• ekşi sözlüğün yaptığı şey. dışarıdaki metinlerden parçalar söküp içeriye taşımak ve içeride sökülmüş parçaları okuyucu peş peşe okuyunca yeni anlamlar çıkması... buna söke söke anlam yaratma derim. derrida abimiz o yıllarda internet gibi bir nimet olmadığından uzun uzun yazıp işte bunu anlatmaya çalışmış... aynı zamanda benimde ekşi sözlüğe katılmak istememin nedenidir. ilk entry'mi bu tanım için gireyim dedim, eğer kabul edilirsem daha bir anlamlı olacak...
  • "yapısökümcülük": post-yapısalcı felsefenin en önde gelen dü$ünürlerinden jacques derrida'nın, özellikle nietzsche ile heidegger 'in ba$lattıkları özgün ele$tirel düşünce damarını izleyerek, bütün bir batı felsefesi geleneğinin insan dü$üncesinin ya da varolu$unun sınırlarını çiğnemek pahasına bilgi ile gerçekliğin özsel yapısını bulgulamak amacıyla gerçekle$tirmi$ olduğu ara$tırmalara ili$kin kapsamlı ele$tirel okumadır.
  • cemal sakallı'nın `karşılaştırmalı yazınbilim ve sanatlararasılık üzerine` adlı kitabında yer verdiği konudur.

    ilginç olan kısım ise, kitapta öylesine büyük bir yapıbozukluğu hakimdir ki yapısökümcülüğün bile ne olduğu anlaşılamamaktadır.

    (bkz: ironi)
  • metnin derin yapılarını ayrıştırmayı amaçlayan postyapısal eleştirel yöntem.
    dilin ve yapının merkeziliğini sorunsallaştırır ve yerinden eder.
    tanım faslı bittiğine göre soruma geliyorum:
    birinci entryde kavram "yapıbozumculuk" olarak tanımlanmış durumda.
    o zaman bana neden "yapıbozumculuk ve yapısökümsücülük arasında nasıl bir kavramsal fark var?"diye soran bir hoca var.
    yanıtını inanın bilmiyorum.
    hay ben sosyal bilimlerin tek sözcük ile dünyalar kadar mesaj veren doğasını seveyim.
  • "okumak ancak problemci bir akılla mümkündür. çünkü okumak, kendi başlarına anlamları olsun veya olmasın (kategorimatik ya da sinkategorimatik) harflerin ya da hecelerin ya da olguların bir araya gelmesiyle oluşan sözcükleri ve onların art arda gelmesiyle ortaya çıkan cümleleri edilgencesine takip etmek değil; metni yeniden kurmak, metne bir düzen katma becerisidir."

    thomas aquinas

    (bkz: deconstructivism)
  • klasik dönemden sonra, günümüzde felsefede gerçeğe yaklaşmanın biricik yoludur. çıkış paradigmalarından kopmuş, dogmalaşmış kavramların cenderesinden kurtulmanın tek yoludur. aslında insanoğlunun yeryüzünde var olduğundan beri olan şeydir. insan beyninin yeni bilgi üretmede kullandığı bir yöntemdir... deleuze abimiz de ([(bkz: gilles deleuze)*]) bu kavramı bir adım öteye taşımış sökümlenen metinlerin yap boz gibi bir araya gelip, yeni anlamlar yaratabildiği üzerine felsefesini kurmuştur.
  • bir mimari yaklasimdir, yapi icerisinde mantikli ve sirali olmayan abstract formlar seklinde ortaya cikar. genel yapi elemanlarinin sokulmesiyle ve gosterilmesiyle vurgulanir. onculeri ise rem koolhaas, frank gehry ve richard meier dir
  • yapıbozumculuk.
hesabın var mı? giriş yap