• insan hüvviyetindeki ağaç parçası
  • yontulmaya müsait olmasına rağmen budak çıkarması mümkün olmayan tahta parçası.

    belli bir uğraşıyla dış görünüşte düzelme kaydedebilecek ama içerik olarak gelişmesi pek de mümkün olmayan kişiler için de kullanılabilecek hitap şekli.
  • ayakkabı yapımında kullanılan gereç
  • hızar görmüş odun.

    (bkz: milli eğitim)
  • uğraşmasını en sevdiğim odun biçimi.
    uğraştıran ıvır zıvırlardan arındırılmış olması, direk yapılacak işe girişilmesini sağlaması gibi güzellikleri var. henüz istediğim miktarları elde edememiş olsam da bir gün bahçemde tomruklarla birlikte istiflendiklerini hayal ediyorum.
  • ucuncu nesil bir yazar...
  • insanlar için metaforik olarak kullanıldığında hiç bir şeyden anlamaz dangalak şeklinde anlaşılır.
  • yalnızca mevsiminden ayrılan günlerde, aylar sonra aynı masaya döndüğünde, bir yanıyla beklenmedik, oysa kendini duyura duyura gelmiş bir gülümsemeydi. yazlık gazinolara bakan beyaz sandalyelerde bir fotoğrafın arka planı olunmuştu belli belirsiz. giderayak bir sinema koltuğunda dirsek dirseğe, dekalogu kat katederek..

    şimdi bir mektup yazmak istediğimi yazıyorum, kar yağmadan ve yıl devrilmeden, yol.
  • bir masadan bir masaya geçerken, rüzgarın işlemediği biri. kağıtları yayıyorum masaya, bordo mektup takımına bakıyorum bakıyorum, herşey tamam, sonra diyorum. aya giden adam quarterıyla yazı tura atıyorum. yazdan yana düşüyor. yine kış, soğuk. şimdi hamdi varol pulunu duvara yapıştırsam, duvarı yollar mı ptt.
hesabın var mı? giriş yap