• kot isinde calisan bir isci soyle tarif etmis:

    “kot kumlamaya gelirsin, sonra askere gidersin, çürüğe çıkarılınca öğrenirsin hastalığını, köyüne döner, ölürsün. buna kumlama hastalığı derler"
    http://www.ntvmsnbc.com/news/449586.asp
  • sağlık bakanlığı bir kararname çıkartmış: http://www.ntvmsnbc.com/id/25050470/

    ntv'de, diyarbakır'ın silikozis hastalarıyla ünlü bir köyünde yapılan ropörtajları verdi bugün. hastalar soruyordu o kırık dökük türkçeleriyle; "sadece hastalara mı bakılacak yoksa ailelerine de bakılacak mı? biz çalışamıyoruz artık biliyorsunuz." içimi burkan şey aynı köylü, 5 yıl kot taşlamada çalıştığını, sonra hastalığa yakalndığını, doktorun 3-5 sene sonra yatağa düşeceğini söylediğini, şimdi de tozlu topraklı ortamlarda çalışamadığı için ailesine bakamadığını anlattı. "bize iş de versinler" dedi. "toz toprak içine giremiyoruz ama çaycılık gibi bi şeyler olur, çalışmamız lazım ki ailemize bakalım" diye ekledi. çalışma bakanlığının ve denetim mekanizmalarının bu adamların hayatını karartan atölyelere, fabrikalara, kaçak işletmelere önlem alamaması, kumlama sektöründe çalışacak işçiler için gerekli kanuni düzenlemeleri uygulamaya koymaması vs. sonucu artık çalışamaz hale gelmiş, tedavisi olmayan bir hastalığa tutulmuş bu garibanlar hala iş istiyor kardeşim. emekli edilmek akıllarında yok mesela. nasıl olsun; adam, ne adamı, çocuk taş çatlasa daha 27-28 yaşında. tazminat versinler, bizim hayatımız karardı demiyor bu garibanlar. belki de diyemiyoır ne bileyim, haberi yok garibimin başına gelene neyin sebep olduğundan. hala kendilerine uygun, çalışmalarına, onu bırak sağlıklı bir hayat sürmelerine izin vermeyen hastalıklarıyla uyumlu iş istiyorlar.

    izledim, hala yutkunamıyorum.
  • "normalde buraların havalandırılması gerekirken, bunlar tam tersine kum kaybolmasın diye her tarafı kapatıyorlar. saf kum olduğu için değerliymiş. işçilere dışarıdan hava veren 50-100 ytl'lik maske verebilirlerdi, ama vermemişler. 12 saat ve daha uzun saatler boyunca çalışıyorlar, inanamazsınız... 15- 25 yaş arasında gençler. ölenler de bu yaşlarda. bu dünya tarihinde az görülen bir olay. tuzla'dan çok daha ciddi bir olay. bile bile... gerçekten korkunç insanlar... bingöl karlıova'nın taşlıçay köyünde tam 100 kişi hasta. durmadan hasta çıkıyor. dün basın açıklamasına gelen bir genç, 'ben çalıştım ama hasta değilim' dedi. 'film çektir' dedim. çektirdi ve hasta çıktı."

    http://www.bianet.org/…-havalandirmayla-onlenebilir
  • erciyes üniversitesi, iletişim fakültesi öğrencisi soner yıldırım'ın silikozis üzerine çektiği belgesel dönüş'te yer alan 11 silikozis hastasından, bugün yalnızca 6 kişi hayatta. gün itibariyle mehmet şah yalçın'ın ölümü ile 1 eksilmiş durumdalar.

    http://www.radikal.com.tr/…27.02.2011&categoryid=77

    "yalçın, geçmişteki çalışma koşulları için, “orada yatan arkadaşlar vardı. onlar da zaten huzurlu şekilde ne uyuyabiliyordu ne yemeklerini yiyebiliyordu. yediğin zaman da tozu yutuyorsun. yemek yiyemiyorsun, çay içemiyorsun” diyordu. "

    kot kumlama işçileri dayanışma komitesi 'nden :

    "bu ölümler acımasızca, insanlık dışı koşullarda çalıştırılan işçiler için kader değildir. bu koşullarda çalıştıran işverenlerden, koşulları denetlemeyen, bu atölyelerin varlığına izin veren, göz yuman yetkililerden hesap sorulmasını istiyoruz. bu konuda mücadelemiz sürecektir."

    http://www.kotiscileri.org/…-hayatlarini-kaybediyor

    kayıtlarda izi kalsın; uygun koşullarda yap(tır)ılmayan kot kumlama, göz göre göre cinayettir.
  • türkiye'de 47. kurbanını veren hastalık, ki hastalığı kesinleşip tedavi altında olanlar da sırada. ali rıza eldemir 27 yaşında genç bir adam, muş'un bir köyünden istanbul'a gelip kot taşlıyor. sadece 5 yıl çalışması bile yetiyor hasta olması için. belki de sonunda ölüm olduğunu bile bile yapıyor bu işi. üstelik sağlıksız bir ortamda ve sigortasız bir şekilde. peki ne için? birileri daha çok zengin olsun diye. bizler gidelim yüzlerce model arasından kendimize uygun olanı seçelim diye. ama, ellerimiz o kotlara uzanırken aklımızın ucundan bile geçmiyor o insanlar. biz sadece tüketiyoruz. neyi tükettiğimizi hiç düşünmeden. birileri yalancı bir dünyada "çok sev" diyerek kot reklamı yaparken, başka birileri gerçek dünyada boktan ve ilkel bir nedenden ölmeye devam ediyor. biz seyrediyoruz.
  • ya olur oyle ya olur oyle gelismekte olan ulkelerde olur oyle. bu hastaliktan uc bes kisi muzdarip olmus yani e kalkinan bi ulkeyiz olur oyle ne var yani? boyle olaylari hep pis solcu gomunistler abartiyor, kalkinmamizi engelliyorlar.

    sadece son aylara baktigimizda bile:
    (bkz: tuzla tersanelerinde isci olumleri)
    (bkz: yorsan direnisi)
    (bkz: kumlama hastaligi)

    bir de gizli, etkileri hemen gorulmediginden haber olmayanlarimiz var.

    bu da dolayli bile olsa bu tekerin donmesinde payi olanlara bonus: (bkz: kapitalizmin kopegi olmayi kalkinma sanmak)
    (gidin bakin, ordalar)
  • "...yılmaz göğsünü tutup 'filistin' dedi, nefesi yetmeyince ağzına fıs fıs bir şey sıktı:
    'bu da türkiye’nin gazze’si!'

    abdülhalim tamamladı:
    'adam one minute dedi ya, ben de ona demek istiyorum ‘siz de işçi öldürmeyi iyi biliyorsunuz’ diye!...”

    http://www.milliyet.com.tr/…siniz”&a=ece temelkuran
  • kot pantolonların taşlanması sırasında, havaya karışan yoğun kum tozlarının çalışan işçilerin akciğerlerine dolmasıyla ortaya çıkan hastalık.
  • kot kumlamaya bağlı gelişen silikozis hastalığı, dünyada ilk kez türkiye’de görüldü. doktorlar bu durumla ilk kez 2004 yılında tanıştı, ilk olgular 2005 yılında atatürk üniversitesi tıp fakültesi göğüs hastalıkları (2 olgu) ve istanbul yedikule göğüs hastalıkları hastanesi’nden (2 olgu) bildirildi. kot kumlamaya bağlı silikozis, 2005 yılından bu yana çeşitli ulusal ve uluslararası tıp kongrelerinde konu oluyor. hasta sayısı çoğaldıkça doktorların bu konudaki bilgisi ve duyarlılığı arttı. türk toraks derneği’nin 2006 yılında gerçekleşen kongresinde, olayın sosyal boyutunun önemi üzerinde duran doktorların müdahalesi ile, çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı konuyu gündemine almak zorunda kaldı. bakanlık, 2007 yılında ulusal pnömokonyoz eylem planı’nda kot kumlamayı da önlem alınması gereken işkollarına ekledi. yine doktorların çabasıyla konu 2007 yılında 3-4 kere televizyon programlarında ve gazetelerde yer aldı. bu yayınlar pek çok kot işçisinin yaşadıkları tehlikeden haberdar olmasını sağladı.

    kot taşlama işçileri dayanışma komitesi http://www.kotiscileri.org/
  • hala duyup bilmeyen kalmışsa diye yönetmen soner yıldırım'ın konu ile alakalı kısa bir belgeseli var. 18 dakikalık, sıradan bir procrastination süresi kadar uzağınızda.

    şöyle buyrun.
hesabın var mı? giriş yap