• olağanüstülükleri, üstün yetenekleri olduğunu kisinin kendisi iddia ediyor manasinda kullanilan soz.
  • soylenmi$ olmasi di$inda dayandigi herhangi bir nokta bulunmayan, bu nedenle de sarf edilen ki$i ile tarti$manin sonuc getirmeyecegi soylem. ilk olarak bir seyh icin soylendigi kabul edilir, ve fakat sozkonusu seyhin adini hatirlamamaktayim.
  • bilhassa da türkiye topraklarında bolca rastlanan insan çeşididir. yine bu toprakların güzel bir hasleti olan tevazudan hiç nasibini almamış bünyeler, insanların kendilerine vereceği bir payeye razı olmayıp, zaten makbul bir paye otomatikman verilmiş gibi ortaya çıkarlar. onlar şüphesiz ki kendilerini kandırırlar.
  • anonim fıkralarımızda foyaları ortaya konan tipleri tarif eden yakıştırma.
    böyle bir 'hocaefendi' bir köy evinde kalabalık bir sofrada ağırlanmaktadır.
    ikide bir gözlerini yumarak 'hoşt' demesi sofradakilerin dikkatini çeker. biri dayanamaz, sorar:
    - hocam, hayırdır?
    - kabe'nin duvarına çiş yapmak üzere olan köpekleri kovuyorum.

    der hoca.
    o esnada evin hanımı sofraya pilav üstü et servisi yapar. sadece hocanın pilavı üstünde et yoktur. hoca kadına hitaben,
    - kızım, benim tabağıma et koymamışsın, der.
    kadın bir kaşıkla pilavı karıştırır, altındaki eti gösterir ve söylenir.
    - kerametin kabe'deki köpeği görmeye yetiyor ama pilavın altındaki eti görmekten acizsin.
    edit: tanım
  • üzerinde düşünülmeye değer, anlamlı bir söz. ilkesi, delili, dayanağı salt kendi olan kişi, kurum ve olayları tanımlar. mesela resmî tarih yazıcılığının yazmaya bayıldığı çoğu olay, bu türden bozacının şahidi şıracı olaylardır.
  • odaya girdiğimde kerametini menkulluyordu
  • menkul: taşınır
    gayrımenkul: taşınmaz

    kerameti kendinden menkul: sahip olduğu nitelikleri abartarak söyleyen kimse için kullanılan bir söz. (tdk)

    keramet: ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum. (tdk)

    menkul sözcüğü taşınır anlamında. fakat burda nakletmekten kasıt sözü aktarmak.
    sözden de kasıt keramet.
    yani kerametini başkalarının anlattığı, gördüğü kişi değil; kişinin kendi kerametini yine kendisinin nakletmesi.

    başka bir deyişle:
    kerametini kendi üzerinde taşıyan.
    kullanıldığı yer; kendi iddisının ispatında kendisini delil/referans olarak ileri süren kişi.. (başkalarının övmesi,takdir etmesi gerekirken; kendi söz ve iddiaları ve davranışlarıyla bunu yapan kişi için kullanılır.. örnek: memleketi kurtarmak iddiası ile yola çıkmış birisi, henüz kendisini bile kurtaramamış ise, bu tabir/deyim kullanılabilir...)
hesabın var mı? giriş yap