• eurosport spikerinin ısrarla "the man from leeds" diye andığı kişi.. yiyosa anlatsana semih saygıneri, "the man from adapazari" diye..
  • (bkz: acimiz sonsuz)

    hangi birine yanacagini sasiriyor insan. müthis yetenegine mi, bakinca insana nese veren elfvari tipine mi, geride biraktigi karisi ve 10 aylik kizina mi, haftasonu kutlayacagi 28.dogum gününe mi? en cok önünde olabilecek uzun yillara herhal.
  • 9 ekim 2006 tarihinde 27 yaşındayken mide kanseri sonucu hayatını kaybetmiş snooker oyuncusu. o'sullivan ile yaptığı maçtaki efsanevi dönüşünü eurosport'ta verdiklerinde tanımıştım kendisini, ve aynı anda öğrendim kanser olduğunu... toprağı bol olsun...

    http://www.eurosport.com/…ker/sport_sto981859.shtml

    arkasında şöyle bir wikipedia sayfası bırakmıştır:
    http://en.wikipedia.org/wiki/paul_hunter
  • ismini sol frame'de görünce birden yoksa dedim, bir taraftan kendimi sakinleştirmeye çalışarak, herhalde o'sullivan'la falan güzel bir maç yapmışlardır, onu yazmıştır millet, allah kahretsin ben kaçırdım falan diyerek kendimi kandırmaya çalışıp. zira snooker severler uzun zamandır biliyorlardı paul hunter'ın başında böyle bir dert olduğunu, o uzun sarı saçlarını kemoterapi için kestirdiğini, kestirmese döküleceğini, ama hiç kimse de yakıştıramıyordu bu genç adama ölümü, haliyle ben de. kendisini tanımam etmem, ama eminim benim gibi bir çok insana snooker'ı sevdiren ustalardan birisiydi, ve ölmek için çok gençti, yapacağı daha çok şey vardı. allah rahmet eylesin.

    aylar sonra gelen edit: kendisinin adı verilerek kurulan vakfa saga insurance masters snooker 2007 turnuvasında yapılan her 50'lik break için 50 pound bağışlanarak snooker camiası ve sevenleri tarafından unutulmadığı gösterilmiştir. umarım her yıl, her turnuvada böyle attraksiyonlar yapılarak bu erken yitirilen snooker ustasının adı yaşatılır, bizden sonraki nesillere de aktarılır.
  • insan internette gezinirken neyle, ne zaman karşılaşacağını hiç bilemiyor... rahmetlinin eskiden prestijli bir sıralama turnuvası olan british open'i kazanan son ingiliz oyuncu olduğunu rastlantı eseri görmemle başladı her şey. sonrasında da eşinin ağzından hikayesi canlanıverdi bir film şeridi gibi: 2004 mayısında çok sevdiği eşiyle evlenmesi, 2005 başında kanser olduğunu öğrenmesi, buna rağmen katıldığı 2005 çin açık'ta çeyrek finale yükselmesi, acilen kemoterapiye başlayacak olmasına rağmen katılmak istediği 2005 dünya şampiyonası'nda ilk turda michael holt'a elenmesi, aynı dönemde eşinin hamile olduğunu öğrenmesi, bedeninin istikrarsız tepkiler verdiği tedavi sürecinde güçten düşmesi, kardeşinin düğününe bile gidemeyecek bir duruma gelmesi, kızının dünyaya gelmesini kutladıktan sadece bir hafta sonra kemoterapinin artık işe yaramadığı haberini alması, acılar içinde katıldığı 2006 dünya şampiyonası'nın ilk turunda neil robertson ile son olduğunu bilmeden son maçını yapması, alternatif tıbbın mucizelerinden ve deneysel tedavilerden başka çaresinin kalmaması, mucize beklediği tedavilerin onu iyice tüketmesi...

    çuhadaki en önemli rakiplerinden biri olan kadim dostu matthew stevens'ın omuzlarında tüm papyonlu delikanlılara veda etmesi, kızı daha sadece dokuz aylıkken...

    kızıyla öyle bir fotoğrafı var ki, robert enke düşüverdi bir anda aklıma... bu kadar yetenekli, göz önünde ve karizmatik olan; tüm bunların yanında çuhanın yıllanmış beyefendileri tarafından bile "beyefendiliği" ile anılacağı söylenen gencecik bir şampiyonun yaşadıkları öyle çok şey anlatıyor ki insana...

    http://www.dailymail.co.uk/…nd-felt-pains-dead.html

    (bkz: 27'sinde ölmek)
  • 6 ay kadar bir sure once karninda baslayan agrilara ragmen yarismalarda boy gostermeye devam eden, bunlari onemsemeyen oyuncu. ta ki kisa sure once kanser teshisi konana kadar. kendisi sevenlerini kirmayip world championship'e katilmistir bu yil. kemoterapiye ise turnuvadan sonra baslayacakmis.
    kisa saclariyla izliyoruz kendisini bu turnuvada...**
  • welsh open 2008'i izlerken, adina duzenli bir turnuva duzenlenmesini diledigim, merhum snooker oyuncusu. kim, ne kadar ugrasirsa ugrassin, yeri doldurulamayacak...
  • ronnie o sullivan'dan sonra en çok takdir ettiğim, yine ondan sonra zor vuruşları hiç düşünmeden büyük bir cevvalikle yapma kabiliyetine en çok sahip olan oyuncu.. ikisinin birbirleriyle yaptıkları maçlar bu yüzden çok çekişmeli geçmektedir.. ronnie'nin klas farkı bu elemanın ölçüp biçme yeteneğiyle biraz dengelenir.. ronnie elbet 1 numaradır gözümde lakin bu eleman da çok çok iyidir..
    2sinin de ultra karizma olması da ektir bunlara..
  • snooker'ın david beckhamı. herhalde cinsiyetimden olsa gerek bunun büyüsüne tam anlamıyla kapılamadım. vuruş kaçırdığında salondan daha çok bayanların sesi gelir. jimmy white'ın heyecanlı hayran kitlesi jimmy'i her yerde takip ederken, bu yakışıklı adamın buna ihtiyacı yoktur. eurosport'taki abilerimizin de ifade ettikleri gibi, bundan sadece kadınlar imza alır.
  • daha sadece 24 yasinda olmasina ragmen dunya siralamasinda 4. sirada yer alan super bir yetenek. bir de nisanlisi vardir* yakin zamanda evleneceklerdir, snooker dunyasinin en medyatik cifti olarak anilmaktadirlar*.
    fekat son zamanlarda dusuk formu ile uzmustur sevenlerini...(daha cok bayanlari tabii)
hesabın var mı? giriş yap