• bu adamların şu krem peynirli ve maydonozlu küçük poğaçası o kadar başarılıdır ki, 4 yıllık üniversite hayatım boyunca arkadaşlarla aramızda adı hep "maydonozcu" olarak kalmıştır.. işin komik yanı 4 yıl boyunca adının üniversite 2 olduğunu cidden her öğrendiğimizde unuttuk ve bir süre sonra geyik olsun diye değil cidden telefonda konuşurken falan nerede olduğumuzu anlatabilmek adına maydonozcu demek zorunda kaldık bu mekana..

    ulan ne güzel günlerdi be, ordan 525 binerdik ya da vakit varsa yürüyerek yeşil köşke gider bira falan içerdik.. neyse..
  • bornova küçükparkta süper ürünleri olan pastane. kamp böreği, çikolatalı krepi, güzel börekleri ile ege üniversitelilerinin kalbini fethetmiştir. içi krema dolu hayvani büyük ekler pastası nın üzerine yoktur, bir numaradır. uygun fiyatları ve ege üniversitesi yolu üstünde olması nedeniyle sirkulasyon çok fazladır; bu nedenle tüm ürünleri sıcacık ve taptazedir. ayrıca yirmi dört saat açık olmasıyla sadece kahvaltı için değil, bar çıkışlarında acıkan insanlar için de birebirdir.
  • fiyat performans oranını destekleyen şeylerden biri de kabartma tozudur yalnız, eyvallah severek yiyoruz da. mesela memleketten gelirken annen poğaça yapar koyar çantana, molada ye, eve varınca ye, bi hafta sonra ye, 6 ay sonra buzdolabının arkasına düşeni çıkar* hacim hep aynıdır. üni2 poğaçasının ise yarılanma ömrü vardır*, poğaçasına göre değişir. hacmi nşa'da 1 ap* olan bir üni2 poğaçasının yarılanma ömrü 6 saattir, hacminin yarısını kaybeder. bu yüzden 36-48 saat sonra bu poğaçalar normal gözle görülemez boyuta düşer. ya da arkadaş yiyo bilmiyorum. kahvaltıda yiycektim la onu ben.
  • izmir sınırları içerisinde günlük insan sirkülasyonu açısından 525 ile yarışabilecek tek mekan. emekli maaşı kuyruğu gibi kapıdan sokağa taşan kuyruklar dahi olabiliyor özellikle öğlen saatlerinde.
    ve içinde tavuk ve çeşitli otlar olan, puf puf bir börekleri vardır ki zaman zaman insanın canını çektirebilir.
  • süper lezzeti gayet ehven fiyatlara sunmaları ile şukelayı hakeden bornavadaki mükemmel pastane. hangi ürününü yesem tadı damağımda kaldı. ama illa bir best of istenirse, kaşarlı simit, pizza, kaşarlı kanepe, gözleme, çikolatalı krep ve bütün poğaçaları şiddetle tavsiye edilir.
  • küçükpark'ın potansiyelinin farkına varıp ürün çeşitlerini arttırdıkları dönemde, baharatla karışık salça mıdır bir çeşit çemen midir hala tam olarak çözemediğim bir karışımı kumru ile buluşturup tost kıvamında enfes bir şey oluşturmuşlardır. hala yapıyorlar mı bilmem simit, yarım ekmek vs. ile de yapıyorlardı bunu. fakat asıl olay, ellerinde kalmış ve hafif bayatlamış kumru ve simitlerli değerlendirerek yapmalarıydı ki tost kıvamında yapılan bir yiyecek için bu artı bir puandır. çıtır çıtır tazesi ile aynı sonucu elde edemezsiniz.. bu güzel besin çok tutup artık boyozla yarışır duruma gelince gece vakitlerinde direkt taze kumru ile seri üretime başladılar. yine de çok başarılı. sanırım 1tl'nin satın alabileceği en güzel lezzet.
  • ... öğrencinin, ilk yılın çömezliğini üzerinden atmış olduğu ve korkularının henüz "okul biterse ne yapacağım? / eyvah, daha askerlik var" boyutlarına ulaşmadığı, üniversitenin en güzel dönemi
  • simit sarayı, simit cafe gibi mekanlarla bir tutulmaması gereken, üniversite gençliğinin parasız zamanlarında karnını doyuran, ultra ucuz ve bir o kadar da lezzetli ürünlere safip mekan. özellikle kumrusu enfestir. ancak siz siz olun çalışanlara boyoz göstererek bu ne? diye sormayın. kızıyorlar zira.*
  • ege üniversitesi öğrencilerinin bazen 3 öğün beslendikleri mekan. sevabına çalışıyor adamlar. hem fiyatları uygun hem de çoğu ürün gayet lezzetli. otlu peynirli poğacasının ve içi krem peynirli maydonozlu küçük yuvarlak poğaçasının midelerdeki yeri ayrıdır.
  • üniversitenin ilk yıllarında kendilerinden çuvalla poğaça aldığımız mekan.

    20 kuruşa peynirli poğaça satıyolardı. ve biz tek seferde ortalama 100 poğaça alıyorduk.

    üniversite 2'nin poğaçaya yaptığı %66'lık zam sonrası orası da herkes gibi oldu. şu an çok da bi esprisi kalmamış durumda. zaten ben de poğaçayla bi öğünü harcayacak yaşı geçtim.

    eskidendi o bi oturuşta 10-15 poğaça yenilen "gelişme çağları".

    bu arada aynı yıllarda küçükpark'ta ve alsancak'ta mekanlarda bira+mısır 3 tl idi. 4 adet alınca çoğu mekan patates vb. ikramlar yapıyordu.

    eve giderken aradığımda ev arkadaşlarımın "bişey lazım mı?" soruma verdikleri "10 tane bira al" cevabı hiç de bütçe sarsıcı bi cevap değildi. 1.5 lira civarı olan biradan 10 tane alınca 20 lira bile tutmuyodu.

    balkonda biriktirdiğimiz bira cesetlerini ise koca koca bavullara doldurup bakkala götürüp 1/6 oranında buz gibi bira ile takas edip geliyorduk.

    evet ülkede yüzyıllardır fiyatı değişmeyen tek şey sanırım bira şişesi depozitosu. yarın bi gün bi yer kiralar ya da borç alırsam, zammı ve faizi "bira şişesi depozitosu'na" endekslicem. enflasyon free bi alan.
hesabın var mı? giriş yap