• hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
    hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
    bana yapılmış iyilikler ve kötülüklerin
    hepsi aynı bana
    hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
    hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
    ödendi, süpürüldü, unutuldu.
    geçmişten bana ne!

    anılarımı yaktım gitti
    artık acı ve zevklerime ihtiyacım yok
    aşklarımı tremololarıyla beraber süpürüp attım
    sonsuza kadar sildim: elde var sıfır.

    hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
    hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
    bana yapılmış iyilikler ve kötülüklerin
    hepsi aynı bana
    hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
    hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
    çünkü yaşamım,
    çünkü zevklerim
    seninle başlıyor bugün.
  • benim de içinde bulunduğum 0-35 arası yaş grubunun bu şarkıda hakikaten duygulanabileceğini zannetmiyorum.

    ne yaşadık ne ettik ki? her gün pişman olucağım bir şey yapsam, annemin pişmanlık sayısına ulaşamam muhtemelen.
    bu bahsettiğim duygu noksanlığının özü bu şarkının kendi içinde kinayeli bir şarkı olmasından..
    pişman olmasa, bu kadar acılı hiçbişiden pişman değilim diyebilir mi, bu kadar üzülerek diyebilir mi?

    ben de farketmemiştim pişmanlığının olmadığını söyleyen bu şarkının çok büyük pişmanlıklara delalet olduğunu.
    ta ki arabada müzik dinlemeyi sevmeyen annemin gönlü olsun diye edith piaf çalana kadar. ortak sevdiğimiz bir şey olursa bir şey demez belki demiştim.
    annem 53 yaşında, aynı yaştaki babamla yaklaşık 38 senedir beraberler..birbirlerinin ilk aşkları, ilk sevgilileri..erkek okulundaki üç-beş kızdan birini kapan jön kılıklı babam ve başarı ile disiplin üzerine kurulu bir hayatı olan annem..
    bu şarkı çalmaya başladı. annem ağlamaya başladı. kendi ağlamamla bile büyük problemlerim varken annemin ağlamasını görmek ne kadar katı olmaya çalışsam da beni iliklerime kadar çürüten bir şey.

    ooof anne dedim..nooldu ya

    bir daha başlasam rengin, aşık olduğum adamla evlenmezdim. sakın aşık olduğun insanla evlenme. ben evlendim, mutlu zamanlarım da oldu ama daha çok mutsuz zamanlarım oldu. bu şarkıya dayanamıyorum.
    dedi.

    dilim tutuluyor bu konuşmalarda.normalde makinalı tüfek olan ağzım dilim kilitleniyor. ben şahit oldum bir çocuğun görebileceği kuvvetle muhtemel en büyük anne-baba kavgalarına..annem babamdan bu şekilde bahsedince ben ne diyim ki. taraf tutamam ki. çok fazla şey gördüm ve duydum taraf tutabilmek için.

    değiştiriyim anne şarkıyı dedim
    değiştirtmedi annem.
    baştan bir daha, sonra bir daha, bir daha hep o şarkıyı çaldırdı annem. çaldıkça da ağladı.
    başka başka bir sürü pişmanlığı geldi annemin aklına, anlattıkça anlattı.. ama en büyük pişmanlığı babammış.
    ve daha kötüsü olmaz derken, tek pişman olmadığı şeyin beni doğurmak olduğunu söyledi.

    üç bin kere ölseydim de duymasaydım şunu.

    hiç bir zaman anlaşamadığı, hiç bir ortak noktası olmayan, istediği evlat türüne en iyi gününde bile yaklaşamayan, onu bu dünyada kocasından da çok üzebilen, hayırsız, şımarık kızı tek pişman olmadığı şey annemin..şarkının sonundaki car ma vie, car mes joies, aujourd'hui, commence avec toi kısmı kızı. atsan atılmaz satsan satılmaz kızı.

    bu yüzdendir ki, her kim incir çekirdeğini doldurmıycak işler sebebiyle şu şarkıyı dinleyip ağlarsa, ben de görürsem gidip tokat atarım yüzüne. alt tarafı bir şarkı değil non, je ne regrette rien. annemin ağlaması, annemin tüm hayatı..
  • inception filmine damgasını vuran, ama nedense soundtrackinde yer almayan muhteşem bir edith piaf eseri
  • melodisi basladigi anda bes yasina donuyor, odanin ortasinda renkli ahsap kuplerimle oynarken buluyorum kendimi. etraf, biraz puslu, biraz sessiz, bes yasin o tarif edilemez safligi.

    su hayatta sarkin ne senin deseler, budur derim.
  • la mome'da piaf'ın "hayatımın parçası" dediği. onun hayatına bakınca gerçekten de öyle. kendi hayatıma bakıyorum, benim için de öyle, gerçekten bir hayat hikayesi var bu parçada. eminim çoğu kişi de aynı şeyi düşünüyordur. insanı başka şeyler düşündürüyor, şimdi anlıyorum ki bu bir veda ve merhaba şarkısı. bir sayfayı kapatıp yeni bir sayfa açarsınız ya, işte bu şarkı sizin tertemiz beyaz sayfanız. o yüzden bu şarkı bir hayat hikayesi ve aynı zamanda hiç yaşanmamış yeni bir hayat.
  • 50 yaşıma geldiğimde hayatımın özeti olmasını dilediğim şarkı.
  • şarkının türkçe çevirisini gülriz sururi yapmıştır. kaldırım serçesi'ndeki en müthiş çevirilerden biridir aynı zamanda. sururi, piaf'ın acılarla yoğrulmuş sesiyle boy ölçüşemeyecek olsa da gayet güzel söyler.

    hiç mi hiç
    ben pişman olmadım hiç
    aldandım, aldattım, yaşadım
    bu benim hayatım

    hiç mi hiç
    ben pişman olmadım hiç
    eskimiş dostuma, düşmanıma
    son bir kez elveda

    anılar yok artık
    canı cehenneme
    hepsini süpürdüm
    kafamın içinden
    içim titrese de
    dönmem ben geriye
    yaşarım bu günü
    başlayıp sıfırdan

    hiç mi hiç
    ben pişman olmadım hiç
    aldandım, aldattım, yaşadım
    bu benim hayatım

    hiç mi hiç
    ben pişman olmadım hiç
    dün gece başladım
    seninle yeni bir hayata
  • müziğin evrensel olduğunu kanıtlayan edith piaf güzellemesi.
  • hayata çekilmiş en büyük rest ve gerçek aşkın tanımı:

    hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
    hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
    bana yapılmış iyilikler ve kötülüklerin
    hepsi aynı bana
    hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
    hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
    ödendi, süpürüldü, unutuldu.
    geçmişten bana ne!

    anılarımı yaktım gitti
    artık acı ve zevklerime ihtiyacım yok
    aşklarımı tremololarıyla beraber süpürüp attım
    sonsuza kadar sildim: elde var sıfır.

    hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
    hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
    bana yapılmış iyilikler ve kötülüklerin
    hepsi aynı bana
    hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
    hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
    çünkü yaşamım,
    çünkü zevklerim
    seninle başlıyor bugün.

    bir gün bu şarkıyı sadece sevdiğim için değil, içinde kendimi de bulabildiğim için dinlersem gözlerim açık gitmem öte tarafa.
  • eidth piaf'ın söylediği bu şarkıyı hazırlık'ta öğretmişlerdi bize hiç unutmam. şarkıda bütün hayatı boyunca yaşadıklarından hiç pişman olmadığını anlatıyor edithcim ama insanın bu şarkıyı hazırlıkta okuyan öğrencilere öğretmesi için manyak olması gerekir ki zannediyorum bizim okulda da bundan bolca vardı. biz yaşı 11 olan kızlar ver erkekler olarak bu şarkıyı dinleyip, yaşadığımız aşklar ve hayal kırıklıklarından pişman olmadığımızı söyleyen sözlerle dalar dalar giderdik. işte böylece hepimiz birer psikopat olarak yetiştirilip topluma sunulduk.
hesabın var mı? giriş yap