• yüzyıllardır dünyada savaşlar olmuştur, insanlar öldürülmüştür, katledilmiştir. bu ne demektir, katliam normal birşeydir. bir amerikan askerinin cinayet görüntüsünden sakın amerikalıların, yaptıkları işgalin hakkında kötü bir yargıya varmayın*.

    son yüzyılda 15 in üzerinde savaş çıkaran-savaştıran, dünyanın envai çeşit bölgelerinde bu katliamların %99unu yapan-yaptıranda, *amerikadır.
    yapılan genellemeler zaten amerikanın kendi çıkardığı savaşlardır. vahşetin normalleşmesi de yine kendilerinin dünyaya kazandırdıkları arasındadır ki bazı bünyeler rambo misali konuşmaktadır. ayrıca konu savaş ise bugün ile ortaçağı bir tutmak cehaletin göstergesidir kanımca.

    nadir insanların fark ettiği gibi bu savaş felan da değildir. karşılıklı çıkar çatışmasıda yoktur. hayatta kalmaya çalışanlarla, işgalciler vardır. bu katliamda savaş denebilecek bir şey varsa, oda düşük yoğunluklu atom bombasına kadar her türlü kitle imha silahına, açlığa, tecavüze, imha politikalarına karşı insanların hayatta kalma çabası, verdiklari yaşam savaşıdır.
  • insan iste cinnet gecirmistir, ne yapalim hepimiz insaniz arasira olur bize boyle seyler diyerek migde bulandirici bir umursamazlikla gecistiremeyecegimiz kavram. neler oluyor size ey insanlar?
  • her savaşta her tarafın yaptığı ve ülkelerle, politikalarla, haklılık ya da haksızlıkla alakası olmayan sayısız şiddet örneğinden biri. bu kayıt, savaşın sıradan insanları neye dönüştürdüğünün, ya da insanların bastırdıklarını nasıl yüzeye çıkardığının somut bir kanıtıdır. insan doğasının en çiğ / sansürsüz / otokontrolsüz halidir, ve en hararetle atıp tutanlarımızın bile uygun koşullarda gelebileceği hali göstermektedir.

    ancak bu manzara, insanın doğasıyla ilgilidir. bush'la, dinle ya da amerika'yla açıklamaya çalışmak, çok afedersiniz ama olayı götüyle anlamaktır. son on sene içinde güney amerika'dan avrupa'ya her kıtada olan sayısız savaşı, afrika'da bir gecede çoğu kadın ve çocuk olan yüzbinlerce sivilin palalarla katledildiği baskınları hatırlayın. dahası, güneydoğu'daki bazı askerlerimizin ganimet olarak kulak kesip biriktirmelerinin gerçekten gerekli olup olmadığı da ayrı bir tartışma konusudur. amerikalı olmak değil, insan olmaktır sebep. bu vahşetten de sadece bir milim uzaktayız.

    neticede esas olan, binlerce yıldır zaten her savaşta yaşanan bu tür canavarlıkların artık dijital teknoloji marifetiyle kısa sürede evlerimize kadar ulaşıyor olmasıdır. ancak bu ve benzer görüntülerin savaşın dönüm noktası ya da sembolü olması pek mümkün olmayabilir, şayet daha önce ortaya çıkan sayısız örnek gibi bu da amerika'da ses getirmeyecektir.

    en basitinden hatırlatmak gerekirse, bir amerikan helikopterinden çekilen ve tarlanın ortasında yürüyen silahsız ıraklıların zırh delici mermilerle bir anda et yığınına dönüştürülmesini gösteren korkunç video kaydı bile sınırlı sayıda muhalifin cılız "özgürleştirme bu mu?" feryatlarından başka bir kıpırdanmaya sebebiyet vermemiştir.

    amerika'nın ne sebeple ırak'ta olduğu, kısaca politika, askeri bağlamaz. o artık savaştadır, karşısında da düşmanlar vardır. elbette savunmak için değil ama durumun anlaşılmasına yardımcı olmak için üsteliyorum: bilgisayar ekranı karşısında oturan ve çok daha farklı boyuttaki dertlerle uğraşan bizler, savaşta olanları asla ve asla doğru yorumlayamayız.

    ve her savaş da çanakkale savaşı gibi yürek dağlayıcı şekilde dostluk ve saygıyla örülü olamaz ne yazık ki.
  • cenevre sözleşmesi'ndeki konuyla ilgili madde şudur: "silahlarını bırakan ve hastalık, yaralanma, tutukluluk hali veya başka bir nedenden dolayı savaş dışı kalanlar dahil olmak üzere artık aktif olarak düşmanlık göstermeyenlere, hangi koşulda olursa olsun insanca davranılmalıdır."

    haberlerde okuduğumuza göre amerikanın savunması ise şudur; daha önce ölü ve yaralı iraklı direnişçilerin vücutlarına yerleştirilen bubi tuzaklarının patlaması sonucu bazı amerikan askerleri ölmüştür, bu yüzden olay sırasında çok gergin olduğu sonucuna varılabilecek deniz piyadesinin, kendisini müdafaa ettiği düşünülebilir.*

    şimdi "olay sırasında çok gergin" olan deniz piyadesini ele alırsak, bu adam savaştadır. zaten "marşla aynı tempoda yürüyen bir insan olduğundan her türlü faaliyeti omuriliğine bırakmıştır*, beyninin cenevre sözleşmesi'ni hatırlayıp "ahanda orda böyle böyle yazıyordu ben bu adamı vurmayım, sırtlayım çadıra götüreyim bi baksınlar.." deme olasılığı 0'a yaklaşmaktadır. hatta çoktan 0'dır. bu yüzden o askerde ve zaten savaşın kendisinde mantık aramak saçmalıktır bana göre.

    kısacası "savaşta insan öldürmek katilliktir", her nasılsa bu adam bu cinayeti kameralar önünde işlemiştir ve bize de üzerinde konuşmak düşmüştür.
  • türünün* teşhir edilen belki birinci, belki ikinci orneğidir; daha gozler onune getirilmeyen kac vahset daha yasanmıstır bugun felluce'de, ırak'ta ama merak ediyorum daha ne kadar utandırılacağız insanlığımızdan. bu katliamı izlemeye yuzumuz kalacak mı?..
  • condoleezza riceın dışişleri bakanı olduğu bir bush kabinesinde, daha nice nicesine rastlayacağımıza inandığım kişi.
  • öncelikle "insan hayatı"nın kıymeti bu kadar düşmüşken kim haklı kim haksız umrumda olmadığını belirtip kaynak gösterilen yazıyı okumadan ve olayı iki taraflı düşünmeden konuşanlara hitaben bir paste hizmeti gerçekleştireyim;

    "...ancak askeri uzmanlar, daha önce ölü ve yaralı iraklı direnişçilerin vücutlarına yerleştirilen bubi tuzaklarının patlaması sonucu bazı amerikan askerlerinin öldüğünü hatırlatarak, olay sırasında çok gergin olduğu sonucuna varılabilecek deniz piyadesinin, kendisini müdafaa ettiğine kanaat getirilebileceğine işaret ettiler."

    işte böyle bir güdüyle hareket edilmesi gibi yüksek bir ihtimal söz konusu...

    sonuçta camii'ye kutsal mekan diyoruz, orada insan öldürmek kadar oradan insan öldürmek açısını düşünmüyoruz..
    hayır ben belirttiğim üzere amerikanın köpeği falan da değilim, sadece olayı bu açıdan da düşünmek gerektiğini söylüyorum.

    ve sonuçta bu bir savaş ve temel mantık olarak bakarsak savaş; insanın insanı her fırsatta öldürdüğü bir ortamdır... ve ayrıca bunun dışında savaşta en azından savaş alanında karşılaşan insanlar arasında kural ve mantık yoktur, taktik ve strateji diyorsanız onları belirleyenlere zaten kolay kolay bir zarar gelmez...
    işte zaten bu yüzden savaş kötü bir olgu değil midir? lütfen...
  • suclu amerikadir, o asker degil. amerika devletinin sadece kendi cikarlarini dusunerek, sudan bahanelerle kendisinden onbinlerce uzaktaki baska bir ulkeye saldirmasi ve bu saldirida orta halli dunyadan bihaber ciftci tom'un oglu minik johnny'i kullanmasi sebebiyle ortaya cikar bu goruntuler. daha haritada birakin irak'i, turkiye'nin yerini gosteremeyen, dunyada ne olup bittigiyle ilgilenmeyen siradan amerikalilar bir anda boyle bir baskiyla karsilasinca sapitirlar. bu da cok dogaldir. oysa amerika'da hayatlarinda ne guzel bir duzen vardir. milliyetcilik gazina giderler savas meydanina ama hicbir sey bilgisayar oyunlarindaki gibi degildir. zaten gidince de is isten gecer.

    burada oldurulen irak'linin sucu ne? hicbir sebep olmadan gelip topragini isgal eden yabancilara karsi ulkesini korumasi mi? ulkesinin topraginda petrol cikmasi mi? demokrasi harici bir rejimde de yasayabilmesi mi? basinda "rahatsiz" oldugu soylenen bir diktator olmasi mi?

    insanlik adina utanc goruntuleri. amerika bosuna uluslararasi suc mahkemesini tanimamazlik etmiyor. biliyor o mahkemede asil suclunun kendisi olacagini. hatta kendi baskaninin saddam'dan bile daha suclu olacagini.
  • herhangi bir sicak catismada herhangi bir ulkenin herhangi bir askerinin yapacagi bir harekettir. 1990dan 2000e kadar turkiyede de 100lercesi yapilmistir (detay vermek istemiyorum netekim (bkz: gotumuze girecek entryler)). nasil oluyor da "amerikali iste, bu kadar hayvan olmasi o yuzden" denebilmektedir kolayca, anlamak sahsimca mumkun degil.

    ben savasa girsem, yanimdaki badim olse, ilk yakaladigim dusman askerini oldurmemek icin baya efor harcamam gerekir. "ben vurmam etmem hede" diye iskembeden uzun ve kolayca sallamanin kolayligina kapilmadan herkesi biraz mantiga davet ediyorum.

    ayrica bu firsattan istifade soylemek lazim. savas ulan bu, kurali mi olur? var tabi cenevre sozlesmesi var diyenlere cevabim sudur: savasa kural konmaya calisilmasinin tek sebebi boyle olaylar su yuzune ciktigi zaman bizim gibi savasin disindan oraya bakan insanlarin yuregine su serpme cabasidir. yoksa kuralli savas 1. dunya savasinda bitmistir.

    savasin kurali olmaz. daha cok adam oldurenin kazandigi bi "oyun"a ciddi ciddi kural koymaya kalkisiyorsaniz bir daha dusunun. bunu basabilecek international bir sistem olsaydi, en bastan savas falan olmazdi, savas simulasyonu, risk falan olurdu gercek savas yerine.

    hakli oldurmek diye bir seyin de olmadigini burada belirtmek gerekiyor simdi. bir cinayete hak veren adam otomatik olarak baska cinayetlerin de dogrulanabilecegi onermesini kabul etmis sayilir. sibumiden alintilayalim:

    amerikali nicholai hele, ozgurlugu, ya da hel'in deyisiyle serbestligini, karsiliginda da onlar icin bir suikast islemesini teklif etmek icin gelmistir. hel on sartlarini koyduktan sonra isin ne oldugunu sormadan hucresine donmek istedigini soyler. (ezberimdeki hatalar icin onceden ozur)

    amerikali - isin ne oldugunu sormayacak misiniz?
    hel - hayir. muhtemelen cok zor bir sey olmali, icinde cinayet de vardir.
    a - ben oyle demezdim, ben ulkesi icin savasan bir askerin yaptigi is demeyi tercih ederim
    h - ben de oyle dedim iste, cinayet..

    ben de bu noktada iraklilari hakli buluyorum sonsuza kadar tabi ki, ve boyle bir sey turkiyede olsa olmek kaygi bile olmazdi benim icin. ama nasil amerikali sivil ajanlari yakalayip yakip sokaklarda surukleyen iraklilari gorunce sasirmiyorsam, onlarin yaptigini insanlik disi buluyorsam, amerikalinin biraz once muhtemelen kendi arkadasini olduren irakliyi yakalayinca da oldurmesini gorunce sasirmiyorum, o hareketi da ayni miktarda insanlik disi buluyorum.

    ayrica

    savasi kurallara bagli, oyle insani falan bir sey sanmayanlar, savasin insandisiligina sasirmamayi becerebilirler.
hesabın var mı? giriş yap