• ihsan oktay anar'in romani.
    ucuncu selim'den ikinci mesrutiyet'e uzanan zaman icinde, anlatilanlarin hemen hepsinin yaklasik veya kesin tarihini bilmek mumkundur; vaka-yi hayriye, gulhane hatt-i humayunu, cadde-i kebir'de* fransiz tiyatrosunun acilisi vb hikayeye serpistirilmistir. bunun otesinde, "eski zaman mucitlerinin inanilmaz hayat oykulerini" daha da inanilir kilmak icin midir bilinmez, yafes celebi hazretleri'nin, kara calud'un ve uzeyir bey'in baslarindan gecenler bir alay muhterem veya sersefil fakat muhakkak rengarenk zevatin agzindan nakledilmistir; antre sirasiyla:

    1. hacikadinli merhum deli bekir ve ikinci kalfasi kul riza.
    2. lodoscular kethudasi tavukpazarli koca asim pasazade tursucu huseyin efendi ve kankardesi merhum gelenbevi salim efendi.
    3. yorganci mikail efendi.
    4. sag garipler devecisi dortboynuz halil efendi.
    5. rihteganbasi abaza ismail dede.
    6. eczaci avram efendi.
    7. tatavla divane taifesi esrafindan zilkes basri efendi.
    8. katirci salim aga.
    9. ahirkapi delilerinden capraz besir efendi.
    10. karakullukcu hiram efendi.
    11. ayasofyali deliler taifesinden ahirkapili mecnun zincirli mahmud'un vakanuvisi divane salim efendi.
    12. suleymaniye timarhanesi gullabicibasi demirtokat haydar bey.
    13. kahveci aram efendi.
    14. kuledibi'ndeki tamburlu kiraathane erkanindan cesm-i ela suleyman dede efendi.
    15. lodoscu feridun efendi.
    16. kadanaci behcet pasazade kose bekir efendi.
    17. balat divanelerinden deli danyal bey.
    18. langa hamami acuzelerinden bestenur kalfa ve sutoglu seyit ali efendi.
    19. tamburlu kiraathane ahalisinden delisakal izzet efendi'nin mahdumu seksensekiz recep bey.
    20. delisakal izzet efendi'nin dunuru kiz halil celebi.
    21. tabaniyassizade tiryaki besir bey.
    22. kadikaryeli riza pasa'nin afyoncubasi duhani imdat efendi.
    23. karabaltaci tayyar pasa'nin dunuru altin bey'in mahdumu kil izzet efendi.
    24. vakanuvis hamamci cemsid bey.
    25. tamburlu kiraathane'de berberlik yapan laz sevket efendi.
    26. ruznamce halifesi vani midhat efendi.
    27. martaloz besir bey.
    28. tiryaki fulful celebi.
    29. ispirizade enver efendi.
    30. kul ishak celebi.
    31. abaza sabit efendi ve mahdumu cesm-i yek boncuk celebi.
    32. zurefa zadeganindan emir buhari seyhi besir efendizade kumru celebi.
    33. peskir agasi ani efendi.
    34. dolmabahce reisuletibbasi kirami efendi.
    35. esirhane kethudasi kami efendi'nin koskundeki natirlardan cesm-i badem ceylan hatun ve torunlarindan siyahi sabit bey.
    36. esirciler seyhi aynaci zihni dede ve mahdumu kokarca fikri bey.
    37. muhurler yamagi capraz cafer efendi.
    38. sol garipler agasi cakmak tayyar aga biraderzadesi ayn-i ekber numan efendi.
    39. sinobi bulbul dede hazretleri.
    40. sunnetci tekir bey.
    41. kalafat yigitbasi sari fahir efendi.
    42. vakanuvis altiparmak saban bey.
    43. seyhulkurra havai abbas efendi.
    44. defterci kurd fehim bey ve mahdumu siyahi haydar celebi.
    45. karaaygir pasazade sunnetci imdat efendi.
    46. cesm-i yek tayyar bey.
    47. vakanuvis abaza haydar celebi.
    48. mubeyyiz numan bey.
    49. musevvid saban efendi.
    50. namenuvis refik celebi.
    51. ani murtaza efendi.
    52. kalafat kethudasi karabas seyyid pasa enistezadesi kedi bekir efendi.
    53. leblebici kil husrev bey.
    54. tophane sakirdi arap hakki efendi.
    55. topuzbas cuma pasazade tavsanci mikail efendi.
    56. sasi kamil bey.
    57. idris baba tekkesi seyhi kuzguni efraim dede hazretleri.
    58. karagullezade ilham celebi.
    59. sasi kirami pasa mahdumu teke abbas efendi.
    60. kadanaci abidin cavus.
    61. davulcuzade cumbus efendi.
    62. deli riza efendi.
    63. dokuzbiyik basri bey.
    64. kul resid cavus.
    65. beygircizade kanuni tayyar bey.
    66. vani gafur dede hazretleri.
    67. ali elmas celebi.
    68. cingen selim efendi.
    69. fitilikisa cuma pasazade zil tevfik efendi.
    70. diyarbekir valisi tokmakci abidin pasa enistezadesi sercebas ali cumbus efendi.
    71. maymuni izzet bey.
    72. lalezar necef bey.
    73. kilic ali pasa* muvakkitlerinden kedigoz besir dede.
    74. zerduva kazim pasa'nin damadi ali sansar efendi.
    75. delidumanzade gulcemal efendi.
    76. havai mercan dede.
    77. eliuzun kamil pasa.
    78. buzagizade maymun ilham efendi.
    79. capraz gulcemal efendi.
    80. divane asim efendi.
    81. sivasli ali nazik efendi.
    82. terlikcizade ali necef bey.
    83. merkep abidin efendi.
    84. yusrizade tokatci kevakib efendi.
    85. kalyoncukullugu tekkesi pirlerinden tiryaki boncuk dede hazretleri.
    86. cesm-i siyah badem efendi.
    87. katirbas izzet cavus.
    88. seccadecibasi zerduva basri cavus.
    89. kuyruklu abidin cavus.
    90. aynaci sabit efendi.
    91. havai efraim bey.
    92. laz besir efendi.
    93. tatar mercan efendi.
    94. tutuncuzade cuma dede.

    fazlasi yok, eksigi var. bu muhtesem gecit toreninin yaninda, hikayeyi nakletmeyip de bizzat veya giyaben mudahil bulunanlari da anmak gerekir, mesela:

    tamburlu kiraathane mudavimleri, nizam-i cedid neferleri, denizciler, rahimleri calud* tarafindan sulanan hatunlar, tefeciler, madrabazlar, ayyaslar, serkesler, cocuklar, saksaganlar ve diger isimsizler. / onbirinci orta baseskisi deli abuzer bese*. / cenabet haydar pasa'nin yegeni lalezar fulful celebi. / bayezid'deki hiyel kalemi'nin reisi uzun ihsan efendi. (bkz: puslu kitalar atlasi) / russini nam tifil bestekar. (bkz: gioacchino antonio rossini) / yafes celebi'nin meyhane ahbabi ibrikdar selami aga. / tersane ikinci meydani vardiyanbasi kose danyal efendi. / kalyonlar katibi ikinci halifesi biberci nusret efendi ve dunuru kul katibi kirimi dursun bey. / alemdar mustafa pasa'nin adamlarindan karabas aziz pasa. / passakal. (bkz: blaise pascal) / diyarbekirli hiyelkarlar, samur ve yagmur celebiler.
  • eşek sudan gelinceye kadar dövmek deyiminin kaynak hikayesini anlatan ioa kitabı*..

    --- spoiler ---

    bu aleti yapmak her babayiğidin harcı değildi.. çünkü bir kıl boyu bir hata bile olsa, makine çalışmazdı.. bu yüzden câlud, demiri parmaklarıyla tıpkı bir hamur gibi yoğurup ona türlü şekiller verme yeteneği olan o küçük çocuktan, davud'dan yararlanmaya karar verdi.. bununla birlikte davud, bu kirli işe bulaşmak istemiyordu.. kendisine verilen demiri bütün gün yoğurduktan sonra ondan, sayısız kuş heykelleri yaptı.. verdiği görevin sonucunu görmek isteyen câlud atölyeye girer girmez kumruları, floryaları, kerkenezleri, yalıçapkınlarını, bülbülleri, serçeleri ve ibibikleri gördüğünde çileden çıktı ve yoldan eşeğiyle geçen bir sakayı durdurup eline iki metelik sıkıştırdı.. adama, maksemden eve derhal su getirmesini söyledi.. çünkü davud'a atacağı köteğe bir sınır koymak istemişti.. saka ayrılır ayrılmaz, davud'u öyle bir dövdü, öyle bir dövdü ki, tokat seslerini işiten yüksek kaldırım acuzeleri sakanın eve bir an evvel dönmesi için en makbul dualarını okumaya başladı.. nihayet saka kapıyı çaldı ve tekme tokat faslı bitti..

    --- spoiler ---

    ihsan oktay anar'a olan hayranlığımı şurada elimden geldiğince yazıya dökmüştüm..

    elbette puslu kıtalar atlası ve kitab-ül hiyel ana tema başta olmak üzere hemen hemen hiçbir noktada mukabele kaldırmaz; ancak kendisinden okuduğum bu ikinci kitapta hayranlığımda ne kadar haklı olduğum konusunda bir kez daha güvenoyu verdim kendime..

    ioa kitaplarında okuyucuyu etkileyen en önemli faktörlerden biri de kendisinde vaki derin tarih bilgisi ve bu sonsuz bilgi birikimini kum olarak kullanıp, içinde bir yerlerden kaynaklanan hayal gücü suyuyla birleştirmek suretiyle unutulmaz sahneler çizmesi sanırım.. bu kitabında da tıpkı puslu kıtalar atlası'nda olduğu gibi, bu sahneleri yazmıyor, adeta okuyucunun beynine kazıyor sevgili anar..

    yafes çelebi'nin bir icadı için ilham kaynağı olarak kullandığı bir olayın şu rivayetine bak mesela;

    --- spoiler ---

    hiyelkârın* bu defaki ilham kayağı galata kulesi'nin çatısından düşen bir zavallı olmuştu.. kırımî hamdi bey adındaki bu zat, hekim tavsiyesine uyarak beline tam kırk kulaç uzunluğunda bir kuşak sarmaya karar vermişti.. kuleden düştüğü günün sabahı, evinden çıkmadan önce kuşağının yarım kulaçlık kısmını beline dolayıp kopçaladıktan sonra geri kalan otuz dokuz buçuk kulacı, olduğu yerde yetmiş sekiz kez dönerek sarınmıştı.. böylece artık belini üşütmesinin imkânı ihtimali kalmamış gibiydi.. o gün doğruca, galata kulesi'nde yangın gözcüsü olan ahbabının yanına gitti.. fakat çatıdan manzarayı seyrederken ayağı kaydı ve kuleden düşmeye başladı.. ne var ki, kuşağının ucu penceredeki kancaya takılmış, ve adamcağız düşerken bu durumun bir sonucu olarak kendi ekseni etrafında fırıl fırıl dönmeye başlamıştı.. yere bir kulaç kala kuşağı bitti ama kopçalı olduğu için açılmadı.. o sırada olayı seyreden tamburlu kıraathane ahalisinden sağ kalanlar, bu durumun ardından zavallı adamın yine fırıl fırıl dönerek takriben yirmi kulaç kadar yükseldiğine ve hemen sonra yine döne döne düştüğüne, derken bu kez beş kulaç yükselip tekrar düştüğüne hala yemin ederler.. inanılması güç ama, adamcağız sağ kurtulmuştu.. fakat râviyân-ı ahbar, zavallının baş dönmesinin tam üç ay on iki gün sürdüğünü rivayet etmiştir..

    --- spoiler ---

    sahneyi okumuyor, tamburlu kıraathane ahalisinden sağ kalanlar misali açık gözlerle izliyorsun adeta.. ve ister istemez senin oluyor hikaye ve o hikayenin kahramanı.. bu da bana hep cengiz aytmatov'un beyaz gemi romanının sonuyla alakalı bir eleştiriye verdiği harikulade cevaptaki haklılık payının ne denli büyük olduğunu hatırlatıyor..

    he bir de, câlud'un esmeralda'yla ilgili müstehcen hayaller kurarken fikir esaslarını oturttuğu başka bir icadın meseli de burada kayıtlara geçmelidir kanımca..

    --- spoiler ---

    ancak câlud artık orta yaşlı biriydi.. esmeralda ise, eğer ressam bir hiyle yapmamışsa, en fazla yirmisinde gösteriyordu.. kalçaları şah ismail'in tahtına sığamayacak kadar geniş, beli iki elle kavranacak kadar ince, memeleri de câlud'un koca avuçlarından taşacak kadar dolgundu.. kısacası o kadar şuh, o kadar işveli görünüyordu ki, devri daim makinasına eskisi kadar ilgi göstermeyen câlud, kendisine ölü bebekler doğurmaya devam eden sekiz karısıyla yatarken daima esmeralda'yı düşünüyor, gün gelip maslahatının, o koca kalçalar arasındaki hazine mağaralarına duhul edeceğini umuyordu.. onu üzen bir diğer şey de, birinde kızıl diğerinde kara yakut bulunan bu iki mağaraya aynı anda girip çıkabilecek iki anahtarının olmamasıydı.. evet, iskender'in kudret ve zürriyetinin fışkırdığı o koca maslahatından bir tane daha olmasını istiyordu.. kendisini, biri altta biri üstte bu çifte zekeriyle, esmeralda'yı zevkten feryadlar attırırken hayal ediyor, fışkıran avuç avuç hayat suyunun mağaralarını doldurduğunu, yanan yakutların alevini ve ışıltısını söndürdüğünü tekrar tekrar zihninde canlandırıyordu..

    --- spoiler ---

    neyse, uzatmayalım.. câlud bu hayallerden esinlenip, iki başlı bir savaş aleti de tasarlıyor velhasıl..

    kitabın sonunda, fuzuli'nin "gâh bir harf sükûtuyla kılır nâdir-i nâr; gâh bir nokta kusurıyla gözi kör eyler.." beytine de dokunup, hem kitap boyunca işlenen "körlük" olayını halletmiş hem de şu güzelim noktalama olayının ehemmiyetini bizlere öğretmekten geri kalmamış anar..

    varlığı daim olsun..

    edit: teveccühler için topluca bir teşekkür bırakıyorum buraya.. görsel linkini de yenilemiş olalım, silinmişti..

    cengiz aytmatov’un mezkur eleştiri cevabını soranlar olmuş.. onu da bırakalım;

    (bkz: beyaz gemi/#109962882)
  • kitabın 13. baskısında 109. sayfa "yüzon" sözcüğüyle biter ve siz 110. sayfaya geçersiniz.
  • raviyan-ı ahbar ve nakilan-ı asar konusundaki söz varlığı çeşitlemesiyle kahkaha attıran eser (zebercet'in 2002 tarihli #2099965'ine saygıyla):

    yâfes çelebi
    • kılınç dövme sanatında asrının pîri hacıkadınlı deli bekir
    • ikinci kalfa kul rıza
    • demirciler çarşısı'ndan zekeriya usta
    • lodosçular kethüdası tavukpazarlı koca asım paşa (zade) turşucu hüseyin efendi (nin kankardeşi) gelenbevî salim efendi
    • yorgancı mikail efendi
    • sağ garipler devecisi dörtboynuz halil efendi
    • on birinci orta başeskisi deli abuzer beşe
    • rihtegânbaşı abaza ismail dede
    • eczacı avram efendi
    • cenabet haydar paşa (yeğeni) lalezâr fülfül çelebi
    • zilkeş basri efendi
    • zencefil çelebi
    • katırcı salim ağa
    • çapraz beşir efendi
    • bodur ve deve kalfalar
    • karakullukçu hiram efendi
    • hiyel kalemi reisi uzun ihsan efendi
    • ahırkapılı mecnun zincirli mahmud
    • divane salim efendi
    • süleymaniye tımarhanesi güllabicibaşısı demirtokat haydar bey
    • kasımpaşalı mecid
    • kahveci aram efendi
    • çeşm-i elâ süleyman dede efendi
    • lodosçu feridun efendi
    • ibrikdar selami ağa
    • deavî kasrı ikinci şakirdi molla izzet çavuş
    • tersane ikinci meydanı vardiyanbaşısı köse danyal efendi
    • kalyonlar kâtibi ikinci halifesi biberci nusret efendi (dünürü) kul kâtibi kırımî dursun bey
    • kadanacı behçet paşa (zade) köse bekir efendi
    • balat divanelerinden deli danyal bey
    • langa hamamı acuzelerinden bestenur kalfa (sütoğlu) seyis ali efendi
    • kırımî hamdi bey
    • delisakal izzet efendi (mahdumu) seksensekiz recep bey
    • karabaş aziz paşa
    • delisakal izzet efendi (dünürü) kız halil çelebi
    • tabanıyassızade tiryaki beşir bey
    • filistî kara calûd
    • kadıkaryeli rıza paşa (afyoncubaşısı) duhanî imdat efendi
    • karabaltacı tayyar paşa (dünürü) altın bey (mahdumu) kıl izzet efendi
    uzun ihsan (zade) hepçocuk davud
    • galatalı tefeci avram efendi
    • vakanuvis hamamcı cemşid bey
    • laz berber şevket efendi
    • ruznamçe halifesi vanî midhat efendi
    • martaloz beşir bey
    • tiryaki fülfül çelebi
    • ispirizade enver efendi
    • kul ishak çelebi
    • abaza sabit efendi (mahdumu) çeşm-i yek boncuk çelebi
    • köse recep efendi
    • karabeygir bayram paşa (zade) sünnetçi imdat efendi
    • kürd recep efendi
    • beşir efendi (zade) kumru çelebi
    • peşkir ağası ânî efendi
    • dolmabahçe reisületibbası kiramî efendi
    • esirhane kethüdası kâmî efendi
    • çeşm-i badem ceylan hatun (torunlarından) siyahî sabit bey
    • aynacı zihni dede (mahdumu) kokarca fikri bey
    • sol garipler ağası çakmak tayyar paşa (biraderzadesi) ayn-ı ekber numan efendi
    • sinobî bülbül dede hazretleri
    • sünnetçi tekir bey
    • kalafat yiğitbaşısı sarı fahir efendi
    • vakanuvis altıparmak şaban bey
    • şeyhülkurra havaî abbas efendi
    • defterci kürd fehim bey (mahdumu) siyahî haydar çelebi
    • çeşm-i yek tayyar bey
    • vakanuvis abaza haydar efendi
    • mübeyyiz numan bey
    • müsevvid şaban efendi
    • namenüvis refik çelebi
    • ânî murtaza efendi
    • kalafat kethüdası karabaş seyyid paşa (eniştezadesi) kedi bekir efendi
    • leblebici kıl hüsrev bey
    • tophane şakirdi arap hakkı efendi
    • topuzbaş cuma paşa (zade) tavşancı mikail efendi
    • şaşı kamil bey
    • kanunî salim bey
    • idris baba tekkesi şeyhi kuzgunî efraim dede hazretleri
    • karagüllezade ilham çelebi
    • şaşı kiramî paşa (mahdumu) teke abbas efendi
    • kadanacı abidin çavuş
    • davulcuzade cümbüş efendi
    • deli rıza efendi
    • dokuzbıyık basri bey
    • kul reşid çavuş
    • diyarıbekirli samur ve yağmur çelebi kardeşler
    • beygircizade kanunî tayyar bey
    • vanî gafur dede hazretleri
    • ali elmas efendi
    • çingen selim çelebi
    • fitilikısa cuma paşa (zade) zil tevfik efendi
    • diyarbekir valisi tokmakçı abidin paşa (eniştezadesi) serçebaş ali cümbüş efendi
    • maymunî izzet bey
    • lalezâr necef bey
    • muvakkit kedigöz beşir dede
    • perükâr angilidis efendi
    • zerduva kazım paşa (damadı) ali sansar efendi
    • delidumanzade gülcemal efendi
    • havaî mercan dede
    • eliuzun kamil paşa (dünürü) altın bey
    • buzağızade maymunî ilham efendi
    • çapraz gülcemal efendi
    • divane asım efendi
    • sivasî ali nazik efendi
    • merkep abidin efendi
    • ali necef bey
    • dünyevî üzeyir bey
    • yusrizade tokatçı kevakib efendi
    • tiryakî boncuk dede
    • çeşm-i siyah badem efendi
    • seccadecibaşızade zerduva basri çavuş
    • kuyruklu abidin çavuş
    • tatar mercan efendi
    • tütüncüzade cuma dede
    • kadıkaryeli rıza paşa afyoncubaşısı imdat efendi.

    ayrıca kitapta galileo galilei "âlim gâilevî", ünlü fizikçi blaise pascal "passakal", fransız ihtilali jakobenleri "yakubîler" ve 1848 komünistleri de "iştirakîler" olarak geçer*.

    o şahane mahlaslar ve lakaplar ne anlatıyor acaba, diye düşünürken dahi gülme krizine girebilirsiniz.
  • bir de, butun kitap tabii ki pek guzeldi de, bana en cok koyan, en aklimda kalan, en bogazimi dugumleyen karakter bir hayal ugruna baslik parasini ve birikimini harcamis zencefil celebi'nin babasi oldu.. zar zor biriktirdigi altinlarini tasdikname pesinde bitiren bu adamin babasinin, tek oglunu uzgun gorup de once evini satmasi, ve sonra cami avlusunda dilenmesi, galiba gurbetteki ana baba sancimdadir, iyice isledi kafama..140 sayfanin anca ikisinde, bilemedin ucunde karsimiza cikmasina, namlari bir kez belirtilen tonlarca hayali yazari barindiran bu eserde ad konmaya bile layik gorulmemis bu yan karakter bu kadar beynime kazindi.. belki de gercekte bu kadar insanin arasinda bizim de, baskalarinin da gercekte adsiz bir karakter olmamizdan.. belki de.. eskiden savurganligimi azarlamak icin annem hep "senin yuzunden dilenci mi olacagiz, hirsiz mi olacagiz?" diye azarlardi beni, babam hic bir sey demezdi.. ve en cok da o icime otururdu.. dunyevi tek zevki belki de bir oglu ben olan bu adami, kendi babami gordum zencefil celebi'nin el acan, altin dilenen babasi anlatilirken. gozlerim doldu. aglamaya bile cesaretim olmadi. ve lanetle karisik olmasina ragmen derin bir saygi duydum anar'a.. titreyip kendime getirdigi icin.. durmasin yazmaya o..
  • kara calud'un penisine dair betimlemeleri, gunumuz turk mizahinin takribi 120 yil otesindedir.
  • okurda hayranlık uyandıran bir açıklamayı, "bir cismin açıklaması böylesine güzel yapılabilir miydi?" sorusunun yanıtını içeren kitaptır her ne kadar puslu kıtalar atlası kadar zevk vermese de.

    yafes çelebi'nin ustası zekeriya efendi'nin sözlerinden bir alıntı:

    --- spoiler ---

    ustaların kılınç yapmak için saatlerce ve günlerce dövdükleri demir neden serttir, bilir misin? o, insanoğluna hemen boyun eğmez, çünkü onların, kendisiyle işleyecekleri suçları bilir. bu yüzden de ortak olacağı günahların bedelini ateşte dövülürken peşinen öder. zalimlerin kolları kendi erişilmez isteklerine göre çok kısadır. tutkularının büyüklüğü onları böylece sakat kıldığından, bizim kılınç dediğimiz koltuk değneğini kullanırlar. icad ettiğin silah işte onların tutkularını büyütecek ve zulümlerini arttıracak. sen onların kollarını uzattın. oysa kılınçlar yeterince uzun değil miydi?

    --- spoiler ---
  • hakkinda kelam edebilmek icin sabirla defalarca okumayi yegledigim nadir kitaplardan biri.. cunku puslu kitalar atlasi olsun, efrasiyabin hikayeleri olsun, hatta tazecigimiz amati da katarsak, gizemli bir uslubu var ihsan oktay anarin.. oyle sayfalar geliyor ki, betimlemelerin onceki karakterlere nazaran daha derin oldugu karakterlere verilen onemler, eserlerin genelinde kullanilan mizahi uslup, konulari nasil arz-i endam etse de yapitlarda sikca bulunan felsefi girisimler insanin kafasini fazlasiyla karistiriyor. cozumsuz ya da cozumu kaf daginin ardina saklanmis ifadeler olmamasina ragmen fazla dikkat istiyor, mizahi ogeler yüzde tebessum yaratirken bir yandan beyinde donen fikir firildaginin cemberini yavaslatiyor. bu nedenle ani dikkat noksanliklari muhim bir kismi anlamaktan mahrum kiliyor. tabiatiyle ifadeler, ifadelerin ortaya koydugu, birlestirdigi konular ve unsurlar cozumsuzden ziyade gizemli onun eserlerinde.. gizemi cozmenin tek yolu ise tekrar tekrar okumak ve olaylar arasindaki baglantiyi duygusalliktan mumkun oldugunca uzaklasarak kesfetmeye calismak..

    genel ihsan oktay anar ifade yogunlugunun olcusunu belirtmeye calistiktan sonra uslubunun derinligine de deginmek gerekiyor. diger kitaplarini bir kenara koyarsak, bu eserde varolan uslup, onun osmanlica-farsca-turkce karisik yapisini yine kendine ozgu bir birlestiricikle meydana gelmis, eski dillere az yatkinligi olan insanlarin dahi anlayabilecegi cumle yapilariyla olusturulmus, bu nedenle nev-i sahsina munhasir tarzi dogrultusunda mizahi ve hikayet edebilme yetileriyle ortaya konmus halidir. eserde anlatilan yafes celebi, calud, samur ve yagmur celebilerin tasarladiklari makinalarin ifade edilisi fizige karsi antipati duyan insanlari biraz yoracak olsa da, bilimsel anlamda irdelendiginde ifadenin tam olmasi gerektigi duruluk ve basitlikte oldugu gozukuyor. bittabi bunu saglayabilmek icin, yani korukorune bilimsellige bulasmamis bu cumleleri kurabilmek icin cok ust seviyede mekanik, mekatronik bilgi gerekiyor ki ihsan oktay anar cizimlerini de kendi yaptigi bu tasarilarin ifadelerinde kullandigi uslupla boyle bir bilgi birikimi oldugunu da gozler onune seriyor. makina muhendisligi okuyan biri olarak, muthis saygi duydugumu belirtmek zorundayim.

    eserde sikca nakledilen rivayet ve hikayetlere bagli kalindigi, boyle bir derinlik katilarak belirli bir noktaya kadar okuyucuda acaba bunlarin kayitlari var midir raddesinde bir merak uyandirildigi ortada.okuyucu, bu dusunceden mizahi ve kisisel ogelerin arttigi noktada vazgecse de, raviyani ahbar ve nakilan-i asarla baslayip sayisiz katip, efendi, bey, dervis, dilenci, aga kimliklerine sahip zattan anlatilanlarla bu mizahi yanin desteklendigi ve arada gecen isimlerin baslarina eklenen sifatlarin cesitliligi ve ilgincligi bunu gostermektedir. ayrica eserde belirgin bir kronolojik yapi gudulmus, bu da osmanli devletinin cesitli donemlerindeki sosyal, siyasi, toplumsal devingenligin gosterilmesi, carpikliklarin ortaya isabetli sekilde ortaya konmasi ve yeri geldiginde bunlara dair kara mizah yapilmasina benzer kisimlarin mevcudiyet bulmasini saglamistir.

    eserde bir baska onemli husus; ana karakterlerin derin psikolojik irdelemelerinin yapilmasidir. bu psikolojik irdelemeler, eser boyunca oldugu gibi hikayet ve rivayetler adi altinda olaylara karsi verilen tepkiler isiginda yapilmistir. dolayisiyla terim kullanmaya ya da yorucu ifadelerle analizi gostermeye calisilmayarak okuyucunun daha cok sevdigi sekilde olay kurgusunda kendine yer bulmus, akiciligin artarak surmesini saglamistir. caludun maslahati uzerine anlatilanlar kitaba ekstra bir mizah gucu katmis, dusunce yogunlugunu kahkahalarla bulusturmustur. her ne kadar yazarin gizemli uslubunun bir pususu olarak gorsem de, okundugu esnada esere bagliligi artirmis, keyfin ve merakin daha fazla celbedilmesine olanak vermistir. kaldi ki, eserin butununde sezilen ironi, sonlara dogru kendini psikolojik cikarimlarin getirileri ile felsefi yone kaydirmis, isbu anda okuyucu dusunsel olarak sarsilmis ve eseri okudugu andaki haleti ruhiyesini gozden gecirme geregi duymus, yer yer eski sayfalara geri donmus ve sonlara dogru kendine yer bulan "nokta" kavrami, hayal-hiyel karsilastirmalarini anlamaya zorladigi zihnindeki bulaniklara son vermeye calismistir. nihayetinde gizemleriyle dolu, tekrar tekrar okunmasi gereken ve guzel uslup nedeniyle bu tekrar okumalarinda da ilk okumaya benzer zevklerin elde edilebildigi bir yapitla basbasa kaldigini gormustur.

    ihsan oktay anar, eserlerinin sonuna bagladigi ifadelerle feylesof karakterini son derece basarili ortaya koyuyor kanimca. demek istediklerini, nefis uslubu ile hikayelestirip mizah yonu ile yogurdugu kurgusunun sonunda okuyucunun sasiracagi bir sekilde biraz acimasizca, biraz keskin bir sekilde felsefeyi esere oturtuyor. bu nedenle, ne yazdigi anlasilamayan felsefecilerin yaninda kendine has uslubu, kelime yapisi, derin kelime bilgisi, roman yazmaktaki kabiliyeti ile kendine cok ozel bir cizgi yakalamis gorunuyor.
  • bana albert einstein'in bir sözünü hatırlatan kitap; "dünyayı hayal gücü döndürür."
  • uzun ihsan oktay bey'in el emegi goz nuru cizimleriyle daha da sahane olan bir roman...
    gonul isterdi ki ucuncu kalite saman kagidi yerine kuse kagida basilabilseydi...
    gonul isterdi ki kitap listelerinin basinda olaydi bu saheser...

    ihsan oktay anar yeni kitap yazsa artik da okusak... ahh ahhh!!!

    (bkz: amat)
    (bkz: suskunlar)
hesabın var mı? giriş yap