• windows xp'de scummvm(script creation utility for maniac mansion virtual machine) adlı program aracılığıyla oynanabilen, sesleriyle, grafikleriyle süper çalışan oyundur.adım adım şunları yapmak lazımdır:

    1-)ilk önce http://www.scummvm.org/ adresinden scummvm çekilir.
    2-)scummvm inerken mutfağa gidilir çay koyulur.(opsiyonel)
    3-)eğer odaya gelindiğinde scummvm hala inmediyse turktelekom'a mn.skim denir.(opsiyonel)
    4-)inmiş olan scummvm afiyetle install edilir.
    5-)odanın karanlık ve ıssız köşelerinden curse of the monkey island cdleri bulunur.
    6-)bir relic edasıyla size bakan cdlerden biri cdrom'a konulur.
    7-)scummvm açılır add game denip curse of the monkey island cd lerinin içerisinden sırasıyla resource dosyası, comi.la0 , comi.la1, comi.la2 bulunur ve seçilir.
    8-)dosyaları path gösterme işlemi bittikten sonra(ki tercihen bu dosyaları bilgisayarın harddiskine atmakta yarar var) oyun çalıştırılmaya hazırdır.
    9-)eğer çay konulduysa mutfağa gidip ince belliye boca edilir.(opsiyonel)
    10-)odaya gelinir açık olan scummvm'deki listeden curse of the monkey island seçilir ve start denir.
    11-)iyi oyunlar.

    p.s.:bu yöntem vasıtasıyla monkey island 1 ve monkey island 2'nin yanında daha bir çok eski oyun çalıştırılabilmektedir.scummvm'nin sitesinde hangi oyunların çalıştığı ve nasıl çalıştırılacağı mevcuttur.
  • guybrush: how can you see without eyeballs?
    murray *: how can you walk around without a brain? some things no one can answer.

    tek kelimeyle mükemmel.
  • her sene bir kere oynanıp bitirilmesi gereken oyun.

    neden mi ? her sene insan bir yaş daha büyüyor (hadi lan yemin et) ve espri anlayışı, ingilizcesi, yabancı kültüre olan bilgisi çoğalıyor. el pollo diablo siksin ki her oynadığımda daha çok gülüyorum. tabi bunun oyunu ilk oynadığımda bir sikim anlamamamla alakası olabilir. bilinç altımda "hohoho nasıl geliştirdim lan ingilizcemi bwahahaha " diyor olabilirim.
  • the curse of monkey island, guybrush elaine e lanetli bir yuzuk verir evlenme teklif ederken, elaine yuzugu takınca altına donusur ve olaylar gelisir.
  • plunder island da dolaşıp cevaplar ararken birden bir şeyi farkettim. oradaki saat kulesi, bilgisayarın sistem saatinden veri alıyor, o saati analog olarak gösteriyor ve mesela saat üç olduğunda üç kez çan çalıyordu. bu küçük ayrıntı çok hoşuma gitmişti. belki farketmemiş olanlar vardır.
  • lechuck: elaine'i benim gibi bir undead creature yapacağim ve sonra da benimle evlenecek niahaoaohaoha
    guybrush: ama elaine seni sevmiyor!
    lechuck: evet ama ölüler arasindaki dating pool oldukça küçük... birgün sevecektir... * *
  • oyun esnasında f1'e basıldığında ekrana gelen ayarlar penceresinde, "enable 3d acceleration" diye bir checkbox bulunan ve üzerine gelip tıklandığında

    "enable super-special 3d scumm accelerated environment"
    "we are only kidding"
    "no, really, there is no 3d acceleration in this game"
    "you can click that all you want, it won't do anything"

    gibi hintler veren şakacı oyun.
  • dün bilmem kaçıncı kez bitirerek nostalji dalgaları arasında boğulduğum bu oyunda bir güzellik öğrendim ki tadından yenmez. korsanlarla söz düellosuna girişip kılıçla taka tuka dövüştüğümüz bölümde shift+j'ye basılınca kılıç sesleri gidiyor yerine voom vooomm diye ışın kılıcı efektleri geliyor. korsanlar oluyor size jedi.. ahh lucas, vah lucas diyorum.. acaba keşfetmediğimiz daha kaç yüz tane jesti var bu oyunun. bitmeyen hazine mübarek.
  • sevgilisiyle zamanında bitirip sonrasında evlenmiş insanlar olmuş, sonsuz mutluluklar. ne güzel yahu. :)

    valla yarım yamalak ingilizcemizle kavga ede ede abimle oynadık, yok o obje bi boka yaramaz, ver gerizekalı mouse tutuşunda hayır yok diye diye. o dönemki oyun dergilerinden (vardı ya la öyle dergiler) aldığımız tüyolarla geçemediğimiz yerleri öğrenip bitirdik bir şekide.

    gelmiş geçmiş en sevimli oyundur. müzikleriyle, çizgileriyle, hikayesiyle, karakterleriyle. en azından benim için. *

    (bkz: guybrush threepwood) adlı en tırt korsanı barındırır içinde.

    amk çakma korsanı seni. heheh

    nereden aklıma geldiyse son günlerde.
  • bu oyunu bilgisayarıma kurduğumda 12 yaşındaydım. daha önce point&click bir oyun görmemiş, adventure oynamamış, bu kadar renkli ve güzel grafiklere boğulmamıştım. ilk olduğundan mı ne çok özeldir. tam çözüm, bilmem ne o dönemde bulunamadığı için oyunun başladığı odadan çıkmam 2 hafta kadar sürmüş, bu süreçte odadaki her şeyi ve murray ile girdiğimiz her diyalogu sözlük aracılığı ile çevirmiştim.

    guybrush'ın, gözlerin olmadan nasıl görüyorsun sorusuna murray'ın sen beynin olmadan nasıl konuşuyorsun cevabını 80 kişiye falan anlatmıştım.
hesabın var mı? giriş yap