büyük aşklar

• ardindan aglayamayacak kadar insani eriten olaylar silsilesi
• büyümenin kisa yolu
• içinde beyaz yalanlar barindiramayan asklar
• içindeyken nirvanayi yasatan,ardindan histeriye dönüsebilen asklar(bkz: nirvana)
• (bkz: devlerin aski)
• hıçkırık isimli ediz hun ve hülya koçyiğit filminde yer alan bir replik büyük aşklar hakkında şu tanımı yapmıştır: "ayrılık rüzgar gibidir, küçük aşkları söndürür, büyüklerini alevlendirir".
  bu da büyük aşkların bitmesinin araya ayrılıklar da girse mümkün olmayacağını belirtir.
  yine de aşk bir düştür, içine girmeden ne olacağını bilemezsiniz, içindeyken gerçekle bütün bağlarınız kopar, isteseniz de kendinizi kontrol edemezsiniz. eğer biterse bir gün, hangisi gerçekti hangisi düş karar veremezsiniz. belki de uyumak istersiniz tekrar. bir daha uyanmamacasına.
• (bkz: küçük aşklar)
• herkesin yaşayamayacagı kadar insanı alıp götüren, var etmekle yokluga suruklemek arası biryerlerde yaşanır... ama her şeye ragmen böylesi bir aşkı yaşayabilmek herşeye değer...
  
  bunca az yaşanmasının sebebi haram olması mı acaba diye düşünüyorum artık... hep kötü bitmemiş midir bu büyük aşklar?
  romeo ve juliet, aslı ile kerem, leyla ile mecnun, ferhat ile şirin mem u zin ve daha bir çoğu.. hep bir kavuşamamanın, engellerle gölgelenen aşkın ve sevginin getirdiği acının öyküleridir bunlar. kavuşabilenler yaşar aşklarını, kavuşamayanlar ise efsane olur dolaşır dilden dile ya da ulaşır hayattan kitaba, topraktan gelecek nesillere... her ne kadar duygular, olayların gelişimi ve sonuçları benzerlikler gösterse de her toprak kendi aşkını ve acısını yaratır; kendi izini bırakır hikayesine...
  
  sonu mutlu biten bir büyük aşk hikayesi duymak istiyorum ben.
• yolculuklarda başlar
• büyük hatalardır.
  büyük aşklar hep ayrılığa tabi olduğu için büyür..
  en büyük aşklar hep mutsuzdur..
  ve ben niye böle abidik gubidik entryler yazıyorum bilmiyorum..