• rahat bi on yılı var, hayatıma entel sayılabilecek insanların sızmasına izin vereli. işte böyle kitap okuyan, tiyatroya giden, burnu kanamadan baştan sona fransız filmi izleyebilen insanlar. rahat bir beş altı senedir de moleskine adını duyarım sıklıkla. ama hala ismi zikredildiği an, kendisini bir ilaç zannediyorum. böyle antidepresan filan gibi. acaba diyorum, hayatıma depresyon, antidepresan gibi kavramlarla aynı anda girdi diye mi böyle oldum? yoksa ismi "müsekkin"i çağrıştırdığı için mi? bana ilki çok yakın görünüyo. eskiden bizde "sıkılmak" vardı. götünü parmaklarsan geçerdi. şimdi depresyon var. illa kafa yapan haplar alman gerekiyo. ağızdan.
  • dişinden tırnağından artırıp alanlar var. adamın telefonunda kontörü, götünde donu yok ama moleskine alıyor. "abi defter bu yaaa <3" diyor. sanırsın yazı hayatında tırnak içinde bunun. şöyle yani: "yazı". ekmeğini yazı yazarak kazanıyor sanki itoğlit! sonra açıyosun kapağını, ne yazıyor ki acaba bu kadar kendini zora sokup bunu alıyor, kontör almayıp çağrı bırakıyor sağa sola rezil ediyor kendini diye. işte böyle gün içinde aklına gelen aforizmalar var, "hayat bazen"le başlayan iç bayıcı safsatalar. ya da sözlükçü şiiri denebilecek saçmalıklar. ya da nebleyim "pazartesi cihan'ı arayıp 20 lira borcunu iste" gibi şeyler. 20 lira mühim çünkü herif için lsdfjlsdkfjsdf. ama moleskine'i var lskdfjlsdkfjsdfs. beynini sikeyim senin ben.
  • el yazım o kadar kötü ki yanından geçemiyorum. yazısı güzel, defter düzeni hayat felsefesi olmuş insanlar için üretiliyor ve ben yazsam "moleskine senin neyine, şu hale bak napmışsın deftere?!!1!" diye fabrikasından adamlar gelip defteri elimden alacakmış gibi bir hissiyat. işte bu sebepten dostlar, keskin hafızamı bir moleskine alıp not tutamamaya borçluyum.*

    -pasif agresif, (yazısı güzel) arkadaşlarla moleskine çeşitlerine bakılmış bir günün akşamı, istanbul.
  • bir donemin macbook prosudur
  • çok lösansi olan bu defter 198 sayılı birleşmiş milletler kararı uyarınca resmi gazete'de yayımlanmış 66.6.2000 tarihli ve 3456 sayılı kanuna göre işleyen market ekonomisine sahip ülkelerde her metropolitan entellektüel genç fagotun envanterinde bulunmak zorundadır.
  • bütün egonuzu sığdırabileceğiniz bir defterdir.
  • abd'de satılanları genellikle türkiye'de üretiliyorlar. birde yazmışlar "italya'da dizayn edilip türkiye'de üretilmiştir diye..." türkiye'de dizayn edilmemiş yani merak etmeyin.
  • 18 aylık çeşitli versiyonlardaki ajandalarıyla iş takibine yeni bir boyut kazandırmış marka. ajandada yıpranma payını da gözönünde bulundurarak kalın kapaklı ve bir sayfasında haftalık bölümler, diğer sayfasında ise not tutmak için bir bölüm olan versiyonunu seçerseniz çok rahat edersiniz.

    moleskine kullanmak hava atmak demektir. ama hava atarken maksimum kullanım zevkini ve işlevselliği tatmak demektir. şöyle ki:

    moleskine kullanmak, küçük yıpranmayan defterlerini yanınızdan ayırmadan, tüm netbook, palm, i-phone falan filan çılgınlığına rağmen not tutmak, sayfaları numalarandırmak, tarih atmak, sevgilinizi beklerken bir kafede kenarına çay damlatmak, o lekeyi her gördüğünüzde sevgiliyi hatırlamak, son sayfaya her yazışınızda hüznü ve sevinci belli belirsiz yaşamak, yeni deftere başlarken, diğerini özenle saklamak demektir.

    artık kitabı bile ekrandan okuyan, doğum günlerini cep telefonuna bir çırpıda kaydeden kişiler için el yazısıyla not tutmak, hayatını düzenlemek anlamsız dolayısıyla moleskine defterler de pahalı olabilir. anlayışlı olmak lazım.

    bu arada moleskine severler için iyi haber folio serisi çıkmış. umarım en kısa sürede bize de gelir de kullanmaya başlarız. http://www.moleskineus.com/…eskine-folio-books.html

    edit: en sonunda folio serisine kavuştuk. güle güle kullanın...
  • sert kapaklıları sanıyorum benim gibi saplantılı kullanıcılar için üreten marka. yumuşak kapaklılar çantaya rahat girer, cepte taşınır ama illaki yıpranırlar, kenarları kırışır. kırışık kağıt fobisi olanlar mümkünatı yok kullanamazlar hal böyleyken... iyi ki var sert kapaklılar. kırışmaz etmez, tam evladiyelik.
  • arkadaş tamam süper ajandası var da, nerde bunun bayram tatillerini gösteren kırmızı sayfaları. türküz kardeşim nihayetinde, yeni yılın ajandasını elime aldım mı ilk bakacağım şey ramazan bayramı tatili dokuz gün mü değil mi olur. bana ne isviçre'nin paskalyasından.
    nihayetinde ajandaları günlük programlarım için kullanışlı ve şekilli olmalarına rağmen bayramları göstermediğinden benden eksi not almıştır.
hesabın var mı? giriş yap