• dünyanın belki de en büyük kötülüğü. para kazanmak gibi bir girdabın içine girildiğinde, ne yazık ki sevilen iş artık bir mecburiyete dönüşüyor. o saatten sonra her şey maddi zincirin bir halkası olduğu için de, insanın kendini yenileyeceği, kendini üreteceği veya kendini bulacağı saatlerde, insan artık bomboş bir kovaya dönüşmüş olarak buluyor kendini. ben biraz önce para kazanmak için yaptığım bu "şey"den şimdi nasıl zevk alayım? ona bir zorunluluk atfettiğim bu eyleme, bu dakikadan itibaren nasıl kurtarıcı gözüyle bakayım?

    bu bir sarmal. bu, berbat bir sarmal. insan sevdiği şeyi parayla kirletmemeli. onun oyununa getirmemeli. insan nefret ettiği şeyden para kazanmalı ki, kaçtığında, yola düştüğünde, evinde sakince uzandığında, en sevdiği şeyi tertemiz olarak yanında bulabilsin. onu sadece kendine saklayabilsin. en önemli adım da bu. insan, yapmaktan zevk aldığı şeyi kendisine ve sadece kendisine saklamalı. onu bir dönüşüm aracı hâline getirmemeli. bu girdaba sokmamalı. kaçtığı kurdun ağzına koymamalı. yoksa tüm hayatı, suyun bir yanından dolduğu diğer yanından aynı hızla boşaldığı aptal bir kovaya dönüyor.

    para kazanmak için yapılan her şey insanı tüketiyor. buna layık olan neyse, bunu yapmalı. layık olmayan tüm güzellikleri, kendine ve ruhuna saklamalı. temiz kalmanın en kısa ve en acı yolu.
  • bireysel işlerde olur o. işte pilotsundur uçağını kullanırsın, sanatçısındır sanatını icraa edersin, zanaatçısındır işini yaparsın, psikologsundur danışanınla ilgilenirsin vs vs.

    doktor örneği gelişmiş ülkelerde verilebilir ama türkiyede bunu söylemek abes olur, onu atladım.

    açıkçası işin dolayısı ile ne kadar çok insana temas ediyorsan işten alacağın zevk o kadar azalır zamanla.
    ne kadar az insan, o kadar çok huzur. kural bu çekirge.
  • "ne istediğimizi bilmemiz normal değildir. çok ender ve zor bir psikolojik başarıdır bu." -abraham harold maslow, motivasyon ve kişilik.

    söze, alain de botton'un çalışmanın mutluluğu ve sıkıntısı kitabında rast gelinmiştir.
  • "ütopyalar güzeldir" sözünü içeren ferhan şensoy şarkısını söyleyesim gelir bu fikri her duyduğumda.

    ömrünün erken zamanında meslek seçmek durumunda kalıp, aynı güzergahta yıllarca devam etmek zorunda kalmış yığınla insan için gıpta edilecek bir durumdur ayrıca. sevdiğin iş, yer ve zaman ayırd etmeden ömrüne yayabileceğin, üstüne para kazanabileceğin ve mutluluğa eşdeğer sayabileceğin kutsal meşgaledir çünkü.

    sevmediğin işten arta kalan zamanları bir şekilde doldurmaya çalışmak, sosyal faaliyetlere yelken açmak kısır bir döngüye yol açar zamanla; bunlar da rutin işler arasına girip, oflanıp puflanılacak durumlara dönüşürler. oysa kendini vakfettiğin iş ömrüne sığmayacak gibidir, hızla ve şevkle enerjini sarfeder, bundan anlaşılmaz bir haz duyarsın.

    ütopyalar güzeldir, keşke herkes ulaşabilse...
  • nerde okudugumu su an hatirlamiyorum ama soyle bir soz vardi konuyla direkt alakali;

    - bir gun sevdigim bir ise basladim, o gunden beri calismiyorum. *
  • "sevdiğin işi yap" kültürü ve zararlarına dair bir eleştiri.
    "emeğin sömürülme mekanizmalarını ne denli körüklediğini gizleyen 'sevdiğin işi yap' kültürü, aslında kapitalizmin en kusursuz aracı. başkalarının emeğini bir kenara atıyor ve kendi emeğimize karşı körleşmemize yol açıyor."
  • bir şekilde sahnede olan ve o sahnede gerçekten var olan insanların içinde bulunduğuna inandığım durum. zira insanın yapısı gereği, gerçek anlamda sadece sanatı sevebileceğine inanıyorum.
  • az insanin sahip oldugu, luksun gercek tanimidir.
  • başına bir iş ge(tiri)lmezse ve sağlıklı beslenirse uzun ömürlü olacak insandır.
  • hayalini dahi kuramadığım birşey şu aralar..
    başlığı düşündüm.. ampul abi buraya yönlendirdi.. yönlendirirken "ütopya" dedim içimden..
    başlık bir açıldı.. cart: ilk entryde ütopya bakınızı.. (#6206848)

    demekki o kadar uzak geliyor herkese..
hesabın var mı? giriş yap