• istanbul'da gordugum en guzel liseli kizlari barindiran okul..
  • başarili gördüğü sporcuları bursla transfer eden, derece alamazlarsa burslarını kesen, yeşil sari eşofmanlari ile spor salonlarına tatlises lahmacun havasi veren okul
  • lisesinin öğretmenleri bir cinstir.

    fencileri bilmem çünkü eşit ağırlık okudum ama gördüğüm kadarıyla genel olarak sayısal öğrencileriyle yakın insanlar. bir tek fizik bölümünde tam anlamıyla çılgın hocalar vardı. bir de 30 küsür yıldır terakkide olan bir hoca vardı, ayrıldı sonra. "sene 1978..." diye başlardı bazen.

    yabancı diller bölümü (ingilizce almanca fransızca) bir değişik. yabancı hocalar ya çok kafa dengi ya da uyuzdur çünkü öğrencilere karşı katı olmaları tembihlenmiş. hocaları öğrencilerle olabildiğince ingilizce konuşuyor, iyi güzel, ama acil durumlarda ingilizce konuşanı var, ben anlamıyorum. ayrıca sınavları çok zordur, az puan verirler, öğrencilerle sürekli tartışır bu bölüm. bazı hocalar önemli olan tek ders ingilizceymiş gibi davranır, öss yılında bile acımazlar. verdikleri ingilizce eğitim iyidir ama her dersinden 4-5 alan arkadaşımın her dönem ingilizcesinden 1 ya da 2 getirerek hak ettiği takdiri teşekkürü alamaması üzüyordu bizi. kız ağlıyordu her seferinde zaten. ha yukarıda dediğim gibi bu bölümde çok kafa dengi, süper hocalar da bulunur.

    matematik bölümü hoştur, hocalar genel olarak öğrencilerle iyi anlaşır, sınavlarda çok acımasızdırlar ancak öğrencilere ellerinden geldiğince yardımcı olurlar. bölümün odasına rahatça girip çıkabilirsiniz vb, rahat bir bölümdür. çoğu hocası sevilir.

    türkçe edebiyat bölümü hocaları genel olarak şeker insanlar ancak biraz kapanık gibiler, öğrenciyle mesafeyi koruyorlar. birkaç hoca hariç. sınıf hocası potansiyeline sahipler.

    sosyal bilgiler hocaları benim favorimdir. felsefe, coğrafya, tarih, din kültürü, bütün hocaları öğrencilerle yakındır. bölümün odasına girince çay ikram ederler, hal hatır sorarlar, yakından ilgilenirler genel olarak. köklü hocalara sahiptir.

    ancak hocaların genel bir şikayeti vardı, o da terakki yönetiminin kafasına göre sistemi değiştirmesi, çalışanlara son dakikada haber vermesi ya da onlara sormadan iş yapması. öğretmenler de öğrenciler de mağdur oluyordu bir değişiklik sonucunda. sanıyorum giden hocaların çoğu bu yüzden gitti.

    ama genel olarak türkiye'nin en iyi özel liselerinden biridir terakki. öss'ye verdiği önem yüzünden dershaneye gitmeye gerek kalmaz ki ben yarıda bırakmıştım çünkü okul daha iyiydi dershaneden. ama yurtdışına yönelik pek bir şey yapmaması büyük sorun. giden gidiyor yurtdışına, amerika'ya ama ib gibi şeyler yeni yeni geliyor terakki'ye ve ben liseye başladığımdan beri ib istiyordum. belki yurtdışında bir üniversitede burs ya da kısmi burs kazanırdım.
  • leventteki yeni kampüse geçildiğinde öğrencilere , lazerli mi iyon bilmemneli mi ne dediler hatırlamıyorum , su arıtma cihazlarının olduğu yerleri gezdirmişlerdi . fakat ne hikmetse biz öğrenci olarak tenefüs vakitlerinde oralarda gezdiğimiz zaman kovalanırdık.

    refik hoca 'nın dur ihtarına aldırış etmezseniz eğer uçan tekmeyle durdurulmanız olasıydı. "arkama bakmadan kaçabilme " yeteneğimin üst düzey olması beni bundan kurtarmıştı fakat başka bir hıyarlığımın sonucunda lobutla ele vurma cezası almıştım. sık sık aldığımız şınav cezaları sağlığa faydalı olduğu için onları saymıyorum.

    spor salonunun zemin malzemesini kim onlara kakaladıysa üstünde siyah ayakkabıyla spor yapınca çok zor çıkan lekeler kalırdı. bu sebepten okulun uygun görmediği ayakkabılarla beden eğitimi dersine katılamazdınız. akabinde çoraplarla takılırdın tabi.

    belli bir dönem çok iyi bir edebiyat ve tarih kadroları vardı , aklıma gelen ilk isim mutlu öztürk. bu kadroya dahil hocalar sınavlarda ezberden ziyade öğrencilerin yorumlama yeteneğini ölçen sorular soruyor , sınıflarda tartışmaya yönelik ders işleyişi amaçlanıyordu. ha adam gibi bir tartışma oluyor muydu ? hayır ama en azından iyi niyet vardı. üniversite seviyesinde ders işleyişi olduğunu üniversiteye gidince anlamıştım . tabii ki bu kadroya karşı gerizekalı ebeveynler , gerizekalı öğretmenler sıklıkla şikayette bulundu . çünkü ezbere alışmış çalışkan ama muhakeme yeteneği düşük seviyede , derste ders dinlemek yerine son gece kitaptan hatmetmeye alışmış ve hatta sınavda kopya çekerek başarılı olan öğrenciler bu tip bir sistemde barınamıyordu.

    velhasıl kelam o öğretmenler bir şekilde okuldan uzaklaştırıldı , istifa etti , biz mezun olduk , 2000'e sayan saat hurdaya çıktı (yoksa normal saate mi dönüştü ?) , hayat devam etti .
  • selam verirken egildigi anda izleyicilere ben dahil kisik bir tonla "kafam girsin" diyen bir koroya sahip olan okul 97'
  • okulun akatlardaki ilk gunu. yeni egitim yilinin ve yeni binanin acilisi.. biz 4 kafadar oglen yemeginde kacmistik, akmerkeze ilk gidisim boyledir (napalim kacacak baska yer yoktu) geri donerken kapidaki kiyam abi bizi enselemis ve refik hocaya teslim etmisti. bizim gibi cici kizlardan asla boyle bisiy beklenmedigi icin yanlislika okulun disinda kaldigimiza inanilmisti!?!
  • kolej kültürünün üst düzeye taşındığı güzel binalı , çetrefilli , eğitim kalitesi ve sosyal aktiviteleri yüksek düzeyde olan zengin okulu.aşık olduğum kızı bir kere bile olsun görebilmek için binbir güvenlik atlatıp , duvarları aşıp , müdür yardımcısı ile köşe kapmaca oynayıp , rehber öğretmenle yalandan veli muhabbeti yaptıktan sonra , kızın oradan bir önceki sene mezun olduğunu öğrenip dumur olduğum sinir yer.
  • teneffüslerde müzik yayınına izin verip de bu yayının türkçe olmasına "okulun kalitesine yakışmadığı" gerekçesiyle izin vermeyen abuk subuk bir kurum.
  • (bkz: burjuva yaratan turk okulları)
  • bizeymis meger butun cektirdikleri..simdi kot-tisort giyiyo ogrenciler
    gursel mumin kocaman tirnaklarini eteklerin kat yerlerine sokar caaarttt! diye yirtiverirdi iceri kivrilmis olan yeri, butun gun assaya sarkmis kumas parcasiyla gezerdiniz
    refik hoca vardi bi de, kizin teki bi kere sari bot giydi diye botlarini ayaandan cikartip, butun gun coraplariyla sinifta oturtmustu. erkekleri de en yakin berbere yollar asker trasi yaptirirdi. ayrica dedektif gibi herkesin hayatini takip ederdi, okula beraber gec gelen ogrencileri kenara cekip 'niye beraber geldiniz,siz cikiyo musunuz' gibi onu ilgilendirmeyen sorular sormuslugu da vardir.
hesabın var mı? giriş yap