• (bkz: 1984)'te, ocenia'nin resmi dili (ancak halk arasinda oldspeak konusulur, bu sadece gazetelerde falan gecen bir dildir). ingilizcenin daha kuralli daha basit halidir, dusunme katsayisini minimuma indirir.

    uc kategoriye ayrilir:

    a vocabulary
    gunluk konusma dilini icerir, sozcuk sayisi sinirlidir ve anlamlari daralmistir (daha kesinlesmistir). (come sadece bir yerden bir yere gelmek demektir mesela)

    b vocabulary
    birlesik kelimelerden olusan politika dili. ornegin: "goodthink," herkesin inandigi/dusundugu gibi dusunmek (ki bu iyi kabul ediliyor); "minitrue," ministry of truth; "oldthink," newspeak'ta yer almayan sozcukler icin kullanilir, yani nesnellik, rasyonalite, onur, demokrasi, bilim, din vs tek bir sozcukte ifade edilir ki kafalar karismasin..

    c vocabulary
    teknik terimleri icerir.

    grameri de dusunme payi birakmayacak kadar kolaydir:
    bazi sozcukler hem isim hem fiildir (think)
    bazi fiiller -ful eki ile (speedful: rapid)
    zarflar -wise ile (speedwise: quickly) (goodwise: well) yapilir.
    good better the best diye kasmazlar, good gooder goodest deyiverirler
    ayrica, her kelimenin anlami su sekillerde kuvvetlendirilibilir: hede, plushede, doubleplushede (onyuzbin baloncuk gibi..)
    gecmis zamanlar hep -ed ekiyle yapilir (thinked)
    tum cogullar -(e)s ile yapilir (lifes)

    butun bunlarin altinda (bkz: ingsoc) ve (bkz: big brother) yatar..
  • eski kelimeleri yok ederek kelime haznesini daraltarak 1984den bir iki nesil sonrainsanlarin isyan dusuncesini amaclayan dusunseler bile ifade etmelerini imkansizla$tiran kitabin en korkunc ve en yaratici buldugum yani. diger $eyler o kadar dikkatimi cekmedi fakat newspeak hakkinda biraz kafa yorunca kilitleniyorusunuz. cunku alternatif bir 1984 sonrasi zamaninda kotu olan hersey tipki olmayan bir rengi dusunmek kadar imkansizla$icak.
  • dusunme yetenegini azaltmak, istenmeyen dusuncelerin kafalarda yer etmesini, tanimlanmasini engellemek amaciyla dili kucultmek, kisaltmak.
    (bkz: george orwell), (bkz: 1984), (bkz: askeri kisaltmalar)
  • 1984*un en çarpıcı noktalarından biri, dilin insanlar, düşünceleri ve eylemleri üzerindeki etkisinin en açık örneğidir newspeak*.. dilin daraltılmasıyla düşüncenin de nasıl daraltılacağı, insanların duygularının, kendilerine ve çevrelerine olan bakış açılarının, hafızalarının nasıl sığlaştırılabileceği ve en önemlisi dilin ne kadar etkili bir silah olduğu orwell tarafından kitapta açıkça ortaya konur. bir de benim gibi uğraşılan alan gereği hayatının her köşesine dil ve ilgili alanlar sinmiş biriyseniz kitaptaki en ilgi çekici yer newspeak ile ilgili kısımlar olup çıkıveriyor zaten.

    newspeak, kelime dağarcığı gitgide daralan ve bu oluşumdan insanların gurur duyduğu tek dildir. haydi zıt anlamlı ve eş anlamlı kelimeleri atalım, dur şunu da kaldıralım ne gereksiz(!) şey bunlar denerek dil kuşa döndürmekten beter hale getirilir. hemen bir alıntıyla** açıklayalım:

    "...buna ek olarak, her sözcük -bu durum ilkece dildeki tüm sözcüklere uygulanabiliyordu- 'değil' sözcüğü eklenerek olumsuzlaştırılabiliyor ya da 'çiftartı' sözcüğü eklenerek güçlendirilebiliyordu. böylece, örneğin 'soğuk değil' sıcak, sırasıyla artısoğuk ve çifteartısoğuk, çok soğuk ve müthiş soğuk anlamına geliyordu. (...) bu yöntemle sözcük sayısı inanılmayacak kadar azaltılmıştı. örneğin iyi sözcüğü olduğu için kötü sözcüğüne gerek kalmamıştı ve bu sözcük iyi değil sözcüğü ile tanımlanabiliyordu. iki sözcüğün doğal bir karşıtlık oluşturduğu durumlarda, tek sorun hangisinin silineceğine karar vermekti. örneğin isteğe göre, karanlık, aydınlık değil ya da aydınlık, karanlık değil olarak tanımlanabilirdi."

    işin ilginç ve korkutucu kısımlarından biri de dil üzerinde yapılan oynamaların kitaptan taşması, günümüzde de vücut bulması.. birkaç internet sitesinde george orwell ile yapılan hayali bir röportaj yer alır, burada sözde george orwell'ın üzerinde durduğu noktalar oldukça dikkate değer:

    http://www.mythofsisyphus.net/…orwellinterview.html

    okumaya üşenenler ya da metnin yabancı dilde olmasından ötürü zorluk yaşayanlar için içinden bir örnek seçiverelim: cambridge’in uluslararası ingilizce sözlüğüne bakıldığında (cambridge international dictionary of english) kapitalizm yaklaşık olarak şu anlama gelir: malın, işin ve endüstrinin özelleştirilmesine dayalı, kârı başarılı kuruluşlar ve insanlara yönelik olan ekonomik, politik ve sosyal sistem (economic, political and social system based on private ownership of property, business and industry, and directed towards making the greatest profits for successful organizations and people). oysa, cambridge’in a.b.d baskısına bakıldığında şu tanıma rastlanır: “malın ve endüstrinin özelliğine dayalı, amacı malsahiplerinin en büyük kârı elde etmesi olan ekonomik sistem” (an economic system based on private ownership of property and business, with the goal of making the greatest profits for the owners). burada da görülmektedir ki; kapitalizm dünyanın geri kalanı için başarının finansal olarak ödüllendirildiği bir sistem olarak görülürken, amerikan sözlüğünde bundan etkilenenin şirket ya da işçiler değil, mal sahibinin olduğu bir sistem olarak görülmektedir. iki ülke insanı için bir kavram farklı anlamlar ifade ediyorsa, bu iki insan arasındaki iletişim nasıl tam olarak sağlanabilir ki? aynı şekilde a.b.d. sözlüğüne bakıldığında sosyalizm ve komünizmin tanımları neredeyse tıpatıp aynıdır. verilen metinde, böylece a.b.d.nin komünizmi sevmediği için, sosyalizme karşı da insanların buna benzer bir tutum takınmalarını da sağladığı iddia edilmektedir. bu da dilin insanlar üzerindeki etkisinin günümüze yansımış açık bir örneğidir.

    bu arada belirtmeden geçmeyelim, newspeak ilkelerini daha iyi anlamak için, bazı örnekler çeviriyle beraber bütün anlamını kaybedip saçmasapan şeylere dönüştüğünden ve hatta türkçeye çevrilemeyecek örnekler doğrudan pas geçildiğinden kitap orijinal dili olan ingilizcesinden okunsa daha süper (çiftartıiyi) olacaktır.
  • george orwellın 1984 romanında anlatılan tamamen baskı altına alınan toplumun yeni lisanıdır. oldukça ilginç mantıklarla oluşturulmaya çalışılan toplum dilidir. örneğin "iyi" kelimesinin karşıtı olan "kötü" yer almaz yenikonuş'ta. "güzel" kelimesinin belirtici derecesini arttıran "süper, harika, olağanüstü vb." kelimeler de kalkar dilden. "artı güzel" ve "çiftartı güzel" denir onun yerine. bu yeni dille yapılmak istenen, amaçlanan aslında oldukça etkileyicidir. tamamen yalınlaştırmak ve esas ilginci çirkinleştirmektir dili. yorum katmadan, kişisel takdir ya da yermeleri anlattırmamaktır insanlara. dili özelliksiz bırakmak. sanatı zorunluluğa çevirmek bi nevi. otomatikleştirmek konuşmaları, yazmaları teknolojik hale getirmek içerik ve yapı bakımından. belki de romanda insanların değişen yaşama biçimlerine ait en korkutucu değişikliktir. sürekli her yaptıklarını izleyen ya da dinleyen teleekranlar bile değil.
  • george orwell'ın dilbilimci kimliğiyle döktürdüğü teorisi. ayrıca politics and the english language'de buna benzer altı kural sıralamıştır:
    - kitaplarda görmeye alışık olduğunuz benzetme, metafor vs leri günlük konuşmada sakın ola ki kullanmayın.
    - kısa bir kelime işinizi görecekse, uzun olanı tercih etmeyin.
    - bir kelimeyi cümlenizden çıkardığınız takdirde anlam değişimi olmuyorsa, çıkarın gitsin.
    - etken cümle kurmak varken, edilgen cümle kullanmayı aklınızdan bile geçirmeyin.
    - anadilinizde karşılığı var ise, yabancı kelime - terim kullanmayın.
    - barbarca birşey söylemektense, kurallardan herhangi birini çiğneyebilirsiniz...
  • twitter'daki 140 karakter sınırlamasıyla cümlelerimi basitleştirirken düşündüğüm kavram. mecburi istikametle bir newspeak kuruyoruz sosyal ağlarda da ve bu bizi orijinallikten çok birbirine benzerliğe zorluyor.
  • "times: 3.12.1983 bb'in günlük emri çiftartıiyi değil kaynak yokkişiler tekrar tüm yaz kayıtöncesi yüksekdenet

    eski dildeki biçimi şöyle olabilirdi:

    büyük birader times'ın 3 aralık 1983 sayısındaki günlük emriyle ilgili haber son derece yetersiz olup var olmayan kişiler kaynak gösterilmektedir. tümünü yeniden yazıp, dosyalamaya göndermeden önce yüksek makamlara göster."
    (bkz: 1984)
  • önceleri news ve peak kelimelerinin birleşiminden oluştuğunu sandığım, ancak new ve speak in kombinasyonu sonucu oluşmuş george orwell yapımı bir dil.
  • içinde freedom* kelimesini barındırmayan dil.
hesabın var mı? giriş yap