyle sıcacık yapar ki, hiç yakalanmış gibi hissetmezsinz. çünkü aslında sizi yakalamaz, sadece anlar. ve bunu hoş bir zerafetle yapar.
  
  (bkz: güzel insan/@ride)
• kelimelerine bayıldığım, gözlerimi alamadığım insanım.
  
  kimi zaman heyecanlı heyecanlı; kelimelerini seçerken yanyana yakıştırıp doğru anlamları, en doğru şekilde oluştururken adeta puzzle çözüyormuş gibi mutlu, kulağında bir müzikle hareket ederken gülümseyen;
  
  kimi zaman keskin ve sert; kelimelerini doğru yerde doğru mesajları en açık, en net, pürüzsüz verecek şekilde seçerken ciddi.
  
  her haline bayıldığım; kelimelere onlara yakışan en iyi anlamlarla denk kelimeler seçen güzelinsanım.
• tek çocukluğuma da son verendir.
• çok benzediğim ama bir o kadar da farklı olduğum güzelinsanım. benzerliklerin tadını çıkarıp, tek başınalığıma son veren farklılıkları ile hayatımı zenginleştiren. iyi kilerin yüzüme yerleştirdiği sonsuz huzura; hepin eklendiği.
  
  aynı avluya farklı pencereden bakan herşeyim.
• sohbet dinamosu. evet düşünüyorum da, biraz çalçene de olsam, elbet dinamolara hityiaç duyarım konuşabilmek için. bu kaktüs, bendenizi öyle bir besliyor ki, beş dakika konuşmuşumdur diye telefonuma bakıyorum, saat kullanmıyorum da yıllardır, saatler geçmiş oluyor. hayır utanıp sustuğumda, soldan öyle bir pas çıkarıyor ki dayanamıyorum. yoksa siz mahallede plastik top önünüze geldiğinde, vurmaz mıydınız? hoşsohbet, beşyüz sohbet, nefis bir paylaşım. insana dair, insanca, insanla.
• öyle bir benmiş ki benden içeru.
• kimi zaman deli dolu, kimi zaman sakin ve düşünceli ama hep kurcalayıp duran, doldurup boşaltan, evirip çeviren ve bunu yaparken günlük keşiflerine sizi de sürükleyen. hani kimi zaman yorucu de gelse dışardan, evirip çevirmesini seven benim gibi birine bu yaşam tarzı gibi gelen oyunun iki kişilik de oynanabileceğini elimden tutup gösteren; keyfime keyf katan deli bi şey. bazı bazı sıfatların hiç birinin üstüne tam oturmadığı, tanımlayacağım bana ne derken bana kelimeler, tamlamalar icat ettiren canıminsanım.