• bir kaç gündür hakkımda entryler tefrika eden muhterem. aklınca müslümanlığımı sorgulamaya çalışıyor. müslümansam nasıl müslümanmışım, islamı çok iyi biliyorsam onu da aydınlatır mıymışım falan filan. din polisliğine de soyunmuş kendi çapında istihzalarla din anlayışımı sorguluyor aklınca. kendisi kaale alacağım evsafta biri değil. din polisliğine soyunup sorduğu sorulara cevap verecek değilim. entryim neden kaale alacağım evsafta biri olmadığına dair olacak. yine zamanında bir başka avukat arkadaşımız da avasas başlığında bir şeyler sormuştu. cevaplanmaya değer bulup ben de soruları ekseninde bir şeyler yazmıştım. (bkz: avasas/@cagrika) (bkz: cagrika/@avasas) ancak diğer bir avukat arkadaşımız olan powerofattorney biraderimizi samimi bulmuyorum. "müslümansan benim gibi inanacaksın" altmetinli entryleri ile ne olduğunu avasas başlığında da ortaya koymuş zaten. şu sözlükte biri hakkında fikir edinmek için entrylerine bakarım. elbette mutlak bir kriter değildir ama bazen tek bir entry bile zihniyet ve algı çapı konusunda done olabilir. işte bu bağlamda, powerofattorney biraderimizin entryolojisine girişiyorum:

    eş dövmek: #12576709
    beyefendi akmerkez'de namaz kıldığını görmüş olsa eşini döveceğinden bahsetmiş. tekrarlarsa da boşarmış. sonra da edit medit. yok el kaldırmamışmış. yahu el kaldırmamanın bahis konusu olması bile hoş değil. sanırım ait olduğu sosyal tabakanın kültürel özelliği. el kaldırmamaktan bahsetmek zımnen el kaldırmanın sözkonusu olabilirliğinin ifadesidir. hele "döverdim" demek çok vahim. öncelikle gıyabında eşe saygısızlık. ifade ettiği gibi hiç el kaldırmamış olabilir ama böyle "döverdim möverdim" lafları suyuu vukuundan beter sözümüzü aklıma getiriyor. bir de boşardım lafı var. bence medeni bir insan (kadın ya da erkek) eşinden "boşardım" diye bahsetmemeli. üslup meselesi. hayata bakış açısının dil ve söyleme yansıması. "boşardım" demek karşı tarafı edilgenleştirmek. "şöyle bir durumda eşimden boşanırdım" demek daha şık gibi geliyor bana ama bu arkadaşa anlatabileceğimi sanmiyorum. kafası bos ol bos ol bos ol algoritmasında çalışıyor sanırım. fazla uzatmayayım. hani aile mahremiyeti derler ya. ama ortaya döken ben değilim. dediğini yorumluyorum. o kamuya açık bir yerde bir şeyler derse bizim de dediklerini yorumlama hakkımız var.

    kanun önünde herkes eşit olmamalı mı?#6377842
    abuk bir soru farkındayım. ancak abuk olmasından daha dumur edici yanı bu soruya "olmamalı" diye yanıt verebilecek hukuk tahsili almış kişilerin olması. ben burada arkadaşımızın avukatlığını, hukukçuluğunu sorgulamıyorum. haddim değil. kendisi hukuk fakültesini bitirmiş ve avukat olmuş. çok da iyi bir avukat olabilir ama bir hukukçu olarak bazı ifadelerini anlamakta güçlük çekiyorum. gerçi bırakın hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisini haktan, hukuktan anlayan, belli bir genel kültüre sahip ortalama bir vatandaş bile "kanun önünde herkes eşittir" ilkesinin ceza hukukunun temel ilkelerinden olduğunu bilir. neyse uzatmadan şuraya alıyoruz sizleri:

    "hal böyle olunca, devlet eliyle konmuş ve değişmez doğrular olarak algılanmış birtakım kuralların da, kendi aramızdaki uygulamalar bakımından yeniden sorgulanması gerek diye düşünüyorum. bunlardan biri de "kanun önünde herkes eşittir" ilkesi. sormak istiyorum neden ve niçin mutlak bir eşitlik sözkonusu? ben bütün bir hayatım boyunca çevresine ailesine ülkesine faydalı olmuş bir insansam, bir gün olmadık bir sebepten biriyle kavga etmiş ve diyelim ki yaralamışsam, hangi adalet anlayışı çerçevesinde hayatı boyunca bir pislik olarak yaşamış, tecavüz etmiş, hırsızlık yapmış ve muhtemelen işlediği suçların onda birinde bile yakalanmamış bir pislikle aynı muameleyi göreyim?"

    yorum okuyucunun.

    itham sistemi #6466909
    yine bu konuyu da hukukçuların dikkatine sunuyorum. ceza hukuku'nun temel ilkelerinden itham sistemi hakkında bir hukukçu tarafından yapılmış nitelemeye dikkatinizi çekiyorum. itham sistemine göre masumiyeti ispatlanana kadar herkes suçluymuş. aslında uzatmaya gerek yok. kendisi ile şurada tartıştık konuyu (bkz: itham sistemi)

    dinden çıkmak, akıl hastalığı, boşanma, butlan #12589677
    bu da ilginç bir konu sayın sözlükçü. şeri hukukun uygulandığı ülkelerde eşlerin kendileri istememelerine karşın mahkeme kararı ile boşatılabildiklerine dair bir entry giriyorum. boşama sebebi de erkeğin islam'dan çıkmış sayılması. mısır'da mahkeme kuruluyor ve yargılama sonunda çiftlerin gıyaplarında boşanma kararı veriliyor. poweofattorney arkadaşımız geliyor, sadece şeri hukukun uygulandığı ülkelerde değil başka ülkelerde de olabileceğini söyleyip, türk medeni kanunu'ndan butlan sebebi olan akıl hastalığını ve ilgili maddeleri örnek veriyor. dumur dumur dumur. islamdan çıkmaya benzer örnek olarak akıl hastalığının verilmesine mi yanarsın, boşanma ile mutlak butlan sebebi ile evliliğin iptalinin karıştırılmasına mı yanarsın. neyse ki bir hukukçu bu fahiş hatasını söyleyip uyarmış da editlemiş. uydurmuyorum. ilgilenen bakar.

    kafir kadın müslüman kadın için erkek hükmündedir#3981190 #3981418
    sözlükte bir hiristiyan oldugu icin spor salonundan kovulmak tartışması yaşanmıştı. çoğunluk bu insanlıkdışı saçmalığı, ayrımcılığı eleştirdi. powerofattorney biraderimiz ve bir kaç benzeri ise canla başla savundular. şimdi şöyle böyle savundular diye uzatacak değilim ama bu biraderimiz öyle laflar etti ki daha geniş düşünebilen muhafazakar bir yazar olan idrismuhtefi düzeltmek zorunda kalmıştı. yok "gayrimüslim bir kadın müslüman kadın için erkek hükmündeymiş, yok müslüman kadının vücudunu görör eşine anlatabilirmiş." bir kaç da islami kaynakla desteklemişti görüşlerini. işte idrismuhtefi olaya el koydu ve bu anlayışın islam dininde azınlıkta olduğunu söyledi. powerofattorney de ilk entrysine edit koydu. yine merak eden zihniyeti anlamak için bir hazine niteliğindeki şu yapıtlara bakabilir: (bkz: hiristiyan oldugu icin spor salonundan kovulmak/@powerofattorney)

    ilginç bir arkadaş. bir çok örnek var ama özellikle ahmet kaya hakkındaki entrysini okuyunca üzülmüştüm onun için. nasıl bir çocukluk ve ergenlik sürecinden geçtiğini, ne zorluklarla, ne sıkıntılarla cebelleştiğini, bunun psikolojisi üzerindeki etkilerini canlandırmaya çalışmıştım kafamda. cepte tornavida taşımalar, surata ananızı bellerim ifadesi yerleştirmeye çalışmalar, kendi deyimiyle yaşanan travmalar, zengin fakir çelişkileri, gözleri tavana dikip dişleri kırarcasına sıkmalar falan. üzüldüm yine. işte anlamaya çalışıyorum arkadaşı. zor. çok zor. (bkz: ahmet kaya/@powerofattorney)

    işte bu arkadaş bazı sorular sormuş bana. gerçi analitik bakan sorularının yanıtlarını entrylerimde bulur. herkesin önündeyim şu sözlükte. allah'a inandığımdan, müslüman olduğumdan bahsetmiş. kimsenin dini inancını sorgulamak, dini nasıl algıladığını sorgulamak kimsenin haddi değildir. benim inandığım tanrı (allah diyelim) gaddar, sapık, sadist, korkutucu, kullarını tehdit eden, dişi kullarını aşağılayan, kulları ile sidik yarıştıran bir korku öznesi değil. yaratan, kollayan, rahman ve rahim bir tanrı. bağışlayan merhamet eden bir tanrı. benim inandığım peygamber yalancı, pedofil, misojinist, ahde vefa etmeyen sapık bir yaratık değil. aksine merhametli ve insanları iyiye doğruya çağıran bir resul. aklım var. aklımla dogma çeliştiğinde aklımı esas alırım. o dogmanın güvenilirliğini sorgularım. biri tutup da "kuran'da kadınları dövebilirsiniz yazıyor" derse "benim tanrim boyle bir sey soylemis olamaz" , derim. biri peygamberden sapıkça kadınları aşağılayan, insanların hayatlarının her noktasına karışan saçmalıklar rivayet ederse, "benim peygamberim boyle bir sey soylemis olamaz" derim.

    esasında arkadaşın sorunu dini yanlış anlamaktan, sosyal ve siyasi hayata müdahil, başkalarına dayatmayı hak gören bir şekilde algılamaktan kaynaklanıyor. o benim bu konuları çok iyi bildiğim iddiamı istihza ile karşılamış ama kendisi bilgimin çapını idrakte zorlanır. bu işler sohbetlerde abilerden duyulan doğru yanlış sözlere iman etmekle olmaz. örneğin din ve devlet işlerinin ayrı olduğu görüşünün yüzlerce yıl önce islam dünyasında da teorize edildiğinden haberi var mı bilmiyorum. (bkz: ibn i haldun) (bkz: mukaddime) acaba mukaddime'nin kapağını açtı mı? acaba islamcı mehmet akif ersoy'un da hayranı olduğu muhammed abduh'tan haberi var mı? (bkz: muhammed abduh/@avasas) acaba hanefi fakihlerinin şeri hukuk'un yanında örfi hukuk'a çok geniş bir hareket alanı verdiğini ve bunun sosyal ve siyasi hayatın şeri hukuk'tan bağımsız olarak düzenlenmesine imkan verip vermediğini düşündü mü? maturidilik ve eşarilik hakkında hiç bir incelemesi oldu mu? mutezile ne ifade ediyor? said nursi ve fethullah gülen kaynaklarından beslenirken o kaynakları belki kendisinden de daha fazla okuduğumu biliyor mu? sorularına cevap olarak değil ama kendi dini görüşümü de söyleyeyim olsun bitsin: "din inanç işidir. kişinin vicdanındadır. tanrı ile kişi arasındadır. araya da hiçbir aracı giremez. ne said nursi ne fethullah gülen. esası da kul hakkıdır. allah, her günahı affedeceğini ama kul hakkını affetmeyeceğini söyler. dini vicdanlardan çıkarıp sosyal ve siyasi hayata bir aktör olarak sokarsanız, allahı siyaset sahnesine indirmiş olursunuz. işte o zaman da siyasal islam, insanların özgürlüklerine baskılar, başkalarının hayatına müdahale etmeler, allah'ı ve dini siyasi aktör haline getirmeler başlar. bu da tam bir kaos olur. siyasal islamcılar yüzünden bu kaosu yaşıyoruz zaten."

    çiftlerin rızası olmadığı halde mahkeme kararı ile boşamak konusu geçmişti. işte eşinden boşatılan bir kuran bilgininden örnek vererek kapatıyorum bahsi: (bkz: insanin inanci degil ama davranisi yargilanabilir)
  • seriatçi, gerici kimligini ilk farkettigimde fazla önemsemedigim, hafif safçana yapisindan fellim hosgörüyle karsiladigim bir yazardi powerofattorney. iki çan çin çon japon filmi seyredip, katana neyim bileyledim deyip gaza gelen, abilerince doldurulmus, ön safa sürülmüs bir piyon olarak engin merhametimden faydalanmisti velhasili. yanlis anlasilmasin, daha önce de belirttigim üzere(bkz: sözlükteki akp sempatizanlari/#5821349) gerektiginde her türlü laik tepkiyi veren, hergün düzenli olarak bir tesettürlüyü, "aha lan karafatma, ninja, fadime sahin'e bah ahi ahi" diye taciz eden bilinçli ve aydin bir türk vatandasiyim. ama dedim ya safligina vermistim ben bu gericinin. ama herseyin bir siniri var. bu daha powerofattorney gibi sözlügün en lame nickini almis, bir de utanmadan onu "avukatin gücü" diye tercüme etmis densiz, benim dünyalar güzeli, nurtopu gibi nickimle dalga geçmeye, çagdas kisiligime yaptigi saldirilara bir yazim hatasini alet etmeye kalkisinca iste o noktada sinirlendim. bugünden tezi yok laik ve çagdas hassasiyete sahip(aksi zaten barinamaz dimi sözlükte) sözlük yazarlarini kendisine karsi örgütlenmeye davet ediyor, ise bu entryme sukelalar vererek baslamalarini salik veriyorum.

    kitlesel hareketle bitirecem bunun gibileri.*
    ps: ben de hastasiyim
  • olanca hüsnüzannı ile bana "kutup, kutbul azam" diyen bir arkadaş. öyle bilinmekten rabbime sığınırım. ben neyim ki? aciz bir kulum. en büyük derdim nefs i emmarem. rabbim "nefsimle olan mücadelemde beni muzaffer eylesin" diye dua ederim hep. arkadaş iltifat ediyor ama ben dediği gibi değilim. ben olsa olsa üzümün çöpü hükmündeyim. üzüm taneleri ise rabbimin lutfudur. rabbimin lutufları için şükrederim hiçbir şükrün kafi gelmeyeceğini bilsem de. küfran ı nimet etmemek için elimden geleni yapmaya gayret ederim. bu arada bir avasasçılık akımı falan yok. ben fakiri sevenler var sadece. işte bir kısmı benim fikirlerimden istifade ediyor diye avasasçılık ithamı yapmak doğru değil. bu avasasçı diyenler bana küfretseler beni bu kadar rencide edemezler.
  • bir$ekilde ilgi cekici ba$lik acmak istiyorsunuz, ya da oylesine bir tespitiniz var..

    "turbanli kizlarda gorulen yapmacik utangaclik" tadinda ba$lik actiniz, uzulmek yok; altina hemmen bir$eyler girecek ki$i bu insandir.

    islam'i seven, islam'i takip edenlere laf soyletmeyen, ne yazikki halkin espri, dalga ve makara anlayi$inin yuzde yuz kendi inanclarina dokunmayacagini isteyecek kadar realizmden uzak, bunlarla sinir harbi ya$ayan da bir yazardir..

    bir de cok sevdigi islam'dan yuce bir muhteremin ismi dururken hristiyan ellerinin anglo sakson dillerinden kendine nick yapmi$ bir insandir..
  • degerli dostlarinin kopuren/sirkelenen agizlarindan cikanlar uzerine bir incelemede bulunalim ne demi$iz;
    --
    "bir$ekilde ilgi cekici ba$lik acmak istiyorsunuz, ya da oylesine bir tespitiniz var..
    "turbanli kizlarda gorulen yapmacik utangaclik" tadinda ba$lik actiniz, uzulmek yok; altina hemmen bir$eyler girecek ki$i bu insandir. "

    bu ne yanli$tir, ne ayiptir.. bir$eylere inanmak ve bu konuda diger insanlara kizgin olmak kabahat olmadigi gibi, savunulan $ey yanli$ bile olsa koyun olmaktan iyidir. bu $ahis sozluk'te "amin dudugu" ba$ligini doldurmaktan oteye gitmemi$ ki$ilerden oyle ya da boyle, daha degerlidir.

    --
    islam'i seven, islam'i takip edenlere laf soyletmeyen, ne yazikki halkin espri, dalga ve makara anlayi$inin yuzde yuz kendi inanclarina dokunmayacagini isteyecek kadar realizmden uzak, bunlarla sinir harbi ya$ayan da bir yazardir..
    --

    muhabbet arasinda peruk takan ba$ortululerle, sabah ezan okurken uyuyakalan hocayla kimsenin dalga gecmedigine inanmak icin kor olmak gerekir.. hayati fethullah evleriyle i$yerleri-evleri arasinda gecen insanlar bunun farkinda olmayabilirler, kendilerinin beyinlerine $u me$hur sirkeli $eylerden dokmelerini temenni edecegim..

    --
    bir de cok sevdigi islam'dan yuce bir muhteremin ismi dururken hristiyan ellerinin anglo sakson dillerinden kendine nick yapmi$ bir insandir..
    --
    ho$goru islam ogretisidir.. icinde yorum bile olmayan bu tespiti hakaret sayan ki$ilerde alelade bir sirk hayvani mentalitesi yoktur. sirk, sirken. neyse.

    uzun lafin kisasi, kendi kutsal degerlerine saygi ararken ayni havayi soluyan insanlara kar$i sinir krizi gecirmek yerine, sabirla kendisini anlatsa kendisine duyulan sempati artacak, soylediklerinin kizginligi arasindan aslinda ne anlatmak istedigi daha berrak anla$ilacak olan, $ahsi ve nacizane kanaatimce bir$ekilde ortalamanin ustu bir yazar arkada$imizdir.
  • kendi yazdıklarından anladığım kadarıyla akut sözlük bağımlılığının bütün semptomlarını sergiliyor. bu durumdaki sözlük yazarlarının ezici çoğunluğu "ne bu ya bütün günüm sözlükte boş boş geçiyor, eytere bea" diyerek ani bir kararla kafa izni alsalar da kısa bir süre sonra normal yazar oldukları zamanki kadar sözlük okuduklarının, boşa giden zaman bakımından fazla bir şey değişmediğinin farkına varıyorlar. değişen entry yazamadıkları için daha bir sinir stres yapmaları oluyor. bunun farkına varmadan fevri bir karar aldığını düşünüyorum.
    günde sekiz saat öyle abartılacak bir süre değil ayrıca.
    -hayatı olmayanlar derneği fahri başkanı-
  • buralarda bu kadar yazıp çiziktirebildiğine göre pek fazla müvekkili olmadığı hissi uyandıran sözlük yazarı.
  • laftan anlamaz bir şahsiyettir kendisi.
    mahallemize geldik beyfendi, peşimi bırakınız lütfen, çok reca edoorum, demelerime karşın, ille martini içelim, ille martini içelim. olmaz ki !

    (* dur bak sana daha neler edicem !)
  • kendisine hakaret etmekle suçladığı insanlara algısı kıt, tahammülsüz, aymaz, hokkabaz diyerek hakaret etmeden de güzel güzel konuşulabileceğini gösteren süper yazar.
  • badilistimdeki en müstesnâ, en kaliteli , online gözükür gözükmez selam edilen yazarlardan... (dı)demek kesinlikle istemiyorum. günlerdir merak edip duruyordum nerde yahu diye, herhalde yine yollara düşmüş dava peşindedir diye düşünmüştüm. dilerim ki geri gelsin.

    gelmesen de dualarım seninle, sen de bizi anmayı ihmal etme .
hesabın var mı? giriş yap