sosyetik

• yan komşumun misafirine benim hakkımda söylediği sıfat.
  
  herkes gibi benim de yan daireyle ortak duvarım var. bildiginiz kağıt gibi olandan... bugun tam yatak odama girerken yükselen bir ses " kapı komşum norge sosyetik biri " diye söylenmesin mi? sonrasinda sessizlik oldu devamı gelmedi. ah be meloş abla ne sosyetikliğimi gördün? dışarıdan yemek söylüyorum diye mi acaba? akşam 9 da yorgunluktan yorganın içinde urfa dürümle uyuya kalıyorum. sabah 5'te yola çıkıyorum, ablacigim sen sosyeteliği çok yanlış anlamışsın...
• bol bol soslu yemek yiyen
• dokuzuncu nesil çaylak.
• i . sosyete ile ilgili.
  ii . yüksek sınıfın yaşama biçimine özenen, asortik.
  iii. sosyeteye mensup.
  (ilk iki anlam: tdk)
• "proust, kendisi de yarı hortlak olduğu için, inanılmaz bir inatçılıkla, sosyetik insanların, yani hep kendi watteau'larını ve gelmeyen vapurları beklerken, bulamayacakları kythera adasını iştahsızca arayan, kararsız grup seksçisi, arzu hayaletlerine dönüşmüş, boşluğa ait insanların etrafında sarmalanan alışkanlıkların ve davranışların, o sonsuz, sulandırılmış kofluğun içinde kendini kaybetti. oysa halk kökenli ve oturaklı biri olan herote, o kaba, aptal ve belirgin iştahlar aracılığıyla ayaklarını yere sıkı sıkı basıyordu." louis-ferdinand celine - voyage au bout de la nuit
  
  (ilk giri tarihi: 20.5.2019)
  
  (bkz: sosyete)
  (bkz: kokoş), asortik, koket