• kitabin basliginin hikayesi olan vaka söyle anlatilmaktadir: yasli bir adam karisinin zoruyla oliver sacks'in önüne getiriliyor.adam israrla hasta olmadigini ve karisinin zoruyla geldigini anlatiyor. kontrol esnasinda oliver sacks adam da cok da ciddi bir konusma ya da davranis bozuklugu göremiyor.konusma bittikten sonra el sikisma faslinin ardindan ne zaman ki yasli adam karisini alip, kafasina koymaya calisinca durumun ciddiyeti kavraniyor..
  • insan beyninin nasıl dehşet bir mekanizmayla çalıştığını, tıbbi terimlerle dolu olduğu halde hiç de sıkıcı olmayan bir dille anlatan okunası kitap.
  • kitapta norolojik bozukluklarin neden oldugu, son derece enteresan, bir o kadar da urkutucu durumlarin ornekleri vardir.

    - spoiler -

    bunlardan biri, uyarici maddeler kullanma aliskanligi olan bir tip ogrencisidir. bir gece ruyasinda kendisini kopek olarak gorur. uyandiginda, inanilmaz bir koku alma duyusuna sahip oldugunu fark eder, daha once farkina varmadigi yuzlerce kokuyu bir anda algilamaya baslamistir, bir odaya girmeden odada olan herkesi kokusundan ayirdedip teker teker sayabilmektedir, farkli ve tuhaf bir dunyada yasamaya baslar. bu garip durum birkac hafta surdukten sonra kendi kendine gecer.

    bir diger ornek, vucudunu algilama yetenegini kaybeden bir kadindir. ciddi bir ameliyat gecirmek uzere hastaneye yatirilir, ameliyattan bir gece once tuhaf bir ruya gorur ve uyandiginda kendisini ruyasindakine benzer bir durumda bulur; felc veya benzer hicbir sorunu olmamasina, organlarinda herhangi bir his kaybi da bulunmamasina ragmen vucudunu hissedememekte, hicbir organini kontrol edememekte, organlarinin koordinasyonunu saglayamamakta ve hicbir organini kendi vucudunun bir parcasi olarak duyumsamamaktadir. kolunu kaldirmak istese nasil yapacagini bilemez, kol bir tarafa kendisi bir tarafa savrulur gider. isin kotusu, kadincagiz hicbir zaman normal haline donemez. brrr, korku filmi gibi!
  • kitapla ilgili en ilginç detay, hikayelerden birine konu olan vakaların kahramanının oliver sacks'ın ta kendisi olmasıdır.

    kitaptaki on sekizinci hikaye olan "içimizdeki köpek"te* pcp, amfetaminler ve kokain kullanımı sonrasında geçici olarak köpeklerinkini aratmayacak düzeyde bir koku hassasiyetine kavuşan bir tıp öğrencisinden bahsedilir. profesör sacks, yıllar sonra bu öğrencinin kendisi olduğunu açıklar ve okurlarını dumurdan dumura sürükler.
  • doktor olmayan kişilerin içinde yer alan tıpla ilgili birçok kelimeyi anlayamayacağı fakat oliver sacks'ın karşılaştığı nörolojik hastalıkları ilgiyle okuyabileceği ve okurken "allah allah ne hastalıklar varmış " diyebilecekleri kitap.
  • christopher nolan'ın kardeşi jonathan'ın memento mori adlı kısa öyküsüne esin kaynağı olmuş kitap.daha sonra yönetmen bu öyküden yola çıkarak memento'nun senaryosunu yazmış ve filme çekmiştir.hatta bir atıfta bulunmak için kitaptaki john.g karakterinin ismi filmde aynen kullanılmıştır.
  • şerrefsizim, şu cümleden sonra hayatımda sigaradan bir fırt bile çekmediğim halde sigara yakmayı çok istedim:
    "kraniotomi sırasında umulduğu gibi meninjiyom yerine her iki frontal lobun orbitofrontal bölümlerini içine alan büyük bir karsinom bulundu."

    "nietzsche ile hemfikirim ve onun sorduğu şu soruyu ben de soruyorum: acaba hastalıklar olmadan yaşayabilir miyiz?"

    kitapta geçen nörolojik hastalıkların çokluğundan başınız dönüyor. ulan ne çeşit hastalıklar varmış yavv.

    "daha sonra, kazara eldivenleri eline geçirdi ve 'aman tanrım bunlar eldiven!' dedi. bu durum kurt goldstein'ın nesneleri ancak kullandığında tanıyabilen lanuti isimli hastasını hatırlatıyordu."

    "konuşurken karşımda, yüzü bana dönük olmasına rağmen, ortada çözümlemesi güç bir durum vardı. içimden, bana kulakları bakıyor, gözleri değil, diye düşünmeye başladım."

    "bir adam ayğını veya gözünü kaybettiğini bilir ama benliğini kaybederse, bilecek bir 'ben' artık orada olmadığı için durum değişir."

    "onun hakkında konuşan bir kişi kaçınılmaz olarak ruhani bir kayıptan bahsetme eğilimi içinde oluyordu. o kayıp bir ruhtu: gerçektende bir hastalık sonucunda 'ruhsuz' kalmış olabilir miydi?"

    anozognozi
    afoni
    afemi
    afazi
    alaksi
    apraksi
    ataksi
    eidetik
    disfoni
    hiperosmi
    diplopi
    amusia
    kontrolsüz nostalji
    hebefren
    detiryumlu fabulasyon
    duygu tonu
    agnosi
    prosopagnosia

    "lanetlenmiş biri gibi kaybettiği yeteneklerine kavuşmak için sarsılmaz bir kararlılıkla savaşırken dr. p.'nin savaşmaması, kaybettiği şeylerin ne olduğundan bihaber olmasıydı."
    hangi adam daha trajik bir durumdadır ya da hangisi daha lanetlidir? başına geleni bilen mi bilmeyen mi?
  • insana ciddi ciddi nöroloji hakkında uzun uzun hikayeler okutmayı başaran, içeriği de dili de çok güzel kitap. boşuna bu kadar ünlü olmamış kesinlikle.

    şahsi favorim: kelimeleri anlayamadıkları için sadece tonlamaya vb. dikkat edebilen, bu yüzden de yalan söylemek mümkün olmayan bir grup insanın abd başkanının konuşmasını (yalan olduğunu hemen anladıkları için) kahkahalar eşliğinde dinlemeleri.
  • noroloji uzmanı olan oliver sacks'in hastalari ile tecrubelerini anlattigi ilginc kitabi.
    ozellikle akildan sayilarla inanilmaz seyler yapabilen kardeslerin hikayesi cok dikkatimi cekmisti.
  • 4 sene boyunca görülen* sürü sepet nörolojik rahatsızlığın, bir kitapta böylesine keyifli * ve ilgi uyandıracak vaziyette toparlanabilmesi çok hoştur. okuyunca resmen taşlar yerine oturdu diyebilirim. her öykü ayrı bir hastalık hakkında bir çok bilgi verir; ancak -diğer bilimsel çalışmaların aksine-okumak da gayet rahattır.
hesabın var mı? giriş yap