• şunun yüzünden yediğim dayağı hiçbir şeyden yemedim lan ben..

    her şeyden habersiz uyuyan abimin dudak, yanak, burun sonra neresine denk geldiyse sürmüştüm de çıkmamıştı saatlerce.. ergenliğinin baharındaki abim, dakikalar içinde benekli sandro tavşanına benzetmişti. sonra evdeki temizleyicileri karıştırdığım özel solüsyonumla (hatırlamıyorum ama içinde tuz ruhu bile olabilir) çıkardım da öyle yırttım. kimya merakımın başlaması bu döneme denk gelir.

    annelerin zopaynan çıkarttırabildiği ruj
  • dış kabı sarı renkte, içi yeşil renkte ama sürünce kıpkırmızı olan rujdu. ilginç bişeydi. 80li yıllarda vardı ve sihirli ruj adını takmıştım.*
  • ruj halindeyken yeşil olması ancak dudağa kırmızı renk vermesi çocukluğumun en ibretlik gizemlerindendi.
  • 80'lerde özellikle kız çocuğu olanlar iyi hatırlar. altın rengi kapağı olan bir rujdu bu. ilk sürüldüğünde parlatıcı etkisi yapsa da gittikçe kırmızıya dönerdi. bir de kolay kolay çıkmazdı ki bu da onu sabit rujların atası yapmaz da ne yapar sayın seyirciler?
  • babanemin cekmecelerini cilginlar gibi karistirdigim yillara dair aklimda en cok yer eden alengiri obje, futbol topu seklindeki sakizlarla birlikte favorim..

    cocuk aklinla yesil bir seyin nasil kirmiziya donustugu hakkinda hipotezler ortaya atar, sonra hipotez de ne ola ki diye anneye danisir, sonra da buzdolabindaki yesil elmalarin kirmiziya donusmesiyle alkali oldugu kanisina varirsin. tabi bilmiyorsun ki yesil elma babanin favorisi ve alindigi gibi midesine goturuyo..

    80lerde cekilmis suh fotograflarimin sebebiydi bu yesil ruj. anne ve babanemin ceneye dalip, babanemin cekmecesini karistirmem icin uygun ortam hazirlamalari.. ruju yeme suretiyle surdugumu sanmam ve olaylarin gelismesi..
    agzimi yikadigimi sanip havluya silmem, havlunun kirmizi olmasina ragmen dudaklarimdan bu berekli rujun cikmamasi.. icerden birisinin yine ne haltlar karistirdigimi merak etmesi uzerine agiz cevremde yetiskin bir zencinin dudaginin genisliginde bir alan kipkirmizi olarak annemlerin karsisina cikmam utana sikila, ve kahkahalar esliginde elime bir de parfum sisesi tutusturup boy boy fotograflarimi cekmeleri.. baska bir deyisle hey gidi gunler..
  • 2 gün öncesinde sürmüş olmama rağmen 3 kere silmeye çalıştım, baktım olmuyor banyo yaptım, hala duruyor. sanırım kendisi pazara kadar değil mezara kadar mesajı vermeye çalışıyor.

    not: altın rengi bi kutuda olup, sürünce pembe olanı bendeki.
  • anne, teyze ruju dedim yillarca lakin hayatimda gördügüm ve kullandigim en kalici ruj budur efendim. kalici ruj diye satilan bi dolu pahali rujun performansini döver. kokusu insana cocuklugunu, annenin henüz genc oldugu zamanlari hatirlatir. ambalaji da vintage dönemi makyaj malzemeleri gibidir. severek kullaniyoruz.
  • "pembe mezarlık varsa yeşil ruj neden olmasın?"

    bir ekşi sözlük yazarı
  • küçüklük hatıram, şimdilerde yeniden moda gibi.. annemin vardı bu rujdan. her zaman makyajlı olmayı seven annem için idealdi tabi. bu ruju bi sürdüm mü çıkarması imkansız. dudaklar her daim kırmızı.. sihirli ruj derdik biz, rengi yeşil, sürünce kırmızı. şimdi piyasada olanlar eskisi gibi değil ama, kokusu bile farklı geliyor.
  • hala inat ediyorum far abicim o. tuhaf yabış yabış kokulu. tırtıklı kabı dore, kendisi mesajın var yeşili. oğlum öyle böyle değil lan bildiğin fantastik. görsen aklın kaçar.

    yaş 13-14. teyzen çocuğuma bak diye seni evde yalnız bırakmış sen bu mereti yeşil far diye gözüne sürmüşsün. aynadaki yansımana bi bakıyosun eneeee adeta bi twilight sahnesi adeta bi vampirella aynadan sana bakıyor. 31 yaşındayım hala nerde görsem bi tuhaf oluyorum, travmatik.

    bi de bunu arada erimesin diye dolaba da koyardı teyzem. iyi o gerzeklikle jelibon neyim sanıp yemedim ben bunu.

    tek benim bildiğimi sandığım, altın rengi kutusunda çok şık duran, ooo baya baya biliniyomuşş dediğim ruj.

    bilinen ruj. valla.

    http://galeri2.uludagsozluk.com/…ren-ruj_321139.jpg
hesabın var mı? giriş yap