• her şeyi kontrol edersem hayatımda kötü bir şey olmasına izin vermem şeklinde bir illuzyona sahiptir yab hastaları. bütün kötü olasılıkları hesaplamaya çalışır ve daha sonra bu olasılıkların esiri olurlar. sürekli olabilecekleri düşünürler, geleceğe hapsolmuşlardır.
    terapilerinde hayatın kontrol edilemezliğini kabullenmek ve yaşadıkları an'da kalmak konusunda çalışılırsa kaygı düzeyleri azalır.
  • anksiyete öyle sinsi bir şeydir ki korktuğun ne varsa o kılığa bürünür, ödünü patlatır. kanserden korkuyorsan garip ağrılar, baş dönmeleri, akıl sağlığından korkuyorsan deli kafası, kalbinden endişeliysen kalp krizi hali. hepsini de en gerçekçi şekilde yaşatır insana. endişe endişeyi tetikler en sonunda insan kendini "lan şu mevzu için hiç endişe yapmadım eyvah ordan gol yemeyelim hemen bu konuda da endişeleneyim" gibi saçmalıklarla uğraşırken buluverir.
    çekilecek dert değil, valla değil. hemen her şekli bedeninde tezahür etmiş bir kişi olarak bu derde düşen herkeşe devasını araması tavsiyemdir. ilaçsa ilaç, terapiyse terapi.
    yenecez seni amigdala
  • muzdarip olduğum rahatsızlık. yıllardır tedavi görmekteyim. oha lan bu kadar da değildir dediğiniz her şeyi yaşadım, yaptım.

    bilgi almak isteyen, çözüm arayan, hacı bir iki tiyo ver diyen yeşillendirsin. gızlara bedava

    edit:

    gelen mesajlar çok fazla olmaya başladı, insanlar sanki yardım çığlığı atıyormuş gibi hissediyorum. fakat çoğu yazara cevap verememeye başladım. hal böyle olunca genel bazı şeyler yazmak istiyorum.

    1- bu rahatsızlığı ben atlatmışım gibi düşünüyorsunuz bu yanlış. hala sıkıntı, hüzün, endişe ve çöküntü durumunu yaşıyorum. sadece endişenin beni yönetmesine izin vermiyorum, ben onu yönetiyorum.
    2- şu ilaç iyi mi, bunu mu kullanmalıyım gibi sorulara cevap dahi vermiyorum hekim değilim
    3- bilişsel terapiye acilen başlayın. bence ilaç tedavisinden daha etkili bir tedavi yöntemi
    4- bu durumu alışın, yaşam tarzı haline getirin. geçmeyecek diye de düşünmeyin sadece kabullenin. kabullenince endişenize hükmedebiliyorsunuz, kaldı ki asıl hedef bu aşamaya ulaşmak.
    5- size endişenizi unutturacak bir şey bulun. bir hobi, bir ritüel, bir şarkı, bir iş, bir arkadaş, bir yer, bir spor ne olursa.
    6- eğer inançlı biri iseniz ibadet edin. bu kendinizi yanlız hissetmemenizi sağlayacak ve herşeye gücü yeten bir varlığın arkanızda olduğunu hissettirecektir.
    7- eğer yapabiliyorsanız endişenizi başka biri ile paylaşın. bu kişi doğru seçilmiş birisi olmalı, söylediğiniz şeylerin aptalca olduğunu söyleyen sizinle dalga geçen biri olmasın. ve endişenizi bu kişiye ayrıntıları ile anlatın. çok büyük ihtimalle böyle bir şeyin olmayacağını ve yanlış düşündüğünüzü durumunuzun çok daha olumlu olduğunu size anlatacaktır. ona inanın.

    aklıma geldikçe buraya yazmaya devam edeceğim. huızurlu günler.
  • şöyle anlatayım; yazılarımda çok defa yazım hataları yapıyorum, sürekli yollarda kayboluyorum, saat tarih gün vs hep karıştırıyorum. kesin disleksiğim. ödevlerimi yetiştiremedim. zaten ben hiçbir zaman yeterince iyi olmadım. hayatımda iyi giden her şey şans eseri iyi gidiyor. asla hak etmiyorum. yine başarısız olacağım. ne kadar çalışırsam çalışayım başarısız olacağım. kesinlikle başka sonuç mümkün değil. başarısız olunca hayatımda her şey daha da kötüye gidecek. bunu buraya yazıyorum ama bu cümle burda mı olmalı, yoksa şurda mı olmalı? ya da hiç mi yazmasam? zaten kim bilir yine neleri yanlış yazdım. sabah otobüsü kaçırdım. işte hep böyleyim hiçbir yere zamanında yetişemiyorum her zaman her şeye geç kalıyorum. duraktaki kadın bana gülümsedi gülümsemek için geç mi kaldım? gereksiz yere kaba oldum şimdi. benim yüzümden güne negatif başladı, onun yüzünden ben de negatif başladım. neden gülümsedi ki? ayy yeter neden sürekli böyleyim? sakinleş, sakinleş, sakinleş.

    sürekli bu şekilde düşünmek yaygın anksiyete bozukluğudur.

    yogun mesajlar üzerine gelen edit: artık başa çıkamıyorum arkadaşlar. terapiye gidiyorum. ilaç kullanıyorum. yine de zorlanıyorum. hepinize kolay gelsin. yalnız degiliz.
  • en boktan hastaliklardan biri. hayattaki her seyi tehlike unsuru olarak algilayip zehir olmaya, zehir etmeye sebebiyet veriyor. butun korkunc ihtimaller agacin dallari gibi beynini sariyor, hic renk goremiyorsun, hic umut yok. yavas yavas depresyon ve izolasyonu da yaninda getiriyor. tek basina atlatmasi cok zor, yaninizda bir destekci, iyi bir doktorla belki daha kolay. terapi oncesi ilacla bir miktar yatismaya ihtiyac duyar illa ki. o yuzden direk terapi alabilecek durumdaysaniz sanslisiniz.
  • hayal kırıklığına uğramaktan korkmanın, güvensizliğin, mükemmeliyetçiliğin sonucu her şeyden, her şey için endişe etmek.
    mide de sevmiyor bu hastalığı, vücudunuzu asite boğabiliyor.
  • toplumun büyük bir çoğunluğunda yaygın olmasa da belli zamanlarda bir anksiyete durumu baş gösterebilir .yaygın dediğimiz durum ise allah kimsenin başına vermesin diyebileceğim bir şeydir.düşünsenize sürekli bir endişe, korku içinde olduğunuzu .sürekli gelecekte başınıza gelebilecek en kötü senaryoları kurup bundan dolayı hayatı temkinli yaşamak.kafanızda yarattığınız düşünceden ve gerçekleşebilme ihtimalinden korkmak acı verici bir durum
  • iki gün önce başlayan bel ağrısı olan genç bir hasta beyin cerrahisine geldi. açıkça ameliyat gerektirir bir problemi yoktu. ancak ciddi anksiyetesi vardı. hastaya ilaç tedavisini verdim, hatta rahatlamayacağını gördüğüm için bel mr'ını bile istedim. hasta ısrarla şikayetlerini geçirecek ilacın kendisine zararı olacağına inanıyordu. bel ağrısı ve hareket kısıtlılığı açısından ilaçları kullanmasının kendisini rahatlatacağı ve yapılması gerekenin bu olduğunu anlattım ama anksiyetesi çok yoğundu. ilk çıkışından sonra iki kez daha odaya gelerek bir şeyler sordu, sabırla anlattım. sonuncu gelişinde ağlamaya başladı. ona göre tedavi etmeyecek ve sadece şikayetlerini geçirecek bir ilacı kullanmasının faydası olmayacaktı. ilacın ağrısını kesmesi ile birlikte belini bu kez daha fazla zorlayıp zarar vereceğine inanıyordu. hastayı defalarca anlatmama rağmen bir türlü tatmin edemedim. bunun üzerine fizik tedavi uzmanı meslektaşıma da gönderdim. akşam karşılaştık, aynı şeyler bir kez de orada yaşanmış. geçmiş dosyalarında yaygın anksiyete bozukluğu tanısı almış olduğunu gördüm.

    bu bir kesit. çok zor aslında. sürekli bir endişe halinde yaşamak, korkmak, rahatlayamamak insana hayatı zindan eder. hepimiz zaman zaman ucundan kıyısından tecrübe ediyoruz ama böylesi dayanılır gibi değil. kimsenin başına gelmesin.
  • yaygın kaygı bozukluğunun başlıca sebepleri:

    - çocuklukta ebeveyn tutumları (aşırı korumacı aile veya eleştirel aile, güvensizliğin aşılanması)
    - uzun süreli yoğun stres
    - gerçekçi olmayan hedefler
    - mükemmelliyetçi, kontrolcü yapı (gene sıklıkla görerek, öğrenerek aileden geçen)
    - yerleşmiş otomatik olumsuz düşünce sistemi (bkz: #64258937)
    - geçmişteki kayıplar, hastalıklar, olaylar
    - genetik yatkınlık

    not: ebeveynler çocuklarını yetiştirirken aşırı korumacı veya aşırı kuralcı/kontrolcü, mükemmelliyetçi olmamalı. yaşanan kayıplar, genetik miras vb insanın elinde olmasa da, çocuğun nasıl yetiştirileceği ve bu anlamda kişiliğinin ve ruh dünyasının nasıl şekilleneceği ebeveynin elinde.
  • insanda sürekli kötü şeyler olacakmış hissi yaratan, devamlı ölümü ya da sevdiklerini kaybetme duygusu yaşatan psikolojik bir hastalıktır.
    sürekli kalp krizi geçireceğini , en basit bir hastalık belirtisinin kanser düşüncesini akla getirdiği hastalıktır. insana hayatı zehir eder, ölmeden önce öldürür.
hesabın var mı? giriş yap