• 13/10/1921 tarihinde italyada ivo livi adıyla dogar, dogdugu yıl fasist rejimden kaçan ailesi : komunist babası, annesi ve 2 kardesiyle fransaya marsilyaya yerlesir.
    8 yasındayken ailsi fransız vatandaslıgını elde eder. 11 yasında bir fabrikada, 14 yasında ise bir kuaforde calısan ablasın yannda çalısmaya baslar. kuafor diplomasını iyi dereceyle alır.
    sinema ve fred astaire hayranı olan bu genc 1938 de bir teklifi kabul eder ve stand up tarzı bir gosteri yapmaya baslar ve adını yves montand olarak degistirir. bu adı secmesinin nedenının , daha kucuk bir çocukken anesinin onu pencereden "ivo! monta!" diye cagırması oldugu bilinir. gosterisi cok begenilir.
    dans les plaines du far west sarkısıyla cıkıs yapar ama savas patlak verdiginden dolayı buyuk bir un salamaz.
    1944'de buyuk ask yasadıgı edith piafla tanısır. 45te batling joe ile ünlenir. 1946'da piaf tarafından terkedilir...
    1949'da tanıstıgı simone signoret ile 1951'de evlenir
    henri georges clouzot, alain resnais, rene clement, costa gavras* gibi onemli yonetmenlerle birlikte calısır
    savas ve atom bombası karsıtı bildirgeler imzalar.. onemli bir insan hakları savunucusudur.. fransa'da sag partilerin yukselisiyle mücadele eder..
    eylul 1985'de 36 yıllık hayat arkadası simone signoret'yı kaybeder.
    1982'de asıstanı carole amiel ile yeni bir ilişkiye baslar. 31 aralık 88'de ilk defa baba olur.
    9 ekim 1991'de enfraktus gecirir ve olur..
  • yves montand'un yanında ne aznavour, ne brel, ne mouloudj ne de trenet..
    fransız şansonuna şöyle ya da böyle ilgi duyanların, tüm fransız geleneğini irdelemeden brel*'e takılıp onu yüceltmesi, montand'ı ise tanımaması çok gülünçtür. oysa, chanson française deyince akla ilk gelen isimdir kendisi.
    prevert şiirlerinin çogunu söylemiştir.. tadına doyulmaz..
    simone signoret ile le telegramme'daki dialoglarını dinlerken gülmekten ölmemek,
    "de jacques prevert et de jacques prevert tout seul" deyip barbara'yı okuduğunda gözlerin yaşarmaması imkansızdır, ağlayarak quelle connerie la guerre dediğinde..
  • sesi ve vurguları ziyadesiyle hoşuma giden italyan asıllı fransız oyuncu, yorumcu...

    bir de bende inanılmaz bi beyefendi imajı uyandırır, sebebi belki kendisiyle tanışmamın let's make love filmiyle olmasıdır.
  • metin serezli'ye çok benzeyen fransız oyuncu. ayrıca politik duruşuyla ön planda olan güzel sesli bir yorumcudur kendisi. costa gavras'ın dönemin siyasi koşullarının temasını oluşturduğu z, l'aveu ve etat de siege filmlerinde çok sade ve duru oyunculuğuyla dikkat çeker.
  • yves montand'in nazim hikmet'in siirlerinin fransizca cevirilerinden yapilmis sarkilarinin adlari la plus belle des mers ve mon frere'dir. birincisi en guzel deniz henuz gidilmemis olandir diye baslayan ve piraye icin yazilmis saat 21 siirleri kitabinda 24 eylul 1945 tarihi altinda olan siirin cevirisidir. ikincisi ise dunyanin en tuhaf mahluku baslikli siirin cevirisidir. her iki sarkinin bestecisi de philippe gerard'dir.
  • en sevdiğim filmi "jean de fleuret" dir.
  • les feuilles mortesu söyleyip ağlatan adam. simone signoret gittikten sonra kendisini toparlayamadı pek ama çok büyük oyuncuydu.
  • ustadin fransiz komunist partisi'nin siki bir uyesi oldugunu, macaristan'in isgali sonrasinda aragonun "susalim biraderler" tavrina karsi partiden ayrildigini, stalini pek sevmedigini de jorge semprunden ogrenmekteyiz. marylin monroe ile iliskisi hakkinda simone signoretnin ozlemin eski tadi yok ya da fransizca bilenler icin soyleyelim "a nostalgie n'est pas comme elle etait" adli kitabi iyi bir kaynakcadir.
  • beyazperdede ilk kez kendi yaşam öyküsünü, kendi oynayan marsilyalı tersane işçisi. simonet signoret'le evlenen, marilyn monroe ile aşk yaşayan, kızıl ordu budapeşte'şe girdiği günlerde kruşçev'le tartışan, tito ile şampanya içen, 40 yıl boyunca popülerliğinden hiçbirşey kaybetmeyen yves montand'ın yaşamından yola çıkan bir jacques demy filmidir, adı: "trois places pour le 26". film yves montand'ın yaşam öyküsüne sadık kalmakla beraber, esas kurguyu hayali bir ensest ilişkinin oluşturmaktadır. matilda may filmin diğer oyuncusuydu. montand, 1949 yılında paris'te edith piaf'la tanışır ve hayatı değişir. 1952 yılında bir kasaba kilisesinde ünlü şair jaques prevert'in şahitliğinde simonet signoret'le evlenir. signoret ölene kadar evine bağlı sadık kadın, montand ise çapkın erkek rolünü oynayacaktır. 1956 yılında turneye çıkar, moskova'da bir konseri vardır ve işgale muhaliftir. tedirgindir. konser'e gidip gitmemekte kararsız kalır. sonunda signoret aracılııyla aragon'dan yardım isterler. fransız komünist parti üyesi şair aragon'dan istedikleri sovyet yetkililerle irtibata geçmesi ve konserin ertelenmesidir. aragon cevap verir: "sizi anlıyorum ama ben sovyetlerin hiçbir işine karışmayan bir fransız ozanıyım." aynı aragon bir kaç ay sonra sovyetlerin macaristan'ı işgali esnasında hapse atılan macar ozan tardos için yardım isteyince montand da "ben fransızım macaristanda olanlara karışmam" cevabını vermiş. sonunda moskova konserine de giden montand'ı kruşçev, molotov, bulganin, malenkov ve mikoyan ön sıradadır. işte böyle.. sesini de severim... signoret ölünce, carol amiel'le evlenir. oğlu valentin doğar.
  • let's make love'da uzaktan ya da diyeyim çözünürlüğü pek iyi olmayan görüntüde* inanılmaz bir hugh jackman benzerliği göstermektedir.
hesabın var mı? giriş yap