• jeneriğinde çalan müzik pet shop boys'un left to my own devices adlı şarkısı olan eskilerden bi müzik programı, sunucu erhan konuk programı gömlek kravat banka memuru görünümüyle sunup içimi baydı yıllarca, korkunç derecede uyuz bi abiydi kendisi, ama o zamanlar mtv neyim yoktu ve bu programın bile saatini iple çekerdim ben, kaçırınca üzülürdüm falan.
  • şöyle bir sunum vardı bu geceki programda..

    "şimdi sırada bir erkek sanatçı var.. evet ünlü ingiliz şarkıcı ronan keating'den bahsediyorum.."

    acaba kim "şimdi sırada bir erkek sanatçı var" dendikten sonra "aha işte ünlü ingiliz şarkıcı ronan keating çıkacak şimdi" demiştir sorarım.. "hem erkek hem de sanatçı!! hmmm bu kesinlikle ronan keating olmalı.. ünlü ingiliz şarkıcı.." üstelik bu düşünceleri bir nokta duraklaması kadar kısa sürede zihninden geçirebilecek biri.. evet ünlü düşünür sigmund freud'dan bahsediyorum*
  • 1989'dan bu yana yayımlanmakta olan program. sscb dağıldı, çin kapitalist oldu, ırak işgal edildi, zenci biri abd başkanı oldu, hatta michael jackson bile öldü, ama gelgelelim pop saati bana mısın demedi arkadaş. valla helal olsun.

    ----------
    sağolsun objebi, "1987'den bu yana" uyarısını yaptı.
  • trt ciddiyetiyle hazırlanıp sunulan, jeneriğinden playlistine herşeyiyle 10 yıl arkadan gelen ama kaliteli şarkılar çalan, sadece sunucusu için bile izlenesi program.
  • çoğu kimsenin ilk metallica klibini izlediği programdı.
  • bu programın jeneriği geçmişimizle olan irtibatımızda belki de son pamuk ipliğidir. öyle kutsi bir şey.
  • jeneriğinin kaykaylı iki gençten birinin,bankta oturan yaşlı amca ve teyzanin önüne teybi koyması diğerinin ise bir tuşa* basması ile başlayan müzik programı...
  • gece gec saatlerde rastlasdigimda izledikce gercekten keyif veren kliplerle dolu, o kadar yavsak piyasa programina ragmen yillar yili cizgisinden taviz vermemis takdir edilesi muzik programi.
  • dunyanin muzik bilgisi en genis olduguna ictenlikle inandigimiz adami erhan konuk tarafindan, internetin, ozel kanallarin, cd'lerin, ve uydu anteninin olmadigi yillarda, evin penceresinden baktigimizda gorunen daglarin arkasinda yasandigini sandigimiz bir hayati ozlerken izledigimiz muzik programiydi pop saati. eskidendi yani, cok eskiden. laf olsun diye degil, cerceveler hakikaten bosken.
    bilmedigimiz, bilemedigimiz bir dunya ile sihirli bir ilesitimi olan biri gibi gelirdi erhan konuk bize. bilmedigimiz sarkilari calar, onlari nerden bulurdu? dunya cok buyuk, biz cok kucuk, erhan konuk cok asmisti. o zamanlarda gorup gorecegimiz en cool jenerikle baslardi, saatler ona gore ayarlanir, o hafta hangi sarkilari akilda tutmamiz gerektigi ogrenilirdi. nostaljinin siyah beyaz buyusune kapilmakta beis gormuyorum, gercekligin rengarenk kaosunda kaybolmaktansa...
    eskiden iste, annelerimiz vatka takar, cirt cirtli ayakkabilarimiz bas ucumuzda dururken, aldigimiz ilk kaseti nufus kagidimiz sanirken, develer tellal pireler berber, biz sivilceli ergenlerken hayatin en cool anlariydi pop saati.

    simdi sanki ayni hatta gidip gelen eski bir tren gibi yolculari degismis, ama ne koltuklari, ne kompartimanlari degismemis bir tren gibi ayni jenerik, ayni zarif sunus, erhan konuk yaslanmis...
  • jeneriğinde kaykaylı bir genci bankta oturan yaşlı amca ve teyzenin önüne teyp koyma muhabbeti vardı (yoksa teyp orda duruyodu da bunlar gelip götürüyor muydu?)
    (bkz: kendi icinde celiskiye dusmek)
hesabın var mı? giriş yap