• dışarıda yenen ve yenmesi de gereken yiyeceklerden. evdeki fırınlar bütün patatesi adeta haşlar, gerektiği gibi közleyemez. ya da çok uzun pişme zamanı gerektirir.

    ben kumpirin ilk çıktığı 80 sonları halini seviyorum. az malzemeli. tereyağı, tuz, kaşar ve de rus salatalı. bu malzemeler kaliteli ve tazeyse yeter de artar bile. biraz da ketçap.. o ne idüğü belirsiz sosise bile gerek yok. günümüz kumpirlerinde ise herhalde 30 tane malzeme seçeneği sunuluyor ve hepsi de vasat ve vasat altı bunların.

    herşey bozuluyor.. herşey bozuluyor ve ben artık pek de genç olmadığımı bu aralar çok yoğun duyumsuyorum..
  • evde de yapılabilmesi bakımından en değer verdiğim yiyeceklerden biridir.

    olmazsa olmaz malzemeler:

    250 derece turbo fırın
    ince kabuk patates
    tereyağ
    kaşar peyniri

    patatesleri fırının orta bölümüne telin üzerine diziyoruz. fırını iki taraflı 250 dereceye ayarlayıp patatesleri yaklaşık 1 saat pişiriyoruz. piştiğini kontrol etmek için tırtıklı bir bıçağı patatese batırıyoruz. zorlanmadan girerse pişmiştir.

    pişen patatesi bir bıçakla ikiye ayırıyoruz. 1 kaşık tereyağı ve bir avuç rendelenmiş yağlı kaşar peyniri ile bir çatal vasıtasıyla ezerek karıştırıyoruz. kaşar ve tereyağı patatesle iyice özleşince kumpirimiz en sade versiyonuyla yemeye hazırdır. isteğe göre tuz, rus salatası, ezme, sosis vs ekleyip kumpirin türünü kendiniz belirleyebilirsiniz.

    afiyet olsun lan. çok iyi yemek yaparım, karı gibi:)
  • ortaköy'e ilk kez 90'ların başında, babam tarafından getirilmiş hede. sahil meydanında, çay içilen mekanların tam karşısında bayrak gibi dikmişti hatırlarım. ancak el attığı her iş gibi bunu da batırdı ve onun sayesinde şimdi orda takılan apaçilerin alayı zengin oldu. nerde kumpir görsem dellenirim hafiften.
  • kesinlikle ortaköy'de yenmemesi gereken yiyecek. 33 senelik ömrümde bir çok memlekette, bir dağar kumpir yedim. hiçbiri ortaköy'de yediğim kadar kötü değildi söyleyeyim. kaşarı patates ile ezmiyorlar, tereyağı da koymuyorlar herhalde, o macunsu patates kıvamı olmuyor. herif aldı patatesi, içini biraz karıştırdı, diğer malzemeler ile beraber koydu öylece kaşarı, elime tutuşturdu. 2013 nisanında 12 lira verdim her yerde 8 lira civarı olan kumpire. ve yediğim haşlama patates gibi bişeydi. kaşar zonta gibi içinde erimemiş, patates boğazıma yapışıyor... ortaköy'de berbat kumpir ve kalın kazık yemek isteyen buyursun yesin. avm içlerindeki kumpirciler bile on basar...

    hayatımda yediğim en iyi kumpiri de 1992 senesi yazında bodrum'da yedim. ona yakın çok kumpir yedim ama o bodrum'da yediğim efsaneydi... belki çocuk olduğumdan çok lezzetli geldi bilemiyorum ama tadı hala damağımdadır.
  • bir arnavut yiyeceği, üstelik arnavutça patates demek olan sözcük.
  • yerken kendimi tutamayip inledigim***, insani patates ve kasar icerisinde nirvanaya tasiyan yiyecek..

    (bkz: orgazmik yiyecek)
  • fırınlanmış patates in içine yerleştirilen mezelerden olusan bi yiyecek,
    güzel bi tat güzel bi doku,
    severim sevenide severim
  • türk fast foodcularının içine patates kızartması koyamadığı tek yiyecek.
  • eskiden sobanın altında patates közlerdik. sonra bir gün beyaz adam geldi bize kombi verdi. gözümüzü açtığımızda onların elinde kumpir, bizim elimizde ise doğalgaz faturaları vardı.
  • ankara'da tunalı kıtır vazgeçilmez kumpir adresidir benim için.oradaki fırınlanmış duble kaşarlı kumpir üstüne kumpir yemedim daha.
hesabın var mı? giriş yap